Rusya'nın Ukrayna'yı işgali 15. gününde devam ederken, savaşta mağdur olan siviller oluyor. 2 milyondan fazla Ukraynalı, mülteci olarak ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Savaşın başladığı günden bu yana Türkiye, silahların susması için çağrı yaptı. Türk STK'lar da yaralı ve mağdur olan vatandaşlara destek olmak için hemen bölgeye hareket etti.
"UKRAYNALI DEĞİLSEN GELEMEZSİN!"
Batılı ülkeler ise, Ukraynalı mültecileri kabul etmek için adeta birbiriyle yarışa girdi. Ancak sınırda insanlık dışı görüntüler yaşandı. Ukrayna asıllı olmayan insanlar kapılardan geri gönderildi. Aynı Avrupa ülkeleri, başta Suriyeli olmak üzere milyonlarca mülteciyi de sınırlarından içeri almamış, hatta ölüme itmişti.
İSMAİL SAYMAZ DA 'İKİYÜZLÜLÜK' KERVANINA KATILDI
Dünya, Avrupa'nın ikiyüzlülüğünü ibretle izlerken, Türkiye içinden de ne yazık ki benzer görüşlere rastlanıyor.
Daha önce Suriyeliler için "mülteci değil" ifadesini kullanan Saymaz, "Mülteci veya sığınmacı ya kampta yaşar veya gösterilen şehirde" demişti. Ancak Saymaz ve bazı isimler, konu Ukrayna olunca insani hassasiyeti hatırladı ve en büyük savunucularından kesildiler.
UKRAYNALILAR MÜLTECİ OLMANIN KEDERİNİ SAYGI UYANDIRAN AĞIRBAŞLILIKLA YAŞIYOR"
Gazeteci İsmail Saymaz, Lviv'den Romanya'ya gelen, oradan da İstanbul'a yola çıkmaya hazırlanan Ukraynalı mülteciyle konuştuğu videoyu yayınladı. Saymaz, "Ukraynalılar savaşın ve mülteci olmanın kederini saygı uyandıran bir ağırbaşlılıkla yaşıyorlar" notunu paylaştı.
Sosyal medyada kullanıcılar İsmail Saymaz'a, "Hiç Suriyelilerin olduğu otobüse bindin mi" sorusunu yöneltti.
Gazeteci İsmail Kılıçarslan da sosyal medyadan Saymaz'a tepki gösterdi. Kılıçarslan şu ifadeleri kullandı:
Ulan canına yandığımın dünyası be. Daha savaşın onuncu gününde ülkesini terkeden 500 bin kişiden biri olan Elena'nın saygı uyandırdığı, Suriyeli Ayşelere de "çok seviyorsanız evinizde besleyin" denilen dünya burası.