Rakamların dili ne anlatıyor?

  • GİRİŞ28.03.2020 11:12
  • GÜNCELLEME28.03.2020 11:12

Dün saat 13:40 itibarıyla dünya genelinde sisteme giren korona vakası yarım milyonu aşarak 542 bin 385’e ulaşmıştı.

Yani korona için ‘milyonlar’ üzerinden konuşmanın zamanı bir hayli yaklaşmış durumda.

Korona virüs verilerini anlık olarak güncelleyip yayınlayan ‘worldometers’a göre dün aynı saatte atlatılmış korona vakası, bir başka deyişle iyileşenlerin sayısı 125 bin 490 idi.

24 bin 368 kişi ise hayatını kaybetmişti.

Bu iki rakam arasındaki oran, koronanın ne kadar ölümcül olduğunun yüzdesini veriyor:

Yüzde 16.

Türkiye’deki vaka sayısı da yukarı yönlü artış eğilimini sürdürüyor.

Sağlık bakanlığının erken uyanması, vakitlice bir takım önlemlerin alınması sayesinde rakamlar geriden gidiyor.

Bu günlerde ‘erken alarm sisteminin’ nimetlerinden faydalanıyoruz.

Diğer yandan, solunum cihazlarının hasta seçilerek kullanıldığı, hayatını kaybedenlerin sayılarının günlük 600’lerden 700’lerden aşağı inmediği, İtalya, İspanya gibi ülkelerden gelen haberleri, endişeli bir şekilde takip ediyoruz.

Çarşamba günü Ulusa Sesleniş Konuşması yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın korona virüsle ilgili verdiği rakamların Sağlık Bakanlığının günlük verdiği günlük rakamlardan farklı olması, bir takım tartışmalara yol açmıştı.

Erdoğan’ın üç gün öncesiyle ilgili verdiği rakamlar şöyleydi:

“Ülkemizde 53 bin vatandaşımızı evlerinde izlemeye 8 bin 554 vakayı ise hastanelerde takibe aldık. Bunlardan 797 kişi tamamen iyileşip taburcu olurken, 4 bin 603 kişiden numune alınarak ileri tetkik yapıldı. Kovid-19 teşhisi konan 1872 kişinin tedavisine devam ediliyor.”

Aslında düz metin üzerinden bakınca bile aradaki farklılığın neden kaynaklandığı belli oluyor ama Erdoğan’ın verdiği rakamları aklımdaki bazı soru işaretlerine yanıt verdiği için dikkat çekici buldum.

Konuyu hem Sağlık bakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı çevreleriyle konuşmalar yaparak araştırınca, önümüze şu türden bilgiler geldi:

-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği rakamlar, korona semptomları gösteren (ateş, öksürük nefes darlığı) şüpheli vakalardan sisteme girenleri yansıtıyor. 53 bin kişiden söz edilmesini bu şekilde anlamak gerek. Bir nevi devletin korona şüphesiyle temas sağladığı insanların toplam rakamı diye de düşünülebilir.

-Sağlık Bakanlığı, Alo 184 hattını korona hizmetine ayırmış durumda. 500 kişilik bir ekip gece gündüz bu hattan sisteme ulaşan vatandaşlara hizmet ediyor.

Virüse yakalandığından şüphelenen insanlar ya bu yönteme başvuruyor, ya da gidip hastaneye başvuruyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verdiği rakamlarsa semptomlar üzerinden değil, yapılan testler üzerinden teşhis konulan hastaların verilerini yansıtıyor.

Bu veriler önceki akşam, Türkiye için en yüksek seviyesini gördü.

Koca’nın açıklamasına göre 7 bin 286 test sonucu 1196 kişiye tanı kondu. Hasta sayısı 3629’a yükseldi.

(Siz bu yazıyı okurken yeni rakamlarla veriler güncellenmiş olacak.)

Belli ki önümüzdeki günler içerisinde bu sayı artarak yükselmeye devam edecek.

Günlük test sayısının artması, hastaların tecrit edilmesine imkan sağlaması bakımından büyük önem taşıyor.

Ancak, bunun kadar önemli başka bir şey daha var:

Sağlık sisteminin kapasitesinin korunabilmesi.

Vaka sayısının geometrik şekilde artması hiçbir ülkenin kaldırabileceği bir şey değil.

İtalya’nın, İspanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin durumunu görüyorsunuz.

Sağlık sisteminin güçlü olduğu ülkelerde, ki buna Türkiye’de buna dahil, hastanelerde örneğin solunum cihazları, hayatın doğal akışına uygun sayıdadır.

Solunum cihazına ihtiyaç duyacak hasta sayısı çarpan etkisiyle artarsa buna hiçbir yerde yetişilemez.

İlgili çevrelerden aldığımız nabız böyle.

O nedenle korona vakaları önümüzdeki günler, haftalar içerisinde sağlık sisteminin yetişemeyeceği bir noktaya gelirse, herkes “kim nerede hata yaptı” kolaycılığına yönelmek yerine “ben nerede hata yaptım” sorusunu sormak zorunda kalabilir.

Korona virüsünü dünya sonuçlarını gördükçe tanımaya başladı.

Şu an için doktorların, bilim adamlarının bilgi paylaşımı ya da destekleyici tedaviler dışında elinden bir şey gelmiyor.

YENİŞAFAK

Yorumlar12

  • Ali Faruk Terzi 4 yıl önce Şikayet Et
    Bir Bilim kurulu üyesi 2 gün sokağa kimse çıkmasın biz covid19un yayılımını kontrol altına alırız diyor. *ALAMAZSINIZ
    Cevapla
  • Ahmet 4 yıl önce Şikayet Et
    Bu hastalık işinde bile Cumhurbaşkanı nı savunmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.
    Cevapla
  • Miraç 89 4 yıl önce Şikayet Et
    Bugün hasta değilse, ben nerede hata yaptım diyecek. Veya mecburiyetten hasta olur, ya sağlık çalışanı ya da işçi v.b.
    Cevapla
  • Şevket 4 yıl önce Şikayet Et
    Şuna eminim ki, Cumhurbaşkanımız da söyledi, elini ovuşturarak sürecin kötüye gitmesini isteyen bir kesim var. Onların söyleyecekleri şimdiden bellidir.
    Cevapla Toplam 30 beğeni
  • Konyalı 4 yıl önce Şikayet Et
    Hala sosyal mesafeye uymayan insanlar var konyada marketlerin durumu feci
    Cevapla Toplam 16 beğeni
  • Kâmil. 4 yıl önce Şikayet Et
    Bende konya dayım ama ,insanlar kurallara uyduğunu görüyorum. Dışarıda kimse kalmadı ki!
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat