Prof. Dr. Şahin: 28 Şubat topyekun imha hareketiydi

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) ile Aksaray Üniversitesi (ASÜ) İletişim Topluluğu'nca Aksaray’da açılan Medya Akademisi'nde '28 Şubat'ın Suç Ortağı Medya' konulu panel düzenlendi.

Prof. Dr. Şahin: 28 Şubat topyekun imha hareketiydi
Prof. Dr. Şahin: 28 Şubat topyekun imha hareketiydi
GİRİŞ 23.02.2019 19:36 GÜNCELLEME 23.02.2019 19:36
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Panelin moderatörlüğünü yapan ASÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, “28 Şubat sadece bir askeri darbe değil, medya, iş dünyası ve birifingli yargı eliyle gerçekleştirilen topyekun bir imha hareketidir” dedi.

 

 

Gazeteci yazar Kenan Kıran, ASÜ Merkez Derslikler Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü ASÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin'in yaptığı panelde 28 Şubat'ın bir darbe olduğunu söyledi.

Bir başbakan eşinin 28 Şubat süreci nedeniyle başörtülü olduğu için GATA'da tedavi gören Nejat Uygur'u ziyarete gidemediğini belirten Kıran, "28 Şubat süreci bal gibi de darbeydi. Seçilmiş bir hükümet, iktidar indirildi ve inançlı insanlara baskı uygulandı. 71 yaşında kanser hastası bir annemizin yani Medine Bircan'ın, başörtülü fotoğrafı olduğu için tedavisine başlamadılar. O dönemde medya neredeydi? O dönemin merkez medyası Medine Bircan'ın durumunu yazmadı. Medya, nasıl Yakup Köse'ye sahip çıkmadıysa ona da sahip çıkmadı." ifadelerini kullandı.

 

 

Kıran, 28 Şubat döneminde seçilmiş bir başbakana hacca gittiği için bir general tarafından hakaret edildiğini söyledi.

"O dönemde başörtüsü yasağı uygulanıyordu" diyen Kıran, şunları kaydetti:

"Çevik kuvvet ve keskin nişancılar okullarda bekliyordu ve imam hatip lisesilerine giden öğrenciler okula alınmıyordu. Şu an medya sonuna kadar özgür. 1960'ta özgür medya olsaydı Adnan Menderes asılmazdı. 28 Şubat'ta darbeciler seçilmiş hükümeti düşürdü, medya da destek verdi. 15 Temmuz'da da özgür medya olduğu için başarılı olamadılar. Bugün özgür medya olduğu için darbe girişimleri başarılı olmuyor."

Gazeteci yazar Kemal Gümüş de Yakup Köse'nin o dönemde özgürlüğü gasbedilmiş binlerce masum çocuktan sadece biri olduğunu söyledi.

FETÖ'nün her dönemde medyayı toplumu manipüle etmek için kulandığına dikkati çeken Gümüş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Toplumda medya milli olmazsa ülkenin geleceğini hassas değer olarak benimsemezse ve dışardan emir alırsa bu kaotik ortamlar her zaman devam eder. Türkiye'de medya patronları genelde iş adamları olmuştur. İş adamları içinde de yapılanan FETÖ'nün yöntemi de buydu. FETÖ, muhafazakar medya üzerinden bunu yapamazdı çünkü o dönemde ulusalcı kesimi inandıramayacakları için merkez medyayı, Doğan Medya Grubu'nu kullandılar. Yine o dönemde TRT'ye bile itibar edilmezdi. Sağlıklı bir toplum inşa edilecekse medyanın toplumun milli ve manevi değerlerine düşman olmaması gerekiyor."

Gazeteci yazar Yakup Köse de 14 yaşında cezaevine girdiğini anlattı.

Küçük yaşta 18 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildiğini belirten Köse, "Bugün Mısır'da yaşananlar, Türkiye'de de 28 Şubat döneminde yaşandı. Ben cezaevindeyken o dönemde koğuşlarında 'Kur'an-ı Kerim ele geçirildi' diye haberler yaptılar. Kendi düşüncelerini kabul etmeyen herkese o dönemde zulmettiler. İnancım gereği ezan okuduğum için tekerrür suçundan mahkemeye çıkarıldım ve ikinci kez hapis cezasına mahkum edildim." diye konuştu.

Panelin moderatörlüğünü yapan ASÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin ise, “28 Şubat sadece bir askeri darbe değil, medya, iş dünyası ve birifingli yargı eliyle gerçekleştirilen topyekun bir imha hareketidir” dedi.

Panele Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci'nin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı.

YORUMLAR 3
  • belde 5 yıl önce Şikayet Et
    o dönemi anlamayanlara şaşmak lazım. ya gözleri görmüyor, ya kulakları duymuyordur. ancak yaşayanlar ve hadiselere tarafsız bakanlar bunun bir yok etme hareketi olduğunu anlar. diğer gözü kapalılar birilerinin üfürmesini beklerler. o üfürükcülerin şu an birçoğu kaçak ya da kendini gizlemiş pusuda bekliyor.
    Cevapla
  • Avcı 5 yıl önce Şikayet Et
    Eee kimler ceza aldı
    Cevapla
  • Mustafa 5 yıl önce Şikayet Et
    Haberi okuyunca 28 şubatı daha iyi anladım.28 şubat her hangi bir darbe değilmiş.28 şubat bizim içimizde yaşayan bize bizden görünen ama eline fırsat geçince aslında İslamiyete ve Müslümanlara düşman olanların saldırısı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.Ancak İslam düşmanları sırf Müslüman olduğu ve İslamiyeti bir müslümümanın yaşaması gereken şekilde yaşadığı için , yaşamak istediği için insanları hapseder.Ancak İslam düşmanları bir müslüman hapisde ezan okuduğu için tekrar ceza verir.Allah bu İslam düşmanlarına yaptıkları zulmün hesabını hem bu dünyada hemde ahirette sorsun inşallah.Bu zulme uğrayan müslümanlardan da Allah razı olsun.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Süper Lig'e veda eden ilk takım belli oldu!
Çimler yer altına girdi! Kullanılan teknoloji şaşkınlık yarattı