Türkiye ve Rusya Libya için uzlaşma sağlayabilecek mi?

  • GİRİŞ27.05.2020 12:21
  • GÜNCELLEME27.05.2020 12:21

Ramazan Bayramı Libya’da Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti için gerçek bir bayram havasında geçti diyebiliriz.

Darbeci general Halife Hafter’e bağlı güçler Trablus hattında ağır bir yenilgi alarak son yılların kazanımlarının çoğunu kaybettiler.

Ülkenin batısı kuşatmadan kurtarılırken, bunda hiç şüphesiz Türkiye’nin sağladığı desteğin büyük katkısı oldu.

Türk SİHA’larının Hafter için sağlanan milyonlarca dolarlık silahları, hava savunma sistemlerini ‘sinek avlar gibi’ avlaması, onlar açısından büyük bir moral çöküntüye de sebebiyet verdi.

Batı medyasında, bu durumun Hafter için son 6 yılın en büyük krizi olduğu yönünde haberler çıktı.

Amerikan Washington Post gazetesi, Türk SİHA’larının, Libya’nın batısının tamamının alınmasına yardımcı olduğu hatırlatmasını yaptıktan sonra, bunun Rusya ve Hafter’e destek olanları utandırdığını yazdı.

RUSLAR GÖZDAĞI MI VERİYOR? YOKSA NİYETLERİ BOZUK MU?

Şu haliyle Libya’daki gelişmeler, gerçekten de çifte bayram yapmayı hak eden bir nitelik arz ediyor.

Ancak bu durum, geri dönüşü olmayan net bir zafer mi, yoksa başka bir tehlikenin habercisi mi sorusunu akıllara düşüren gelişmeler de var.

Geçen hafta Rusya’nın Suriye ile Libya arasında bir hava koridoru oluşturarak İdlib’in güneyindeki Hımeymim Üssü’nden 8 savaş uçağını Libya’nın doğusuna indirdiği haberi gelmişti.

Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri’nin parasal desteğiyle Esed rejimine bağlı gruplardan paralı askerler oluşturulup Libya’ya gönderildiği yönünde teyitli başka haberler de gündeme geldi.

Geçen yazıda bu gelişmelerin, özellikle de Rusların Libya’ya savaş uçakları göndermesinin Ankara’da ciddi bir endişeye yol açtığından söz etmiştim.

Ruslar’ın Libya iddiasından vazgeçmediği, Hafter’e verilen destekten geri adım atmadığı söylendi.

Putin’in Batı’nın dağınıklığından yararlanarak Libya’daki nüfuzunu artırmak istemesinden söz edildi.

“Ruslarla bir anlaşma zemini yok mu” diye sorduğumuzda ise, “Anlaşma yok ama konuşmaya devam” biçiminde cevaplar aldık.

Rusların bugüne kadar Libya’daki denkleme Wagner denilen görünürde özel güvenlik şirketi sıfatı taşıyan paramiliter bir grup ile dâhil olduğu biliniyordu.

Resmi bir sıfatı olmasa da, bu grubun Moskova yönetiminin yüzde yüz güdümüyle hareket ettiği, sahibinin de Putin’e yakın bir oligark olduğu bilinmekte.

Rus yönetiminin Libya’da böyle bir grupla boy göstermesi başlangıçta, “Demek ki Libya’daki varlıklarının resmi bir hüviyet kazanmasını arzu etmiyorlar” şeklinde bir intiba bırakıyordu.

Ancak gelinen nokta itibarıyla Hafter güçlerinin Türkiye destekli UMH karşısında hezimete uğraması Ruslar için de hesap edilmeyen bir şey olduğu için, bu ‘çekingen görünümlü’ Libya politikası yerini aleni şekilde hareket etmeye bırakmış olabilir.

Hımeymim Üssü’nden savaş uçaklarının getirilip Libya’nın doğusunda konuşlanmasını başka türlü neyle izah edebiliriz ki?

WAGNER GRUBUNUN TAHLİYESİ: GERİ ADIM MI, YOKSA BAŞKABİR PLANIN PARÇASI MI?

Geride kalan bir hafta içerisinde Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Trablus ve Libya’nın batısını Hafter kuşatmasından kurtarmasından sonra, bu bölgelerde elemanları bulunan Wagner grubunun da tahliye edildiği yönünde haberler geldi.

Yeni durum muvacehesinde bu paramiliter grubun o bölgede yapacak bir şeyi kalmadığı için böyle bir karar alındığı düşünülebilir.

Acaba Ruslar, Wagner grubunu sahadaki yeni durumu kabullendiklerinin bir işareti olarak mı çekiyorlar?

Öyle ise, gerçek bir zafer durumuyla karşı karşıyayız demektir.

Öbür taraftan Libya’nın doğusuna indirilen Rus savaş uçaklarının gözdağı niyetiyle mi yoksa ileriye dönük başka bir planın parçası olarak mı kullanılacağı sorusu netlik kazanmış değil.

Rusların Trablus’tan çekilmeleri, yeni durumu kabullendikleri ve ileriye dönük hedeflerini Libya’nın doğusundaki Hafter güçlerini orada tutarak korumak isteyecekleri anlamına mı geliyor?

Trablus’tan vazgeçtiler mi?

Yoksa o savaş uçaklarını Libya’daki işleri iyice kızıştıracak şekilde devreye sokacaklar mı?

Geçen hafta İstanbul’da yapılan güvenlik zirvesinin arkasından o toplantıda alınan kararların çıktılarını gördük.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Rus mevkidaşı Lavrov’la görüştü.

O görüşmeden tarafların ‘ateşkes arzusunu’ yansıtan bir sonuç çıktı.

Ancak mevzubahis Moskova yönetiminin tutumu olunca, gerçek niyet konusunda sorular bir türlü tükenmek bilmiyor.

Bu durumda da şu soruyu sormamız gerekecek:

Dış ses olarak yansıtılan ateşkes arzusu, Rusların gerçek niyetini temsil ediyor mu acaba?

Bugünlerde dikkatleri Libya üzerinde tutmakta fayda var.

Zira Rusların gerçek niyetinin ne olduğunu anlamamız için Libya’da önümüzdeki günlerin/haftaların nasıl geçeceğini yakından takip etmemiz gerekecek.

YENİŞAFAK

Yorumlar26

  • Canturk 3 yıl önce Şikayet Et
    Ruslar petrol bölgelerini işgal ediyorlar eve orada safları sikilastiriyorlar o bölgede kuracağı us hem deniz gücü hemde hava üssü akdenizin hakimi olarak ben geldim demeye getiriyor hem sıcak denizler hayali hem deniz üssü hemde hava üssü kurarsak akdenizde ve karadenizde borum ötecek demek istiyor petrolde satarak gücüne güç katmak istiyor bence
    Cevapla Toplam 24 beğeni
  • Osman 3 yıl önce Şikayet Et
    Bence kısmen yanlış Akdeniz'e inmek sorun zaten .Daha Akdeniz'e inişini garanti etmeden böyle bir adım atmaz
  • Kenan 3 yıl önce Şikayet Et
    Ruslara güvenilmez. Ancak bu ABD'ye güvenilir anlamına da gelmez. Herzaman her ihtimale karşı mümkün olduğu kadar hazır olmalıyız.
    Cevapla Toplam 35 beğeni
  • Mahir 3 yıl önce Şikayet Et
    aynen ikiside türkiyenin kuyusunu kaziyor nekadarada dost gibi görünmeye calissalarda
    Toplam 2 beğeni
  • mehmet aga 3 yıl önce Şikayet Et
    Rusya hiçkimse ile hiçbir konuda anlaşmaz, sadece zaman kazanır.
    Cevapla Toplam 62 beğeni
  • Asım 3 yıl önce Şikayet Et
    iyi şeyler düşünme, iyi olursa Eyvallah dersin. Hazır ol en iyisidir.
    Cevapla Toplam 44 beğeni
  • İlbey58 3 yıl önce Şikayet Et
    Savas ucagi devri bitti artik sihajetlerde yapilmali
    Cevapla Toplam 38 beğeni
  • Ben 3 yıl önce Şikayet Et
    Tabi efemdim hemen başlıyoruz. Sizin talimatınızı bekliyorduk bizde.
  • 500 t 3 yıl önce Şikayet Et
    Hem haklısın hem de değil. Siha ile savaş uçağı ayrı kategoride. Hızları farklı, radarları farklı, havada kalış süreleri ve amaçları farklı, taşıdıkları mühimmat çeşitliliği farklı. Her ikisi de şart.
    Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat