Baran Mayda'dan Anadolu'daki festivallerle alakalı önemli açıklamalar

Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Baran Mayda, Anadolu'da düzenlenen festivallerle alakalı bir röportaj verdi.

GİRİŞ 21.09.2020 11:41 GÜNCELLEME 21.09.2020 11:44

Türkiye'de birçok festivale imza atmış biri olarak bu yılki festivallerin durumunu değerlendirir misiniz? Çok zor bir ortamda hazırlık yapıyorsunuz

 

Özelde Türkiye genelde ise Dünya corona virüsüne karşı önemli bir mücadele hatta savaş veriyor. Ve virüsün en önemli gücü sosyal hayatı bir şekilde rehin alıp insanları umutsuzluğa sevk etmek. Kültüre, sanata dair her karşı koyuş bizi corona karşısında daha da güçlendirecektir. Festivalleri mümkün mertebe steril bir hale getirip, sağlık açısından riski en aza indireceğiz. Özellikle fiziksel mesafeye dikkat edeceğiz sosyal mesafeye değil. Dr. Şaban Kızıldağ hoca ile son konuşmamızda sosyal mesafe kavramının bilinçsizce kullanıldığını ve bunun ne kadar incitici olduğunu söylediğinden beri fiziksel mesafe demeye özen gösteriyoruz. Yani festival sosyal olarak çok yakın fiziksel olarak çok uzak bir festival olacak.

Festivallleri düzenlerken en tepeye neyi koyuyorsunuz? İlk amaç nedir?

 

Festivallerin en temel amacı en azından Anadolu şehirlerinde ki film Festivalleri açısından kesinlikle şehrin halkını festival ekibi yapabilmek. Yani onları kendi gördüğümüz rüyaya ortak edebilmek hatta ortak bir rüya görmek. Teknik olarak, ya da entelektüel olarak söylenecek onlarca kavramdan önce halkın festivale olan katkısını sağlamak önemli. Gerisi zaten kendiliğinden geliyor.

Uluslararası film festivali yapmanın zorluğu birçok iyi filmden en iyisini seçmek mi?

Uluslararası film festivali yapmanın en büyük zorluğu yabancı ülkelerdeki katılımı sağlamaktı. İlk festivalde zorluğunu yaşadık ama sonrasında Anadolu kültür ve sanat meclisi derneği olarak düzenlediğimiz festivallerde yabancı Katilim gayet iyi. Hele bu yıl düzenleyeceğimiz 3. Siirt Uluslararası Kısa Film Festivali ve 2. Erzincan Uluslararası Kısa Film Festivali yabancı katılım açısından çok zengin. En iyi filmi seçmek mi sorusuna gelirsek bence en iyi filmi seçebilmek önemli ama en hakkaniyetli şartları sağlamak daha önemli. Yani hayata farklı yerlerden bakan 11 kişilik bir ana jüri en hakkaniyetli kararları veriyor bence en mühim nokta bu. Herkesin kendi mahallesi ve kendi birincisi var ama ortak akıl onlardan farklı bir filme ödül veriyor. Hakkaniyete ödül veriyor yani.

Özellikle genç sinemacılara neler söylemek istersiniz?

Genç sinemacılar bir kere genç kalsınlar. Yani ruhen tıpkı ilk gün ki gibi kalsınlar. Birçok genç sinemacı yolun başında ruhen yaşlanıyor ve tipik bir final yaşayıp sektör dışı kalıyor. Hâlbuki Ömer Uğur gibi 66 yaşında ama 18 ine yeni girmiş gibi çalışan yönetmen rakipleri var. Ya da Hakan Haksun gibi 51 yaşında ama son senaryosunu ilk senaryosuymuş gibi hırsla yazan rakipleri var. O yüzden hep genç kalın genç sinemacılar.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Murat Kurum'dan BAYKAR'a sürpriz ziyaret: Bugün yeni çok şey öğrendim...
Uzmanından bomba iddia! Türkiye petrol üretiminde Orta Doğu ülkelerine ortak olacak