Boğaziçi, ODTÜ ve CHP!
- GİRİŞ18.07.2021 09:04
- GÜNCELLEME18.07.2021 09:04
Sol çevre, muhafazakarlara tepeden bakar..
Konuşmalarını öylesine seçkinci bir tarzda yaparlar ki..
Koca dağları (haşa) bunların yarattıklarını sanırsınız..
Uzatmadan hemen örnekleyeyim.
Boğaziçi Üniversitesi’nin protestocu öğretim üyeleri, Rektör Melih Bulu’dan kurtulmalarının şerefine, bir açıklama yapmışlar..
Açıklamada, ne deseler beğenirsiniz: “Bulu yetmez, tüm atanmışlar gitsin.”
Behey mankafa..
Behey şapşal..
O atanmışların içinde siz de yok musunuz? Siz sanki, seçimle mi geldiniz, öğretim üyeliğine?
Halk mı seçti sizi?
Öğrenciler mi seçti, öğretim üyelerini?
Kendi altındaki koltuğu, kendi dili ile çekip alan mankafalar..
Bir de rektör beğenmiyorlar..
Ha, diyecekler ki..
“Biz sadece rektör ve rektörle birlikte atananları kastettik..”
İyi de, sizin pisliğinizde mavi boncuk mu var?
“Atanan” diyorsanız..
Siz de seçilmediniz ki.. Bir şekilde atandınız..
Boğaziçi bir örnek..
Diğerleri farklı değil ki..
Alın size ODTÜ..
Konuşan ODTÜ’lüler değil ama..
ODTÜ’lülerin pek bir beğeni ile takip ettikleri..
Üniversitelerine davet edip konuşturdukları Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine bir tanesi bile itiraz etmediğine göre..
Onlar da aynı kafadalar, demektir.
Ne demiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ODTÜ’lülere hitap ederken?
İfade şu:
“Erdoğan ne olduğuysa bir gece yarısı, bir kararnameyle İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ettiğini ilan etti. 600 milletvekilinin onay verdiği kanunu bir kişinin iradesiyle siz yürürlükten kaldıramazsınız. O zaman Meclis’i kapatın.”
Yani insan cahil olur da..
Bu kadarı biraz fazla..
“600 milletvekilinin kabul ettiği yasayı, bir Cumhurbaşkanı nasıl iptal edebilir” diyor ya, Kılıçdaroğlu..
Ben de kendisine çağrıda bulunuyorum..
Madem 600 milletvekili, İstanbul Sözleşmesi’nden yanalar..
Hemen bugün, Kemal Kılıçdaroğlu bir kanun teklifi versin, TBMM’ye..
600 milletvekili de kabul etsin, İstanbul Sözleşmesi’ndeki maddelerin tamamını..
İster “Sözleşmeyi biz tekrar kabul ediyoruz” şeklinde bir düzenleme yapsınlar..
İsterlerse..
İstanbul Sözleşmesi’ndeki tüm maddeleri, bir kanun metni içine koyup TBMM’den geçirsinler..
İş bilmez, hesaptan aciz Kemal Bey diyecek ki, “Ama Cumhurbaşkanı’nın veto hakkı var.”
Cumhurbaşkanı’nın veto hakkı makkı yok, Kemal Bey..
Sen “600 milletvekili, bu sözleşmenin arkasında” diyorsan..
Geçir TBMM’den bu sözleşmenin tüm maddelerini..
600 milletvekilinin oyu ile..
Cumhurbaşkanı veto meto edemez.. Etse de ikinci defa kabul eder, bitirirsiniz işi..
Ama Kemal Bey de biliyor ki..
O sözleşmenin arkasında 600 milletvekili yok.
150-160 milletvekili ya bulursunuz ya bulamazsınız.
CHP.. Ona ilaveten HDP.. Belki İyi Parti’den birkaç kişi.. Hepsi o kadar..
Ama her zamanki yalancılıkları ile, öyle bir algı oluşturuyorlar ki..
2011 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin henüz sıkıntılı maddelerinin farkına varılamadığı için.. AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi; milletvekillerinin büyük çoğunluğu ile geçen sözleşmenin..
10 yıllık uygulamadaki toplumu getirdiği cinnet halini görmezden gelerek..
Türk milletinin örf ve adetlerinin hiçe sayıldığı ve aile kurumunun çökertildiği gerçeğini gözlerden kaçırarak..
Bugün AK Parti, MHP, BBP ve hatta SP’li milletvekillerinin “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkalım” iradesini görmezden gelerek..
“Cumhurbaşkanı tek başına sözleşmeden çıktı” diye yalan söylüyor, Kemal Kılıçdaroğlu..
Kemal Bey’in devamındaki sözleri de ilginç:
“Buna yönelik dava açıldı ama ne yazık ki reddedildi. Türkiye genelinde 306 kadın örgütü var, olayı bir AK Parti-CHP çatışmasından uzak görüp kadın hareketinin öne çıkmasını istedik.”
Yani?
Yani şunu mu diyorsun, Kemal Bey:
“Yargının ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması hukuka uygundur’ demiş olmasına rağmen.. Biz, yargıyı dinlemeyeceğiz. Kadın derneklerini ayaklandırıp, İstanbul Sözleşmesi tartışmasını sürdüreceğiz.”
Bunu mu söylüyorsun?
Dahası var..
Saadet Partisi ile kurduğu ittifakı unutmuş Kemal Bey..
“Başörtü yasağı tekrar gelmez. Bizden korkmayın. Eğer tereddüt ederseniz, bizim ittifakımızda, bizim yanımızda Temel Karamollaoğlu da olacak. Başörtü serbestliğinin kefili Temel Bey’dir” dediğini unutmuş..
Saadet Partisi’nin, İstanbul Sözleşmesi’ne ölümüne karşı çıktığını unutmuş..
Öyle ki, SP’nin en yoğun propagandalarından birisinin de, AK Parti’nin İstanbul Sözleşmesi’ni kabul ederek Türkiye’ye ihanet ettiğini söyleyecek kadar sert bir söylem geliştirmek olduğunu unutmuş..
“İktidara gelirsek, bir hafta içinde, İstanbul Sözleşmesi’ne geri döneceğiz” diyor..
Bir tane ODTÜ’lü de sormuyor:
“Sizin ititfak ne oldu?”
Onlar sormasa da, biz soralım:
“SP’den vaz mı geçtin, Kemal Bey?”
Vaz mı geçtin ki, bol keseden sallıyorsun?
Kemal Bey konuşuyor, ODTÜ’lü gençler, ağzı açık dinliyor:
“6 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidecek. Gençler, nasıl bir Türkiye istediğini göstermeli. Kendi beklentilerine uygun bir partiye oyunu vermeli, güçlü bir değişime imza atmalı.”
Sanki Türkiye’de, özellikle son 20 yılda..
Hemen her seçimde 5 milyon civarında genç ilk defa oy kullanmıyormuş da..
Bu önümüzdeki seçimde böyle bir şey olacakmış gibi, algı üretiyor..
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe geçtiğimiz hafta rakamları verdi..
AK Parti iktidara geldikten sonra, 20 milyona yakın, ilk defa seçmen olan yeni bir seçmen kitlesi oluşmuş..
Bu seçmen kitlesinden de AK Parti büyük teveccüh görmüş..
Ki, oyunu % 34’ten, bugünlerde % 52.5’e kadar çıkartmış..
Ama solcularda kafa nerde?
Bir yandan “Erken seçim” diyor..
Sorsak, “Haydi 2019’daki mahalli seçimi de saymayın. 2018’e göre 2023’deki seçimlere kadar, gerçekten 6 milyon civarında yeni seçmen olur. Ama siz, seçimin 2023’e kalmayacağını, bu yılın sonunda yapılacağını söylüyorsunuz. Bu yılın sonundaki seçimdeki seçmen sayısını, 2 yıl sonrasına göre nasıl hesaplıyorsunuz?”
Efendim?..
Duyamadım, Kemal Bey..
Hesap uzmanısınız, anladık da.. Bu hesapta da duvara tosladınız..
AKİT
Yorumlar6