Annesi yavru maymunu kabul etmedi!

Mersin'deki Tarsus Doğa Parkı'nda doğan ve kısa sürede parkın maskotu haline gelen babun maymunu Nisan ortamına alışmaya çalışıyor. Annesi tarafından kabullenilmeyen Nisan, park içinde oynarken oyuncağını yanından ayırmıyor.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi bünyesinde hizmet veren, Doğu Akdeniz'in en büyük hayvanat bahçesi olma özelliğine sahip doğa parkının üyelerinden babun maymunu "Nazo"nun dünyaya getirdiği yavru, doğumun ardından annesi tarafından istenmeyince koruma altına alındı.

"Nisan" adı verilen yavrunun bakımı için özel yaşam alanı oluşturuldu. Kuvöze alınan ve biberonla beslenen "Nisan", 8 haftalık oldu. Veterinerler artık "Nisan"ı hayvanat bahçesinin yeşil alanlarına da çıkararak doğal ortamına alışması için çaba gösteriyor.

"Bizim için artık çok özel"

Tarsus Doğa Parkı Müdürü veteriner hekim Nilay Serpin, AA muhabirine, "Nazo"nun ilk yavrusu gibi ikinci yavrusunu da kabul etmediğini gözlemledikleri anda "Nisan"ı annesinden ayırmak durumunda kaldıklarını söyledi.

Yavrunun beslenmesini ve bakımını üstelendiklerini anlatan Serpin, "Dönem dönem annesi kabullenebilir mi diye denemeler yaptık ancak annesi kabullenmedi, dolayısıyla artık tamamen bizimle yaşıyor. Bizim için artık çok özel. Buranın maskotu oldu. Çok sempatik bir hayvan. Biz ona alışırken, o da bize alışıyor, gayet iyi anlaşıyoruz." dedi.

Serpin, ilerleyen süreçte "Nisan"ın ziyaretçilerle tanışmasını istediklerini de ifade etti.

Doğa parkındaki keçinin sütüyle besleniyor

Veteriner sağlık teknikeri Ümit Güngör de "Nisan"a annesinin yokluğunu hissettirmemek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

"Nisan" ile kısa sürede iyi bir iletişim kurdukları ifade eden Güngör, şöyle konuştu:

"Doğa parkında yetişen keçinin sütünü sağıp biberon yardımıyla besliyoruz. Gece beslenmesi için de nöbetçi bir arkadaşımız bulunuyor. Bir bebeğe nasıl bakılıyorsa, ona da aynı değeri veriyoruz. İlgi, alaka ve şefkat gösteriyoruz. Sağlık durumu ve beslenmesi gayet iyi. Şu an meyve ve sebze de vermeye başladık. Yavaş yavaş doğasına geçişlerini yapıyoruz. Kendisi de biz de mutlu oluyoruz. Doğasında olan şeyleri eksiksiz şekilde aktarmaya çalışıyoruz. Doğal ortamına döndüğünde zorluk çekmemesi için neler yapıp yapamayacağını öğretmeye çalışıyoruz."