İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iki ay önce bir afra bir tafra..

Sormayın gitsin..

Ne imiş?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Pervin Buldan ile kendisinin ismini aynı satırda nasıl kullanırmış?

Aslında bu gerçek sebep miydi?

Kesinlikle değil..

Ekrem İmamoğlu ile iki gün kadar önce yapılan görüşmede istenilen avantaların (kadro, şirket yönetimi, ihale paylaşımı vs ) istenildiği kadar alınamaması üzerine..

Aba altından bir sopa gösterilmesi gerekiyordu..

O sopa, Ekrem İmamoğlu’na gösterildi..

İyi Parti milletvekilinin sahipliğindeki Yeniçağ gazetesinin manşetinden, Ekrem İmamoğlu’na had bildirildi..

Sonra istenilenler büyük oranda alınmış olmalı ki..

Olay bitti.

Ne Yeniçağ Ekrem İmamoğlu aleyhine bir laf etti.

Ne de Meral Akşener.

Hatta istenilenden de fazlası verilmiş olmalı ki..

Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu’nu, bu sefer Fatih sultan hazretlerine benzetti.

Be hanım, senin partinin en yetkilileri, “Bizim genel başkanımızın ismini, Pervin Buldan ile birlikte nasıl zikredersin” diye caka satanlar siz değil miydiniz?

Şimdi ne oldu da, “o Ekrem’i, Fatih’e benzetmeye kalkıyorsun” demedik..

Onlar da boş buldukları sahnede, oyunlarını sergilemeye devam ediyorlar..

Son oyundaki figüranlıkları, “Cumhurbaşkanı adayı değilim” şeklinde..

Bu söz Meral hanımın ağzından çıkar çıkmaz, bir büyük alkış ile sahne yerinden oynadı..

“İşte fedakar insan. İşte büyük siyasetçi..”

Biz konuyu anlamaya çalışırken.

Onların övgüleri sürdürdüler..

“Cumhurbaşkanlığı hakkından feragat etti. Yeter ki, Millet İttifakı bir aday ile seçime girsin.”

Biz hâlâ olayı çözmeye çalışır iken..

İşin arkasındaki tilkilik ortaya çıktı..

Meğerse, Meral hanım Cumhurbaşkanlığına aday olmayacak, ama Başbakanlığa aday olacak imiş!

Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz, bilmiyorum ki..

Başbakanlık diye bir koltuk kalmadı, bunu bilmiyor musunuz?

Biliyorsunuz, biliyorsunuz da..

Bilmezlikten geliyorsunuz.

Şimdi diyecekler ki..

“Başbakanlığı tekrar getireceğiz”

İyi de..

Başbakanlığı tekrar getirebilmeniz için, TBMM’de 400 milletvekiliniz olması lazım..

Bunu alabileceğinize inanıyor musunuz?

Hani pek mümkün değil ama..

Diyelim ki..

Tayyip Erdoğan’a ihanet etme noktasında, Ahmet Davutoğlu’nu kafakola aldınız. Ali Babacan’ı kafakola aldınız.

Tüm söylemlerinizi ayaklarınızın altına alıp, milliyetçiliğinizi, ülkücülük iddianızı çiğnediniz, HDP ile ittifak yaptınız..

Saadet Partisi de, tüm manevi değerlerle ilgili iddialarını mazide bırakıp, dua karşıtı CHP’lilerle, Diyanet düşmanı solcularla kol kola girmeye razı oldu..

Yine de oylarınız yetmiyor ama..

Farz edelim, bir anlığına da olsa..

Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandınız..

Cumhurbaşkanı kim seçildi ise, o bakanları atayıp, ülkeyi yönetmeye başlayacak..

Meral hanım mı?

Ekrem İmamoğlu nasıl ki “Pervin Buldan ve Meral Akşener” dedi ise..

Siz de “Pervin Buldan krizi” çıkarmanızın iki gün öncesindeki “özel görüşmede alamadığınız ayrıcalıklar” sebebi ile kavga çıkardınız ise..

Aynısını, Cumhurbaşkanı seçimi sonrasında da yaşayacağız.

Cumhurbaşkanı seçilen kim olursa..

Eğer gerçekten 400 milletvekiline de sahip olurlarsa.

Veya..

Cumhur İttifakı ikna edilerek, 400 milletvekilinin parlamenter sisteme geçilmesi kabul edilecek olursa..

Cumhurbaşkanı seçilen kim olursa. 

“Ben şu an ülkeyi yönetiyorum. Bakanları atıyorum. Ben manyak mıyım ki, kendi elimdeki yetkileri, şimdi başkasına vereyim. Kendim de açığa düşeyim” diyecek.

Şu an kulağımızın dibine gelip, “Parlamenter sistem” diyenler bile, en azından bir kısmı, “Ne gerek var canım, parlamenter sisteme, seçildik işte. Biraz böyle devam edelim” diyecekler..

Yoksa..

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ile Meral Akşener niye kavga etti.

Sonra niye anlaştı..

Bu işler, tehdit, şantaj.. Sonra istediğini alıp, kaldığın yerden devam etme işidir..

 Ama piyasaya nasıl sunulur?

“Büyük siyasetçi Meral hanım, Cumhurbaşkanlığı adayı olma hakkından feragat etti”..

Sanırsınız ki.

Aday olursa.

Kesinkes o kazanacak..

Affedersin, Meral abla..

2018’de sen aday olmamış mıydın?

Ne oy aldın?

Cumhurbaşkanı seçilmek için gerekli oyun % 5 mi, % 10 eksiğini mi?

Yok yok..

Yarısını mı diyecektim..

Yoo.

Yarısını da alamadı, Meral hanım..

Uzatmayayım..

Cumhurbaşkanı olmak için gerekli olan beşte birini aldı..

Şimdi kalkmış, “’Ben Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım” diyor.

Olursan, hatırım kalır..

HDP ile girdiğiniz kirli ittifaktan sonra.

Anadolu’nun neresine giderseniz gidin, her bölgedeki esnaftan aldığınız tepkilerden anlaşılan o ki.

Manisa’dan Erzurum’a kadar, hemen her ildeki istifalardan anlaşılan o ki.

İyi Parti 2018’de aldığı oyu bile alamayacak durumda..

Nerede kafatasçı var ise, toplamışlardı.

Nerede, AK Parti küskünü var ise, toplamışlardı.

Nerede ülkücülüğü ırkçılığa çeviren var ise, toplamışlardı..

Nerede ulusalcı derin devletçi var ise, toplamışlardı..

Bunların çoğu, İyi Parti’yi terk etti..

Ümit Özdağ’dan başlayın.

İsmail Koncuk’a..

Yusuf Halacoğlu’na kadar. Özcan Yeniçeri’ye kadar.

Emekli generallerden, Ergenekon sanıklarına kadar..

Saadet Partisi eski yöneticilerinden, AK Parti’nin bazı eski bürokratlarına kadar.

Kimler kimler ayrıldı, İyi Parti’den..

2018’de alamadıkları oyu, şimdi 2023’te mi alacaklar?

Kuşlar bile güler bu işe..

Her şeyin üstünü örtseler..

Öğrenci andını kaldırtmak için kızılca kıyamet kopartan HDP ile ittifaklarını kimseye anlatamazlar..

HDP öğrenci andına karşı.. 

İyi Parti ise “illa da illa, okutacağız” diyor..

Bu çelişki için de, İyi Partili seçmen, “Siz değil miydiniz, ilkokul öğrencisi kıyafetleri ile  60 yaşında adamlara öğrenci andı okutanlar” diyerek, oynanan tiyatroya, isyan eder ve 2018’deki oyu bile vermez, bu partiye..

Yeni Akit Gazetesi