Mardin

Bir köy okulunda sıradışı bir öğretmen

08:18 10 Haziran 2020 5 Yorum Var
Bir köy okulunda sıradışı bir öğretmen

Mardinh'de fedakar bir öğretmen internet ve telefonu olmayan elektriği ise sık sık kesilen köye gidip öğrencilerine sıra dışı bir uygulamayla ders veriyor. Tarihi kalesi ve mimari yapısının benzerliği ile minyatör Mardin olarak tanınan ve Mardin’e 90 kilometre uzaklıkta bulunan Nusaybin ilçesine bağlı Kalecik Köyünde görev yapan öğretmen Sinan Alp, pandemi sürecinde askıda ödev uygulaması ile eğitim veriyor.

Dört yıldan beri görev yaptığı köyde okulun çehresini değiştiren Sinan Öğretmen, köy öğretmenliği için kurduğu hayallerini bir bir gerçekleştiriyor. Pandemi sürecinden önce okulda sıra dışı birçok uygulamaya imza atan Sinan öğretmen, okulda öğrencilerle Survivor gibi yarışmalardan şiir dinletisi vermeye, sınıfta kurduğu ahşap ve seramik atölyesinden öğrencilere üretimi özendirmek için yaptığı el yapımı kitap okuma lambalarına, askıda icat ve mucitler projesinden, atasözü ve deyimler kesesine; “oh be söyledim” kabağından, çiçekli soba bacasına, İngilizce kelimeler bohçasından müzik ve besin köşesine kadar öğrencileri ile birlikte bir çok etkinlik yaptı.

4 YILDA HEM OKULU, HEM ÖĞRENCİLERİ, HEM DE VELİLERİ DÖNÜŞTÜRDÜ

Öğrenciler ile okul sobasında köfte, çorba başta olmak üzere yemek yapmaktan, müzik köşesi sayesinde konser vermeye, köy meydanında kadınlar ve engelliler gününü gibi özel günleri programla kutlamaktan, kadın veliler ile sınıfta kahvaltı programlarına, köylülerle okul boyamaktan erkek velilerle okulda masal anlatma buluşmalarına kadar birçok yeniliğe imza atan Sinan öğretmen dört yıllık serüvenini şu şekilde anlattı:

“Okula ilk başladığımda okul gerçekten fiziksel olarak çok kötüydü. Yıkık dökük olan sınıfımı biraz temizleyip çocuklarımla tanıştım. İdealist öğretmenim ya kırık tahtanın üstüne bir söz yazdım; onlar okuyacak ve ilk ısınmayı sağlayacaktım. Yazdım, döndüm sınıfa; maalesef ki okuyan öğrenci olmadı. Öğrenciler 4. Sınıfa gidiyordu ama daha harfleri zar zor bir araya getiriyorlardı. O an yıkıldım, ne yapacağımı şaşırdım. Bir yerden başlamak gerek diyerek işe koyuldum. Sıkı bir uğraş sonunda önce okulun kaba onarımını yapmaya başladık. Sınıfımız artık temizlenmişti. İlçeden beyaz tahta, yeni masa, sıralar getirdim. En temelden başladık. Bazen akşama kadar okulda kalıp otostopla ilçeye dönmek zorunda kaldım ama çocuklarım iki ay gibi bir sürede toparladı. Daha çok ilgi çeksin diye sınıfta sürekli yeni düzenlemeler yaptım. Girişimlerim, emeklerim cevap veriyor; insanlar destek olmak istiyordu. İkinci senenin sonunda okulumuz bambaşka bir havaya büründü. Bu arada sürekli velilerle uğraşıyordum. Bazen kızsalar da öğrencilerime olan ilgime, sevgime kayıtsız kalamadılar. Annelerle kahvaltı, babalarla mangal tarzı etkinlikler, doğum günü kutlamaları, Yaşlılar Haftası’nda köyün tüm yaşlılarını ziyaret gibi etkinliklerim arttıkça velilerimle bir aile gibi olduk. Şiirlerle, türkülerle, oyunlarla, müzikle ve en önemlisi velilerle eğitimimizi devam ettiriyoruz. Çocuklarım artık hayal kurmaya başladı. Yüksek rakımlı bir yerde yaşadıkları için yarısından fazlası pilot olmak istiyor.”

PES ETMEDİ

Pandemi sürecinin başlaması ile “İnternet ve elektriği olmayan köyde öğretmensen ve köyün tek öğretmeniysen pes etme şansın yoktur."diyen Alp, “Virüsün başka ülkelere yayıldığını, Çin’in çok zorlandığını ve bilim insanlarının endişeli konuşmalarını dinledikçe işin ciddiyetini anladım. Çoğu ülkede sokağa çıkma kısıtlamalarının başladığını, okulların tatil edildiğini görünce gardımı almam gerektiğini hissettim. Henüz ülkemizde vaka yoktu ama jeopolitik açıdan konumumuzu düşününce virüsün bize de gelmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüp hemen bir veli toplantısı düzenledim ve velilerimi bilgilendirdim. Köyün tek öğretmeniydim ve bir şey yapmalıydım. Çocuklarımı, eğitim konusunda dört yıldır yürüttüğümüz güzel iş birliğiyle, iyi geliştirdiğimin bilincindeydim. Lâkin ülkemizde daha çok test odaklı bir eğitim-öğretim olduğu için akademik olarak da geride kalmamak gerekliydi. Çocuklara işin ciddiyetini çeşitli oyun ve etkinliklerle anlattım. Olası uzun bir tatil durumunda çocukların akademik olarak eksik kalmamaları için dersleri biraz hızlı işleyip olabildiğince tüm konuları bitirmemiz gerektiğini anlattım. Çocuklarım bu durumu, beni şaşırtan bir şekilde, güzel bir olgunlukla karşıladılar. Biz, resmî açıklama olana kadar eğitim-öğretime devam etme kararı aldık ve nihayet tek öğretmenli, dört sınıfın bir arada olduğu bir köy okulu olmamıza rağmen konularımızın büyük bir bölümünü bitirdik. ”dedi.

VİRÜS AVCILARI İLE SELAMLAMA ŞEKLİNİ BİLE DEĞİŞTİRDİ

Virüsün dünyada yayılma sürecinde öğrencilerini sürekli bilgilendirdiğini hatta selamlaşma şekillerini bile değiştirdiklerini anlatan Alp, “Süreçle birlikte önce virüs avcıları adı ile bir oyun kurgusu yaparak, eldiven, maske ve bonelerimizle sınıfımızı, halılarımızı, minderlerimizi ve okulumuzu baştan aşağı yıkarak dezenfekte ettik. Bu oyunu evde de aileleriyle oynamalarını istedim. Anneler, babalar, tüm köy halkı kendi evinde birer virüs avcısı olmuşlardı. Bu süreç içerisinde çocuklara ellerini her zaman yaptıkları gibi ama daha sık yıkamalarını, kimseyle sarılmamalarını, tokalaşmamalarını ve sosyal mesafeyi korumamız gerektiğini anlatmaya devam ettim ama sadece anlatmak çocuklara yetmiyordu. Başka şeyler yapmamız gerekliydi. Çocuklar her sabah okula geldiğinde ve okuldan çıktığında sarılmak istiyordu çünkü bu bizim rutinimizdir. İşe buradan başlayarak çoğunun sıkı takipçisi olduğunu bildiğim güncel bir televizyon dizisinden ilham alarak “Çocuklar, artık dokunmadan vefa selamı ile sarılacağız”dedim. Karşı karşıya geçtik. Sırayla göz teması kurup önce ayaklarımızı tokuşturduk sonra karşılıklı olarak kendi omuzlarımızı ovalamaya başladık. Buna da vefa yöntemi dedik. Sanırım Türkiye’de bunu uygulayan ilk kişilerdik. Çocuklar zamanla kendi aralarında ve aileleri ile de bu şekilde sarılmaya başladı. Bunlar tedbirlerimizin ilk adımlarıydı.”diye konuştu.

YORUMLAR

5 Yorum Var
  • Demet 3 yıl önce Şikayet Et
    Öğretmen candır...
    Cevapla İlk beğenen sen ol
  • canan 3 yıl önce Şikayet Et
    Allah sayılarını artırsın böyle kendinden fedakarlık edip, vatanını milletini düşünen insanların
    Cevapla
  • Kafkasyalı 3 yıl önce Şikayet Et
    Sen ve senin gibi gayretli aynı fikre sahip öğretmenlerin sayısını arttırsın mevlam dan dileğim yolun ve bahtın açık olsun dileğim. Sizler bu vatanın cahiliye dönemini bitirmek için gayret eden bir avuç neferi olmak uğruna çırpınan fertleri sizleri gözlerinizden öperim kardeşim. Allah yar ve yardımcınız olsun.
    Cevapla
  • Sayit kuştimur 3 yıl önce Şikayet Et
    Helal olsun bravo tebrik ederim Sayın öğretmen. Başarılarınızın devamını dilerim.
    Cevapla
  • Zeliş 3 yıl önce Şikayet Et
    Sana minnetkar oldum hocam herzaman yürwgindeki dileklerin olmasinı temenli ederim sagılarımla hocam
    İlk beğenen sen ol
  • Zelis 3 yıl önce Şikayet Et
    Helal olsun yüreğinize sağlık içinizdeki öğretme isteğiniz hiç bitmesin sağlıklı gunler
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.