Aile cezayı az bulup itiraz etti, Yargıtay verilen cezayı fazla buldu

Ümraniye'de 2015 yılında işten eve döndüğü sırada otomobilin çarptığı Tayfun Durmuş'la ilgili yerel mahkemenin verdiği 6 yıl 3 ay cezayı az bulan ailesinin Yargıtay'a açtığı davada hiç beklemediği bir karar çıktı.

Aile cezayı az bulup itiraz etti, Yargıtay verilen cezayı fazla buldu
Aile cezayı az bulup itiraz etti, Yargıtay verilen cezayı fazla buldu
GİRİŞ 05.10.2021 01:02 GÜNCELLEME 05.10.2021 01:02
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Ümraniye'de 2015 yılında işten eve dönmek için otobüse binen Barış Ördek'e (36) otobüsten iner inmez Tayfun Durmuş'un (31) kullandığı otomobil çarptı. Metrelerce sürüklenen Ördek olay nedeniyle hayatını kaybederken yerel mahkeme Durmuş'u 6 yıl 3 ay hapse çarptırdı. Ördek ailesi cezayı az bularak karara itiraz etti. Yargıtay ise yerel mahkemenin verdiği cezayı fazla buldu, kararı esastan bozarak yerel mahkemeye geri gönderdi. Ördek ailesi sanığın bir gün bile tutuklanmadığını, Yargıtay'ın sanığı koruduğunu belirtirken aile avukatı Yunus Usahabipoğlu ise “Bizim temel cezanın alt sınırdan değil, üst sınırdan verilmesi yönünde bir temyiz talebimiz söz konusuydu ama tabiri caizse pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olduk" dedi. 

İşten eve dönmek üzere 28 Temmuz 2015'te yola çıkan 36 yaşındaki Barış Ördek'e Şile yolu üzerinde otobüsten indiği sırada Tayfun Durmuş (31) otomobiliyle çarptı. Çarpmanın etkisiyle 25-30 metre sürüklenen Ördek, 6 gün hastanede tedavi görmesinin ardından hayatını kaybetti. 

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede özel halk otobüsü şoförü sanık Servet Demirci ve otomobil sürücüsü Tayfun Durmuş sanık sıfatıyla yer aldı. Olaya ilişkin gelen bilirkişi raporunda ise otomobil sürücüsü Durmuş asli kusurlu bulunurken, otobüs şoförü Demirci tali kusurlu ve ölen Barış Ördek'in kusursuz olduğu vurgulandı. 

Raporda otobüs şoförü Demirci'nin indirme-bindirme kurallarına uymadığı ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü belirtildi. Raporda Durmuş'un ise geçme yasağı olan yerden geçtiği, seyir emniyetini ihlal ettiği, hızını trafik güvenliğine göre ayarlamadığı kaydedildi. 

İddianamede 2 sanığın “Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. 

Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılamada otobüs şoförü Servet Demirci, kendisi hareket ettikten sonra kazanın meydana geldiğini savundu. Diğer sanık Durmuş ise 90-100 kilometre hızla ilerlediği sırada diğer araçların yavaşladığını, onlara çarpmamak için otobüs durağına girdiğini ve Ördek'e çarptığını söyledi. Ördek'i hastaneye götürdüğünü kaydeden Durmuş, pişman olduğunu da dile getirdi. 

Davayı 2017 yılında karara bağlayan mahkeme, sanık Tayfun Durmuş'u "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca mahkeme, Durmuş'un ehliyetine 2 yıl 6 ay süreyle el koyulmasına karar verdi. Mahkeme otobüs şoförü Demirci'nin ise 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. 

Barış Ördek'in ailesi cezayı az bularak karara itiraz etti. 

İtirazı değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi ise kazanın gerçekleştiği yan yolda sadece belediye otobüslerine ait olduğuna dair bir işaret veya levha bulunmadığını, sadece anayolu ayıran kaldırım üzerinde bulunan tabelanın yönlendirme tabelası olduğunu dikkate aldı. Yargıtay, yerel mahkemenin fazla ceza verdiğine kanaat getirerek kararı esastan bozarak yerel mahkemeye gönderdi. 

'YARGITAY SANIĞI KORUMUŞTUR'

Yargıtay'ın bozma ilamının ardından dava yerel mahkemede yeniden görüldü. Duruşmaya maktul Barış Ördek'in babası Hüseyin Ördek, ağabeyi Yusuf Ördek, ablası Keziban Pekşen, Aziz Çayan ile aile avukatı Yunus Usahabipoğlu katıldı. 

Söz verilen Aziz Çayan, Yargıtay'ın bozma ilamını kabul etmediğini belirterek “Yargıtay sanığı korumuştur, Ördek ailesini mağdur etmiştir. Biz kendi adaletimizi mi sağlayalım, katil niye mahkemeye katılmıyor. Ben sanığın tutuklanmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı. 

Maktulün babası Hüseyin Ördek ise "Acım çoktur, oğlumdan sonra eşim de ölmüştür" dedi. 

TUTUKLANMASINI TALEP EDİYORUZ

Aile avukatı Yunus Usahabipoğlu ise "Yargıtay bozma ilamını kabul etmiyoruz. Olay yerine ilişkin fotoğrafları ibraz ediyorum, olayın olduğu yer yan yol değildir, otobüs durağıdır. Mahkemenin önceki kararı doğrudur, karara direnilmesini talep ediyoruz. Biz sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyorduk, bunun için temyiz talebinde bulunduk. Sanığın tutuksuz yargılanması kamu vicdanını yaralamaktadır, tutuklanmasını talep ediyoruz" şeklinde beyanda bulundu. Mahkeme, dosyanın hakiminin izinli olması nedeniyle duruşmayı erteledi. 

'KEŞKE DAHA ÖNCE ÖLSEYDİM BU VAZİYETİ GÖRMEZDİM'

Duruşmanın ardından açıklama yapan baba Hüseyin Ördek:  "Altı sene oldu, vuran adamları tutuklamadılar. Benim acım çoktur, üzüntüm çoktur. Çok üzülüyorum. Çok üzüntü içerisindeyim. Bir an evvel bu dava bitsin, ben çok dertliyim. 83 yaşındayım, keşke ben ondan önce ölseydim bu vaziyeti görmeseydim o kadar ki üzüntü içerisindeyim. Gece gündüz uykum gelmiyor. Çok dertliyim, onun bir an evvel tutuklanmasını istiyorum" dedi. 

'PİRİNÇ ALMAYA GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLDUK'

Ördek ailesinin avukatı Hüseyin Ördek, ise sanığın 1 gün bile gözaltına alınmadığını belirterek şöyle devam etti: “Dosya 2015'ten bu yana süregelen bir dosyadır. Yerel mahkeme esasen doğru bir karar verdi fakat 'Bilinçli taksirden' vermiş olduğu karar her ne hikmetse Yargıtay tarafından çok verilmiştir diye yarı oranında yerine 3'te 1 oranında indirim yapılarak geriye gönderdi. Bugün Yargıtay bozma sonrası ilk duruşma yapıldı. Dosyanın hakimi izinli olduğu için duruşma 1 ay sonrasına ertelendi. Biz umuyoruz yerel mahkeme Yargıtay'ın bozmasına direnecektir, vermiş olduğu karar doğruydu. Bizim temel cezanın alt sınırdan değil, üst sınırdan verilmesi yönünde bir temyiz talebimiz söz konusuydu ama tabiri caizse pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olduk. Bilinçli taksirden cezanın verilmesi doğru fakat cezanın artırılması noktasında Yargıtay, özellikle onun daha alt sınırdan artırılmasına yönelik bir karar vermiştir. Biz karara katılmadığımızı sayın mahkemeye beyan ettik. Müvekkillerin ciğerleri yanıyor. Geciken adaletin adalet olmadığına dair bir durum söz konusu."

MAĞDURLARIN VE ÖLENİN HAKKINI KORUMAMIŞTIR

Ağabeyi Aziz Çayan: “6-7 yıldır süren bir davanın maalesef Yargıtay tarafından onaylanmaması tekrar bozulmasını kesinlikle Ördek ailesi olarak kabul etmiyoruz. Yargıtay burada suçluyu, katili korumuştur. Biz mağdurların ve ölenin hakkını korumamıştır, hakkımızı gasp etmiştir. Katilin tutuklanmasını, tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz.

Ablası Keziban Pekşen ise Cumhurbaşkanı'na seslendiğini kaydederek “Benim kardeşim 6 senedir toprak altında. Benim yaşlı annem bastonuyla bu mahkemelere geliyordu. Onun kalp yetmezliğinden, derdinden kalbi durdu. Annem de vefat etti. Biz iki acı yaşadık, aile olarak biz perişan durumdayız. Adalet yok mu, kanun yok mu?" şeklinde konuştu.

1 DAKİKA BİLE CEZA ALMADI İÇERDE YATMADI

Ağabeyi Yusuf Ördek ise "Bu trafik magandası, trafik canavarı 1 dakika bile ceza almadı, içerde yatmadı. Bu bizi aile olarak son derece rahatsız etmekte. Buradan devlet büyüklerine de sesleniyorum, bu konuda bize yardımcı olmalarını istiyorum" dedi. 

KAYNAK: DHA
YORUMLAR 2
  • Mehmet 2 yıl önce Şikayet Et
    İnşaallah o kararı verenlerde aynısını yaşasın aynı karar onlar içinde verilsin demiyeceğim ama bu ne ya kısaca hadı ordan denir
    Cevapla
  • Demoxy 2 yıl önce Şikayet Et
    Bu millet böyle bir zulümü hak etmedi.Adalet Birimlerimiz için insanımızın canı bu kadar mı ucuz? Allaha ve Adalete inanan,Adil, Vicdan sahibi,bilgili ve donanımlı Hukuk adamları yetiştirmek bu kadar zor mu?
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Ajandan, Komedyene... İşte Dünya liderlerinin siyasetten önceki meslekleri!
Bakan Bolat: Kamu kurumları İsrail firmaları ile ticaret yapmıyor