Yargıtay Başkanı Akarca: AYM, Yargıtay'ın üzerinde bir mahkeme değil!

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca: AYM'nin bireysel başvuruda inceleme yapacağı alanlar kanunda açıkça söylenmiş. Biz eşit derecede yüksek mahkemeleriz. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ya da Danıştay'ın üzerinde bir mahkeme değil.

Yargıtay Başkanı Akarca: AYM, Yargıtay'ın üzerinde bir mahkeme değil!
Yargıtay Başkanı Akarca: AYM, Yargıtay'ın üzerinde bir mahkeme değil!
GİRİŞ 18.01.2023 16:08 GÜNCELLEME 23.01.2023 13:48
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Akarca, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurulardaki kararlarını değerlendirirken, yasa ve anayasanın AYM'yi de bağladığına dikkat çekti. Akarca, "Ama zaman zaman bunu aşma eğilimi olduğunu görüyoruz. 'Her konuyu incelerim, bütün maddi delilleri denetlerim, bütün delilere bakarım' şeklinde bir anlayış doğru değil. Bu AYM'nin iş yükünün daha da artmasına, işin içinden çıkılmaz hale gelmesine, kesinleşmiş kararlarda hukuk güvenliğinin otoritesinin zedelenmesine de yol açar. Yasa ve anayasa sınırları içinde hareket edilirse daha doğru bir iş yapılmış olur" diye konuştu. 

Mahkemenin delilleri bir bütün olarak değerlendirdiğine vurgu yapan Akarca, "Özellikle terör suçlarında kanaat verici emareleri bile Yargıtay kabul ediyor. Özellikle terör suçlarında kod isimler kullanılıyorlar, gizli faaliyetler yürütülüyor, uluslararası güçler arkalarında bulunuyor, dijital alanları kullanıyorlar. Saklanma, gizlenme, iz bırakmama alanında profesyonelleşmiş bunlar. O mücadelenin zayıflatılmaması gerekir. Bireysel başvuruda temel hak ve özgürlükler denetlenirken, yasa yolu incelemesinde Yargıtay'ın yetkisinde olan bir konunun da aşırı bir gayretleşlikle aşırı bir yorumla o mekanizmanın işletilmeyecek hale gelmesi de doğru olmaz" dedi.

'SÜPER TEMYİZ MAHKEMESİ NİTELİĞİ'

AYM kararlarının herkesi bağladığına vurgulayan Akarca, "Ancak AYM'nin kararlarının da anayasa ve yasaya uygun olması gerekiyor. Eğer yetki aşımında bulunur da 'süper temyiz mahkemesi' niteliğine kavuşursa bu bütün toplumda bir tartışmaya ve kargaşaya neden olabilir. AYM'nin çoğu kararlarında buna özen gösterdiğini, dikkat gösterdiğini biliyoruz; ama bazı kararlarında, istisnai bazı kararlarında da Yargıtay'ımız tarafından Danıştay tarafından eleştirilmektedir. Eğer deliller hukuka uygun toplanmışsa, kanun maddeleri doğru uygulanmışsa, yasa yolunda temyizde, istinafta bunlar denetlenmişse artık AYM'nin bu alana girmemesi gerekir. Hepimizin dikkatli olması gerekir. İlk derecenin de diğer mahkemelerin de elbette AYM'nin kararlarının bağlayıcılığını göz önünden uzak tutmamaları gerekir" diye konuştu.

'YARGISAL AKTİVİZM DEĞİL, YÖNLENDİRME YAPMALI'

Akarca, bireysel başvurunun alanının daraltılıp daraltılmamasına ilişkin soru üzerine, "Netliğe kavuşması gereken alanlar var. Adalet Bakanlığı'nın bu konuda çalışması var. Daha da netliğe kavuşturulmasında fayda olduğunu düşünüyorum. AYM'nin 'yargısal aktivizm' değil de bir yönlendirme yoluna başvurmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Şimdi herkesin yerine geçerek; savcının, ilk derece mahkemesinin, hakimin, istinafın, Yargıtay'ın yerine geçerek bir karar oluşturulursa ve bu şekilde anlaşılırsa bu yetki ve hukuki problemlerin daha da artmasına neden olur" dedi. 

'YETKİ AŞIMINDA BULUNMAZSA KARARLARININ SAYGINLIĞI ARTAR'

Akarca, bireysel başvurunun vatandaşlar için önemli bir kazanım olduğunu kaydederek, "Bireysel başvuruda temel hak ve özgürlüklerin korunması esas alınıyor. Temel hak ve özgürlüklerin özüne ilişkin bir zedelenme, varsa tutuklama süreleri, haksız tutuklamalar, adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi, varsa yasak bilgilerin kullanılması, mülkiyet hakkının, düşünce ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi konularında AYM çok önemli bir fonksiyonu yerine getiriyor. Ama buradaki rolünü anayasa ve yasanın emredici hükmü çerçevesinde yetki aşımında bulunmadan, bu yetkiyi dikkatli kullanmak suretiyle gerçekleştirirse kararlarının saygınlığı artar" diye konuştu.

'EŞİT DERECEDE YÜKSEK MAHKEMELERİZ'

Mehmet Akarca, AYM'nin bireysel başvuruyu incelerken kendi kararlarında da değindiği konuların dışına çıktığını zaman zaman gördüklerini söyledi. Özellikle terör suçlarında sendika üyeliği, bankaya para yatırma, gazete aboneliği, sohbet toplantıları gibi konuların tek başına değerlendirilmediğini dile getirerek, "Bunlar hepsi bir bütün olarak değerlendiriliyor. AYM'nin bireysel başvuruda inceleme yapacağı alanlar kanunda açıkça söylenmiş. Biz AYM'nin rakibi değiliz ya da o da bizim rakibimiz değil. Biz eşit derecede yüksek mahkemeleriz. Burada bireysel başvuruda incelenecek konular belli. Kendi kararları da var. Bu kararlarla çelişecek başka bir karar verip, yetki aşımında bulunursa bu eleştirilir. Yoksa Anayasa Mahkememiz önemli bir anayasal kurum, yüksek mahkeme. Yargıtay da yüksek mahkeme. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ya da Danıştay'ın üzerinde bir mahkeme değil" dedi. 

'HAKİM VE SAVCI CESUR OLMALI'

Akarca, yargının siyasallaştığı eleştirilerine ilişkin de "Yargı mensuplarının kararları eleştiriye açık. Yargılama süreci başlar başlamaz bir yaygara koparılıyor. Hakim ve savcının cesur olması gerekir. Güç odaklarından, kamuoyundan, politikacıdan çekinerek hakimlik savcılık yapılmaz. Hakim ve savcı olacaksa adaleti işin özüne koyacak, insanı koyacak temeline ve ona göre hareket edecek, vicdanına göre karar verecek. Ama bunu yaparken hata yapabilir mi, duygusal davranabilir mi? Yapabilir. Onun için düzeltme mekanizmaları var. Yargının siyasallaşmasını istemeyiz, doğru bulmayız. Böyle bir iddiayı doğru da bulmam. Herkes işine gelmeyen bir kararı yorumluyor; yargı siyasallaştı. İşine geldiğinde de çok güzel yargı, çok güzel karar. Bunlar doğru değil" diye konuştu. 

Akarca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki yargı kararının kesinleşme sürecine ilişkin soru üzerine de yargı sürecinin devam ettiğini söyledi. 

KAYNAK: DHA
Ayşe Tan Haber7.com - Editör
Haber 7 - Ayşe Tan

Editör Hakkında

1990 yılında İstanbul’da doğdu. Meslek hayatına Aydın Doğan Anadolu İletişim Meslek Lisesi’nde Gazetecilik bölümü okuyarak başladı. İlk stajını Hürriyet Gazetesi’nde yaptı. Üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Yayımcılığı bölümünde tamamladı. 2009 yılında Milliyet Gazetesi’nde internet haberciliğine başladı. 15 senelik kariyerinde çok sayıda gazete, haber portalı ve televizyon bulunmaktadır. Meslek hayatına Haber7.com’da “Gündem Editörü” olarak devam etmektedir. Evli ve 2 çocuk annesidir.
YORUMLAR 6
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    Bir siz eksiktiniz. Oturun, oturduğunuz yerde. Herkesin görevi ve yetki alanı yasalarla düzenlenmiştir. Her mahkeme kendi sınırları içinde kalmalıdır. Mahkemeler rol kapma yeri değildir. Saygınlığınız sizin elinizde. Yüceltecek de, alçaltacak da sizlersiniz.
    Cevapla
  • Av.Dr.Yahya DERYAL 1 yıl önce Şikayet Et
    Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır. (AY m.158/son)
    Cevapla
  • Papatya 1 yıl önce Şikayet Et
    Ne oldu akarca bey aym i baskı altınamı almak istiyorsun anayasada yasalarda yeriniz ve görev tanımınız belli anayasada yeri ve görevi belli başka bir kurumun vereceği karar sizi ilgilendirmez aşar
    Cevapla
  • Av.Dr.Yahya DERYAL 1 yıl önce Şikayet Et
    Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. (AY m.153/son).
    Cevapla
  • Mehmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Anayasa mahkemesi de yasaların üzerinde değildir.Bu konudaki eksiklikler yasal tedbirlerle hızla giderilmelidir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Murat Kurum acil eylem planını açıkladı: 6 ayda 5 yıllık icraat - Gazete manşetleri
Turgut Altınok, Mansur Yavaş'ın Londra'da PKK destekçisiyle görüşmesine tepki gösterdi