Okuyan'ı CHP'ye götüren neden?

'Türkeş beyle karşılaşmasaydım Deniz'in (Gezmiş) yolunda olurdum' diyen Yaşar Okuyan CHP'liliğini meğer çocukluğunda edinmiş... Okuyan bu fikirlerini nerede mi söylüyor?

Okuyan'ı CHP'ye götüren neden?
Okuyan'ı CHP'ye götüren neden?
GİRİŞ 18.06.2007 15:59 GÜNCELLEME 02.04.2021 10:00
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

Okuyan'ın CHP'li izini böyle bulduk

Adı CHP'den milletvekili adaylığına geçti.Ama o bir son dakika sürprizi yaparak CHP'ye iltihak etti...Üstelik milletvekili adayı da olmadı..Peki neydi, Okuyan'ı CHP'ye sürükleyen etmen.. Cafesiyaset Okuyan'ın nasıl CHP'li olduğunu buldu..

 

Yaşar Okuyan...

 

12 Eylül öncesi  MHP'de başlayan politik hayatı, kurduğu partisini CHP'ye iltihak ettirerek ilginç bir serüvenle sürüyor...

 

MHP'de Genel Sekreter Yardımcılığına kadar yükselen Okuyan, 12 Eylül sonrası ANAP'tan önce milletvekili ardından Çalışma Bakanı oldu...

 

2002 seçimlerinden sonra ise ayrıldığı ANAP'tan MHP'ye geçti yeniden..

 

Fakat burada da fazla kalamadı..

 

HÜRPARTİ'yi kurarak partinin Genel Başkanı oldu...

 

Son olarak adı CHP'den milletvekili adaylığına geçti...

 

Ama o bir son dakika sürprizi yaparak partisiyle birlikte CHP'ye iltihak etti...Üstelik milletvekili adayı da olmadı..

 

Peki neydi, Okuyan'ı CHP'ye sürükleyen etmen..

 

Okuyan'ın hayat hikayesinin izlerini takip eden cafesiyaset, Yaşar beyi CHP'ye götüren hayat damarlarını buldu...

 

Meğer Okuyan ergenlik döneminde babası gibi CHP'liymiş...

 

Yaşar Okuyan hergün evlerinin önüne CHP bayrağı asarmış...

 

'Türkeş beyle karşılaşmasaydım Deniz'in (Gezmiş) yolunda olurdum' diyen Yaşar Okuyan CHP'liliğini meğer çocukluğunda edinmiş...

 

Okuyan bu fikirlerini nerede mi söylüyor?

 

Gazeteci Alper Uruş'un kitapçı raflarını bugünlerde süsleyen 12 Tanık, 12 Sanık; 12 Eylül kitabında...

12 TANIK VE SANIK KONUŞUYOR

 

Detay Yayınları'ndan çıkan '12 Sanık 12 Tanık' isimli kitapta 12 Eylül işkencelerini, 12 Eylül darbesine giden süreci ve başlarından geçen traji-komik olayların konu ediliyor. Gazeteci Alper Uruş tarafından yüz yüze yapılan görüşmeler sonucunda kaleme alınan kitapta yer alan isimlerse şöyle:

 

Dev-Genç İstanbul Eski Başkanı Celalettin Can,

 

TKPML-TİKKO MK Eski Üyesi İbrahim Ünal,

 

THKO'nun kurucularından Mustafa Yalçıner,

 

Dev-Yol 8 No'lu sanığı Tayfun Mater,

 

TDKP MK Eski Üyesi Gökalp Eren,

 

TKP Kars Eski İl Sekreteri Veysel Uçum

 

Ülkücü kadro Yusuf Ziya Arpacık,

12 Eylül, maalesef 28 Şubatlar’ın, e-muhtıraların yaşandığı ülkemizde canlılığını hep korudu. Taze bir konuydu ve bence kalanları vardı. Bu açıdan 12 Eylül’e baktığımda dönemin liderlerinin söyleyecek pekçok şeyi olduğunu ve bunların objektif bir biçimde aynı kitapta toplanması gerektiğini düşündüğüm için 27 yıl sonra 12 Eylül, dedim.

- 12 isim nasıl biraraya geldi?
Öncelikle 70’lerin ikinci yarısında gerek sağ gerekse solda mücadele etmiş ve gençliğin liderleri konumundaki isimleri gazeteciliğin avantajıyla çevre-kaynak ilişkisiyle belirledim. Bu isimlere ulaştıktan sonra yaşadıkları acıları, işkenceleri, traji-komik olayları ve o dönemin 12 sanığı, bügünün 12 tanığıyla, beşi Ankara’da olmak üzere yüzyüze görüşmeler yaptım.

Biçim olarak onların anlatılarını ön plana çıkırdım ve her iki tarafa da aynı yakınlıkta durmaya gerçekten özen gösterdim. Kitapta yer alan 12 isme de açık davrandım ve “öteki”nin de olacağını, ancak çalışmanın her iki tarafı kırmak, incitmek için değil, dönemin eksikliğini dile getirmek adına yapıldığını ifade ettim. Kitabımda yer alan 12 kahraman böyle bir araya geldi.

- Kitapta kimler yer aldı?
O yıllarda siyasetin içinde olan devrimci ya da ülkücü hemen hemen herkesin bildiği isimler kitapta yer aldı.

Kitapta soldan Dev-Genç İstanbul Eski Başkanı Celalettin Can, TKPML-TİKKO MK Eski Üyesi İbrahim Ünal, THKO'nun kurucularından Mustafa Yalçıner, Dev-Yol 8 No'lu sanığı Tayfun Mater, TDKP MK Eski Üyesi Gökalp Eren, TKP Kars Eski İl Sekreteri Veysel Uçum; sağdan üllkücü kadro Yusuf Ziya Arpacık, Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları Teşkilatlanma Eski Sorumlularından Kadir Mahir Damatlar, Ülkücü Hareketin Eğitim Sorumlusu Namık Kemal Zeybek, Doğu'nun Başbuğu olarak ifade edilen Yılma Durak, MHP Eski Genel Sekreteri Yaşar Okuyan yer aldı.

- 12 Eylül’ün lider kadrosu neler yaşadı?
12 Eylül, gerek sağı gerek solu işkencehanelere soktu. En akıl almaz işkencelerden sağ da sol da nasibini aldı. Detaylıca girmeden belki şunu söylemek gerekir ki elektrikle yapılan işkenceler öyle sistematik boyuta getirilmiş ki çelik dolabın içine konup elektrik verilmesinin işkenceye alınanlar için daha büyük acı verdiği düşüncesi işkenceyi yapanlara hasıl olmuş.

Yine askıya alınanların acısının yetmeyeceği düşünülmüş ve bu yöntem de askıya alınanın başından geçirilen bir araba lastiğinin elektrik sırasında aşağı doğru çekilmesini getirmiş. Bu işkenceyi yaşayanların söylediğiyse şu “Öldürmelerini anlayabilirsiniz ama askıda elektrik verildikten sonra başınızdan geçirilen lastiğin aşağı çekilmesi sırasında bedenininiz ikiye bölündüğünü hissedersiniz”.

- Sizi etkileyenler neler oldu?
Beni her iki tarafın yaşadığı acı da etkiledi. Konuştuğum 12 ismin neredeyse tamamı 12 Eylül döneminde ölümü; işkenceye tercih eder hale gelmiş isimlerdi. Bunlar arasında bir Yılma Durak’ın ailesinin işkencehaneye getirilmekle tehdit edilmesi ve arkadaşlarından aldığı aspirinlerle kireci karıştırıp ölmek için yutması, işkencenin insanı getirdiği en önemli nokta.

- Aklınızda kalan anılardan bahseder misiniz?
O kadar çok anı ve olay var ki kitapta beni çok etkileyenlerden bir tanesi o dönem ülkücülerin teşkilatlanmadan sorumlu isimlerinden biri olan Kadir Mahir Damatlar’ın, Ankara’daki işkencelerinin ardından 1984 yılında İzmir’e götürülmesi ve burada kendi hücresinin karşısında kalan ve işkence gören bir TKP’li bir grubu işkencenin sistematiğini anlatması.

Yine o dönem TKPML-TİKKO MK Eski Üyesi İbrahim Ünal’ın, Yılma Durak’ın kendi koğuşlarına konulduktan sonra ona çay ikram edilmesini istemesi bence iki kardeşin yaşayabileceği güzellikler.

- Döneme dönüp baktığınızda en büyük yanlış sizce neydi?
Bence 1968’den itibaren yükselen düşünce temelli bir dalganın üzerine inançla beslenen yine bu ülkenin evlatlarının sürülmesi en büyük hataydı. 1970’lerde Avrupa’da da öğrenci olayları, grevler, sosyal başkaldırılar oluyordu ancak orada öğrencilerle, gençlerle güvenlik güçleri karşı karşıyaydı. Ancak bizde gençliğin karşısına gençlik getirildi ve her ikisi de ülke duyarlılığı için birbirini tanımadan ölümü bile göze alacak kadar bence idealist bir kuşaktı. Böyle bir kuşak bugün artık maalesef yok.

- 12 Eylül’ün bilançosu için ne söylersiniz?
12 Eylül döneminde Adalet Bakanlığı verilerine göre 650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 700 bin insan fişlendi ve Türkiye’de sosyal bir duyarlılığı, sivil toplum hareketini biz darbeden 19 yıl sonra 17 Ağustos depreminde görebildik.

1980’de 15.7 Milyar $ olan dış borç bugün 200 Milyar $. Aynı dönemde 721 bin YTL olan iç borç ise şu an 267 milyar YTL. Bu rakamlar, 12 Eylül’ü milat kabul edersek o günden bugüne siyasilerin ülkeye bıraktığı mirası oldu. Belirttiğim gibi hata ya da yanlış aynı kuşağın iki farklı kesiminin karşı karşıya getirilmesiydi. En önemli bilanço ise bence 2800’ü devrimci, 2200’ü ülkücü olmak üzere 5 bini aşkın insanımızın, bu ülkenin çocuğunun hayatını kaybetmesi oldu.

 

YORUMLAR 15
  • adem küçük 16 yıl önce Şikayet Et
    aynı erkan mumcu. bu adam da bu gidişle yurt dışına çıkar. ama seçim sonrasında tabi.
    Cevapla
  • ÇETİN TEKİN 16 yıl önce Şikayet Et
    Benci Sivas Kangal dan aday ol... Ey yalancı dünyaya inanan yalancılar, bir makam bir mevki uğruna bir insan bu kadar yanar döner olurmu..Sende erkeksin bende acaba bendemi böyle olurum diye düşünüyorum aman Allahım töybe..
    Cevapla
  • Hayati Kahveci 16 yıl önce Şikayet Et
    OKUYAN ELÇİ. Aday değilse,muhtemel CHP-MHP senaryosun da elçilik görevi üslenip eriyen buzlardan çıkacak hamuru yoğurur ne de olsa eski bozkurtlardan.
    Cevapla
  • Nadir Güleryüz 16 yıl önce Şikayet Et
    Yaşar ne yaşar ne yaşamaz. Yahu yaşar ne yaptığını biliyor mu da siz böyle şeyler söylüyorsunuz?Emin olun ki CHP de son değil..Daha nerelere gidecek büyük dava adamı..Adı sokaklara ,hastanelere verilmiş yüce şahsiyet..
    Cevapla
  • hakan iz 16 yıl önce Şikayet Et
    Tek sebep S.S.K daki soruşturmalar. Nasıl ki babayı chp ye yaklastıran tmsf nin demirellerin mal varlığına el koyması aynen okuyanında ssk araştırmalarından dolayı hukumete fena canı sıkılmıştı.ka c defa dinlemiştim ssk yolsuzlukları zamanın bakanına ileten memur surgun yemişti ve yolsuzlukların uzerine giden hep okuyan a takılıyordu.googleden arayın şok olun memurların ifadelerine
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Merak edilen 3 ilin daha anket sonuçları paylaşıldı! Rüzgar tersine döndü
Murat Kurum: İstanbul artık yeni dönem için gün saymaktadır