Hasan Damar’dan sonra, sırada diğer abilerimiz var!

  • GİRİŞ22.01.2023 09:13
  • GÜNCELLEME22.01.2023 09:13

Milli Görüş davasına, yıllarca omuz vermiş, Avrupa Milli Görüş Teşkilatları (AMGT) kurucularından Hasan Damar ağabey, 2019’daki sözleri ile, bizi ne kadar üzmüş ise..

“AK Parti’ye biz kaybettirdik” derken, ne kadar üzmüş ise..

Ki; bu üzüntüyü de açalım..

Saadet Partisi’nin adayının kazanması sonucunda, Hasan Damar ağabey bunu söyleseydi..

Hiçbir itirazımız olamazdı..

“Ha Saadet Partisi’nin adayı kazanmış.. Ha AK Parti’nin adayı kazanmış” derdik..

Öyle ya..

 

Bir partinin militanlığını değil, Milli Görüş davasının içinde yer almayı önceliyorsak..

Dindar insanların bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olmasını arzuluyorsak..

“Sen dedin, ben dedim. Sen beni saymadın. Ben seni” tartışmalarına pirim vermeden, siyasi çekişmelerde, gerekirse taraf bile olmamayı düşünebiliriz..

Belki, Saadet Partisi’nin, AK Parti gibi geniş kitlelerden oy almamasının da rahatlığı ile, Avrupa Birliği’nden uzak durmak gibi, İsrail ile ilişkilerin kesilmesi gibi birçok konuda dindar insanlarımızın hassasiyetlerine daha yakın durabilmesini de göz önünde tutarak..

 

“Yüksek dağın, dumanı büyük olur” sözünden hareketle, AK Parti’nin içinde barındırdığı bazı isimlerin sorunlu çıkmasından kaynaklı dertler göz önüne alındığında..

Saadet Partisi’nin; CHP ile, HDP ile, İyi Parti ile ittifak yapmadan, tek başına, gerçekten özgür şekilde, kendi belirledikleri adaylarla girdiği bir seçimde, başarılı olmalarını tercih bile edebilirim..

Bu çerçevede, Hasan Damar’ın 2019 mahalli seçimlerindeki, Saadet Partisi’nin adayının kazanmadığı seçimi, “AK Parti’ye biz kaybettirdik” şeklinde yorumlaması, şahsen beni üzmüştü ama..

Defalarca da, gerek bu köşede, gerekse akittv’deki programlarda, Hasan Damar ağabeyin o sözlerine atıf yapıp, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun dindar insanların kabullenemeyeceği icraatlarını hatırlatarak, “Saadet Partililer mutlu musunuz” diye de sordum ama..

Artık bugün itibari ile..

Hasan Damar ağabey şu açıklamayı yapmış ise..

 

Gün; Hasan Damar ağabey ile helalleşme günüdür.

Onu tebrik etme günüdür.

Ne diyor Hasan Damar ağabey:

Kısa bir video çekmiş ve sosyal medya hesabına koymuş.

Gazetemizin sürmanşetinde de okuyacaksınız..

Sözleri şöyle:

“Malumunuz ki Türkiye olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Elbette ki yanlışlarımız vardır. Ülkemiz bir çok sıkıntılara maruz kalmıştır. Ama Türkiye’de yapılan bazı güzellikler de var. Bunları da görmemiz lazım; ağır sanayi gibi, Ayasofya’nın açılması gibi, başörtü meselesinin gündemden kalkması gibi. Bütün bunları yok olmaması için biz Müslümanlar olarak Türkiye’deki yapılacak olan bu seçimde Sayın Cumhurbaşkanını desteklemeliyiz.”

Hasan Damar ağabeyin sözleri, bunlarla bitmiyor:

“Çünkü ben 83 yaşındayım, ömrümü bu davaya verdim, bu bakımdan yanlışlara ‘yanlış’ dedim. Doğrulara da ‘doğru’ demek mecburiyetindeyim. Bu münasebetle sizlerden ricam, bütün kardeşlerimizin bu seçim, olağanüstü seçim olduğu için mutlak suretle Cumhurbaşkanını desteklemeliyiz.”

Bu sözlerden sonra, yazıya “nokta” koymak gerekir..

Ama Saadet Partisi’nde Hasan Damar ağabeyin, özellikle taban açısından, özellikle Avrupa’daki geniş kesimler nezdinde çok büyük bir önemi olsa da..

Milli Görüş, Hasan Damar’dan ibaret değil..

Milli Görüş’de tek isim, Hasan Damar değil..

Şu an Saadet Partisi’nin yönetiminde, Temel Karamollaoğlu başta olmak üzere, tabanda etkisi olan birçok isim var..

Recai Kutan var. Yasin Hatipoğlu var.. Lütfü Doğan hocamız var.. 

Kimsenin elimizden tutmadığı askeri vesayet dönemlerinde, kendisini de riske atarak, akit’in elinden tutup, darbecilere yem etmemek için gayret gösteren Fetullah Erbaş ağabey var..

Kendisi ile mahkemelik olsak da, Mustafa Kamalak var..

Yılmaz Bayat var. 

Bahaddin Elçi var, Beşir Darçın var..

Abdullah Sevim var, Lütfi Yalman var..

Hasan Damar ağabeyin sergilediği net ve doğru duruşu, bu abilerimiz de gösteremezler mi?

Nedir, kavgamız?

Bir başörtü için, Anayasa değişikliği yapmaya kalktığımızda, Saadet Partili milletvekilinin de imza verdiği bir süreçte..

Ertesi gün Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Bülent Kaya’nın açıklama yapıp, “SP milletvekili Karaduman inisiyatif alabilir. Teklife olumlu bakıyoruz.” dedikten sonra..

“Fakat parti yetkili organlarında henüz resmi bir karar almadık” demesinin ne manası var?

Başörtü konusunda bile biz, bu ihtilaflara mı düşeceğiz..

Bakın, “AK Parti niçin, Saadet Partisi’nin gönlünü edecek ittifak şartlarını oluşturmuyor” tartışmasını yapmıyoruz..

Veya..

“Niye Saadet Partisi, AK Parti’nin kadrolarının zaten yarıdan fazlasının kendi siyasi hareketlerinden olduğu gerçeğini dikkate alarak, ‘Bize şu kadar milletvekili verseniz de yeter, önemli olan ilkelerden taviz vermemeniz’ demiyor” tartışması yapmıyoruz.

“Başörtü anayasal güvenceye kavuşturulsun mu, kavuşturulmasın mı?” tartışmasını yapıyoruz..

Bunun yanısıra..

“Aile dediğimiz kurumun, eşcinsellerin de birlikteliğini içerecek şekilde anlaşılmasının önüne geçilsin mi, geçilmesin mi? Lut kavminin helakına sebep olan eşcinselliği önleyecek tedbirler, anayasal düzenleme ile netleştirilsin mi, boşluk sürdürülüp, lutilere alan mı açılsın” tartışmasını yapıyoruz..

Bu çerçevede diyorum..

Kendim için bir şey istemiyorum..

AK Parti’nin üyesi bile değilim..

Olmayı da düşünmüyorum..

Ama..

Bu ülkede, İmam hatiplerin önüne kesmek için.. Kuran kurslarını kapattırmak için.. Başörtüyü yasaklatmak için.. Dindar yöneticileri görevden uzaklaştırmak için.. Birileri fırsat gözetirken..

Olay “sen-ben kavgası” değil.. Olmamalı. 

“Şu kadar milletvekili verirsen olur, bu kadar milletvekili verirsen olmaz” değil..

“Partimizin logosu ile seçime girmekten vazgeçmeyiz. Başka partinin logosu altında kesinlikle seçime girmeyiz” ihtilafı değil..

“Partini kapat bize ilhak ol.. Başka türlü olmaz” tartışması değil..

AP Partisi ile.. Saadet Partisi ile..

“CHP yönetime gelirse, bu ülkede neler olur” sorgulamasını yapıp..

2018 öncesini baz almıyorsanız..

2019 mahalli seçimlerinden sonra, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da CHP’li belediyelerin neler yaptığına bakıp.. 

“Müslüman, bir delikten iki defa ısırılmaz” hadisi gereğince amel etmek.. 

Hasan Damar ağabey ne diyordu:

“Ağır sanayi gibi, Ayasofya’nın açılması gibi, başörtü meselesinin gündemden kalkması gibi. Bütün bunları yok olmaması için biz Müslümanlar olarak Türkiye’deki yapılacak olan bu seçimde Sayın Cumhurbaşkanını desteklemeliyiz.”

Şimdi yazıya artık, “nokta”yı koyabiliriz..

Yeni Akit

Yorumlar8

  • Bekir 1 yıl önce Şikayet Et
    Ak Partiye biz kaybettirdik CHP ye biz kazandırdık CHP nin bütün icraatlerinin sorumluluğu bizdedir yenilen haramdan Tüyü Bitmemiş Yetimin hakkı Saadetin üstünedir - şeklinde yapılan itiraf kıyamet gününde Saadetlileri kurtarmaz - Kul hakkına girdiler ve hakları CHP tarafından Saadet desteği ile çalınan kullar bu haklarını helal etmezlerse Allah ü tealanın bana kul hakkı ile gelmeyin ile ne kasteddiğini cehennemde anlarlar - Ben hakkımı helal etmiyorum - gitsinler CHP lilere versinler umurumda değil
    Cevapla
  • tokatli 1 yıl önce Şikayet Et
    Bir çok yerde hem Akit Gazatesinin bazı yayınlarını hem de Sn. Karahasanoğlunun yazılarını tasvip etmedim. Ancak bu yazıyı çok samimi buluyorum. Hasan Bey'in önceki açıklamasına çok üzülmüştük. Ama yeni açıklaması çok yerindedir. Buna hakaret içeren yorumcuları samimi bulmuyorum. Hatta onlar başka odaklar adına paylaşım yapıyor olabilirler.
    Cevapla
  • Anadolu Adamı 1 yıl önce Şikayet Et
    öbür dünyada..... kazandırdıklarınla haşrolasın inşaAllah
    Cevapla
  • Doğruyu yaz 1 yıl önce Şikayet Et
    Yaş çok ilerledi ölüm korkusu var onun için aklı sıra günah çikariyor Ben bu Adamı 45 senedir tanıyorum teraziye koysan 5 para etmez. Değerli yazarımız Ağabey diyor ama Almanyadaki hallerini biliyorum. Din kisvesi altında Şahsi işlerinde Fetva vermeyi sever.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • mustafa 1 yıl önce Şikayet Et
    Hasan Damar ın ki firavun imanı gibi olmuş.Tüm müslümanlardan helallik alması bile yetmez.Hesabı ahirete kaldı Damar efendinin.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat