Türkiye Biden’ın yapacağı açıklamaya kilitlenmiş bekliyor.

“Acaba, Ermenilerin isyanı sonrasında Osmanlı Devleti’nin aldığı tehcir politikasına, ‘Soykırım’ diyecek mi, demeyecek mi?”

Ben ise “Dese ne olur, demese ne olur.. Zıt Erenköy” modunda, diğer haberlere bakıyorum.

Televizyonlarda emekli diplomatlar, ABD’yi yakından tanıdığını söyleyen yorumcular izahat yapıyorlar: “Biden ‘Soykırım’ dedi ama, Türkiye Cumhuriyeti döneminde olmadığının altını çizmek için, ‘Osmanlı İmparatorluğu döneminde’ eklemesini yaptı.”

Kimileri sevindirik oluyor.

“Biden, hepten de Türkiye’yi karşısına almak istemediği için, soykırım kelimesini kullanmasının amacının bir suçlama olmadığını hatırlattı.”

Ben de, “Hatırlatmasa ne olur ki” diyor geçiyorum.

Benim için önemli olan, elin Amerikalısının ne dediği değil..

İçimizdeki Amerikalıların ne dedikleri..

O Amerikalılarla iş tutanların aymazlığı..

Sözü nereye getireceğim?

Tüm gün boyunca, Biden’ın “Soykırım” deyip demeyeceği konusuna odaklananların..

Daha Biden açıklamasını yapmadan saatler önce..

Türkiye’de kurulu bir siyasi partinin.. Hatta vergilerimizden pay alınıp, bu açıklamaları yapması için Hazine yardımına mazhar olan HDP’nin yaptığı açıklama..

Daha üç yıl önce, CHP’li İbrahim Kaboğlu’nun öncülüğünde, İyi Partili temsilcilerin de katıldığı toplantıda, Anayasa taslağı hakkında buluşulan HDP yapıyor şu açıklamayı..

Milliyetçi olduğu iddiası ile seçmenden oy isteyen Meral Akşener’in İyi Parti’sinin, “HDP’liler hakkındaki tezkereler TBMM’ye bir gelsin.. Dosyaların altına üstüne bir bakmamız lazım.. Öyle kaldır elleri havaya yapmayız” diyerek, sahip çıktıkları HDP’nin resmi açıklaması şu:

“24 Nisan 1915 günü, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin örgütü Teşkilat-ı Mahsusa tarafından 250 Ermeni aydın ve siyasetçi evlerinden alınarak zorla sürgüne gönderildi ve katledildi. Bu tarih, Ermeni Soykırımı’nın başladığı gün oldu.”

Siz Biden’ın ne diyeceğini beklerken..

Belki de Biden’ın böyle bir küstahça nitelemede bulunmasının, Türkiye’yi yönetenlerin acziyetine bağlayacak olanlar çıkarken..

Bakın, HDP’liler hakkındaki tezkereleri, ince eleyip, sık dokuyarak inceleyeceklerini, duruma göre dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kaldırılmamasına oy vereceklerini açıklayan İyi Partililerle adeta alay edercesine, HDP resmi açıklamasında, “Ermeni soykırımı” deyip, bitiriyor işi..

Bununla da yetinmiyor, HDP yönetimi..

Biden’dan da öte ifadeler içeriyor, açıklamalarında:

“Ermeni halkı, binyıllardır yaşadığı anayurdundan sürülerek, büyük oranda katledildi. Anadolu Hristiyansızlaştırıldı.”

Abooo..

Ne diyor, Diyarbakır Eski Müftüsü’nün milletvekili olduğu HDP böyle?

Ne diyor, “Ben Mazlum Der’in genel başkanlığını yaptım.. Mütedeyyin insanların içinden biriyim ben” açıklaması ile bilinen Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun partisi, böyle?

Ne diyor, “28 Şubat’ta, İslam’ın emri olan başörtünün yasaklanmasını protesto ettiğim için, idamla yargılandım” sözleri ile dindarlara çıkışan Hüda Kaya’nın partisi böyle?

HDP resmen..

“Anadolu Hristiyansızlaştırıldı” diyor..

Aslında böyle “Hristiyansızlaştırma” diye bir uygulama yok ama..

Bu yalanı uydurup, aslında İslam’dan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor, HDP yönetimi..

Ve küstahça, “Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarladı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaştı.”

Utanmazlığa bakın..

Rezilliğe bakın..

Eli kanlı PKK terör örgütünün işlediği binlerce cinayet için bir kınama bile yapmayan HDP yönetimi, şimdi “Yüzleşilmedi” diyor..

“Yüzleşilmeyen suç tekrarladı” diye..

İftirasına, iftira katıyor..

Biden “Osmanlı döneminde” demekle yetiniyor iken.

HDP ise, “Osmanlı ile bitmedi bu iş” demeye getiriyor..

İşte bu dakikadan sonra..

Düne kadar “Hazine yardımları kesilsin” dediğim HDP’nin, kapatılması artık, elhak zorunlu olmuştur..

Siyaset yaptığı ülkeyi, katiller topluluğu gibi gösteren bir parti olamaz..

Oyunu aldığı Müslümanları, katiller olarak gösteren bir parti, siyaset yapmaya devam edemez.

Halkının % 95’i, yüzyıllardır Müslüman olan bir ülkeyi, “Hristiyansızlaştırma” suçlamasına muhatap edenler, artık bu ülkede milletvekili maaşı alarak, ayrıcalıklardan yararlanamaz..

HDP milletvekilleri.. HDP üyeleri.. Ya, “HDP yönetiminin açıklamasına biz katılmıyoruz” derler..

Ya da..

Bu çirkefliğin lekesini, alınlarında taşırlar..

Güneydoğu’nun samimi Müslümanları, artık bu parti ile ilişkilerini kesmeli..

Kime oy verirlerse versinler.

Ama, “Bu ülke Hristiyansızlaştırıldı” diyerek şikayetçi olanlar..

Hatta açıklamalarının devamında..

“Rum, Süryani, Keldani, Kürt, Alevi ve Êzidî halklarına reva görülen ve bugün de sürdürülen katliamcı siyasetin şifrelerini ve soykırım mekanizmasının mahiyetini göstermesi açısından oldukça önemlidir.” diyenlere..

“Bu saydıklarının içinde geçen Kürt sıfatlı bir seçmen olarak.. Bundan böyle gidin Rum’dan oyunuzu alın. Süryani’den oy isteyin.. Keldani’lerden, Ezidi’lerden oylarınızı toplayın. Bizden size oy yok” demeliler..

Bu HDP’lilere şirinlik yapan CHP’liler de..

Kayyım atamalarına karşı çıkan Ekrem İmamoğlu’ndan başlayın..

Sessiz kalarak, su altından iş yürüttüğünü sanan sözde milliyetçi Mansur Yavaş’a kadar..

Tüm ulusalcı CHP’liler..

Ve dahi..

Özellikle de milliyetçi görünümlü İyi Partililer..

Artık bıçağın boğazımıza dayandığını görmeliler..

Üç kuruşluk koltuklar için..

HDP ile yaptıkları gizli ittifakı sürdürme yanlışından dönmeliler..

Ne demektir, “Ermeni soykırımı..”

Ne demektir, “Bugün de takrarlanıyor..”

Ne demektir, “Hristiyansızlaştırma..”

Biden’ın canı cehenneme..

Siz, Biden’ın buradaki uzantılarına bakın..

Biden’un uzantılarına ses çıkaramayan milliyetçi kimlikli, koltuk sevdasına her şeyini satanlara bakın.

Kim şu HDP yönetimi?

Kaç kuruşluk adamlar?

Ki, Osmanlı’ya.. Onunla da yetinmeyip.. Türkiye Cumhuriyeti’ne, soykırım suçlaması yapabiliyor?

Söyle, Türkmen olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu..

Söyle, asena iddiasındaki Akşener..

Yeni Akit