Müslüman Fransız’a Fransız mı kaldık?

Garaudy’nin Müslüman oluşu, evrensel çağdaş İslam düşüncesini pekiştirdi, dünyadaki ve ülkemizdeki Müslümanlara büyük bir moral oldu. Garaudy’nin Müslüman oluşu, emperyalizmin maskesini düşürdüğü bir ana denk geliyordu.

  • GİRİŞ15.06.2012 08:07
  • GÜNCELLEME15.06.2012 08:07

2 Temmuz 1982’de, Cenevre’de, İmam Buzuzu’nun önünde, bir Fransız, “Allah’tan başka ilâh yoktur ve Hz. Muhammed O’nun elçisidir” diyerek Müslümanlığa girdi.  Hıristiyanlık’tan İslam’a geçmek gibi zor bir kararı, Fransız yazar Roger Garaudy (Roje Garodi) veriyordu..

Roger Garaudy “Hatıralar: Yüzyılımızda Yalnız Yolculuğum” kitabında “O gün, hem iç tedirginliği veren bir kopuş, hem de sükûnet verici bir bağlanış duygusu içindeyim. Bir dünyadan, benimkinden, bundan böyle beni reddedecek olan Batı dünyasından kopuyorum. Ama aynı zamanda, bende her zamanki inancımdaki devamlılık duygusu da var. Bendeki bu iman, Kur’an’ın, numunesini Hz. İbrahim’de ve onun Allah’a kayıtsız şartsız teslimiyetinin belirtisi olan kurbanında gösterdiği bu iman, sade ve güçlü, köklü ve ilk imandır.” diyor.

17 Temmuz 1913’te Marsilya’da doğan Roger Garaudy, Fransız Komünist Partisi’nin beyniydi. Dünyaya Fransa’nın yüz akı olarak takdim edilen bir düşünürdü. Parti eleştirilerine katlanamaz olunca ceketini giyip çıkmıştı. Onu büyük yapan, ne daha sonra Fransa Parlementosu'nda milletvekili, meclis başkan yardımcılığı, milli eğitim komisyonu üyesi ve senatör olarak görev yapmasıydı, ne de çevresinde, Charles de Gaulle, Stalin, Castro, Picasso, Aragon, Gaston Bachelard, Jean-Paul Sartre, Romain Rolland gibi dünya çapında lider ve sanatçıların olmasıydı.. Ne 1952 yılında Sorbonne Üniversitesi'nden edebiyat eğitimi aldıktan sonra 1954 yılında SSCB Bilimler Akademisi'nde doktor ünvanı alması, ne  ünlü bir akademisyen olması, ne de  politikayı bırakınca profesörlüğe devam etmesi, ne emekliliğinde her biri dünya çapında yankılar uyandıran pek çok kitap yayılması, ne pek çok ülkede konferanslar vermesiydi onu İslam’ına kapısına getiren..

Roger Garaudy ‘nin altın gibi kalbi vardı ve o insan olmayı ciddiye alıyordu. İslam’a girişinden yedi yıl önce, 1975’te yayımlanan “İnsan Sözü” kitabında, düşüncenin doruğunda, içtenlikle, sevgiyle “Ben ölümü, hayatı sevdiğim aşkla seviyorum. Çünkü ikisi bir bütün eder. Ölüm  ki bununla, emek ve sevgiyle geçen uzun bir hayattan sonra gelen doğal ölümü kastediyorum, bir sınır, yaşamın inkârı değildir. Tersine, ölüm hayata en yüksek anlamını kazandırır. Kendi ölümüm, hep idealimin kişisel bir ideal olmadığını hatırlatır. Ben ancak beni aşan bir ideale katılıyorsam insanımdır. Kendisine karşı mücadele vermemiz gereken aslı mesele, yapacak çok şeyleri olan çocukların, gençlerin, vakitsiz ölümünü engelleme mücadelesidir. Savaş ve yoksulluk tanımayan bir toplum düzeni ve toplumun insanca bir örgütlenmesi için büyük çaba harcamalıyız.” diyordu. Dolayısıyla Roger Garaudy, hayatın ve ölümün anlamlı bir şekilde bütünleştiğini İslam’da görmüş ve Müslüman olmuştu.

Bu İslam’a girişi hadisesi, Hz.Ömer’in (r.a.) hidayetine benziyordu; tüm dünyada bomba etkisi yaptı. Garaudy’nin Müslüman oluşu, Hz.Muhammed’in (s.a.v.) ümmetine büyük bir moral, küfür milletine ağır bir darbe oldu. Fransa’nın Cezayir’de katlettiği milyonlarca Müslüman’ın ruhu onun kalemiyle cihada devam edecekti. 80’li yılların başında, 1982 Temmuzu’nda Garaudy’nin Müslüman oluşu, Marksizm başta olmak üzere tüm Batı düşüncelerini tamamen cansız olarak yere serdi.

Garaudy’nin Müslüman oluşu, evrensel çağdaş İslam düşüncesini pekiştirdi, dünyadaki ve ülkemizdeki Müslümanlara büyük bir moral oldu. Garaudy’nin Müslüman oluşu, emperyalizmin maskesini düşürdüğü bir ana denk geliyordu. 1974’te Türkiye Kıbrıs Harekatı’nı gerçekleştirip adanın yarısına el koydu. İran İslam Devrimi gerçekleşmişti. Afganistan’ı işgal eden Rusya, İslami direniş karşısında bir varlık gösteremedi; bir avuç mücahit, anlı şanlı Rus ordusunu dize getirdi. Onun hidayetinden yedi yıl sonra, 1989’da Berlin duvarının yıkılışıyla sembolize edilen SSCB ‘nin çöküşüne hazırlıktı bütün bu gelişmeler.

Dünya çapından bir yazar olarak “Okudukça Kur’an, bana daha çok yaklaştı. Sanki bugün yazılmıştı ve doğrudan bana sesleniyordu.” diyen Roger Garaudy, Müslüman ülkeleri dolaştıktan sonra, “İslâm’ın Aynası Camiler” (Mosquées Miroir de l’Islam) adlı eserinde, “Allah’ın mevcudiyetinin görünür işaretleri olarak, dünyanın büyük camilerinin mimarî mekânının ve güzelliğinin manevî izahını”  yaptı. İslam düşüncesinde derinleşti, yiğit bir savunucusu oldu. İslam medeniyetini çağdaş dünyaya anlattı.

“Amerika’nın Çöküşü” kitabıyla emperyalizme karşı İslam dünyasını ve insanlığı uyardı. İsrail’e karşı, Filistin halkının haklarını savundu. “İsrail'in kuruluşundaki mitler” (Mythes fondateurs de la politique israélienne) kitabı yüzünden Fransız hükümetince para cezasına çarptırıldı.  Daha sonra “Dünyadaki Tek Medeniyet Batı Değil”, “Batı Terörizmi” (Le Terrorisme Occidental) ve “Tanrı gerekli mi?” (Avons-nous besoin de Dieu?) kitaplarıyla hakikatin sözcülüğünü yaptı.

İsrail’in uşağı Batı medyasınca ve büyük yayınevlerince dışlandı. Avrupa ve Amerikan medyası Roger Garaudy’yi yok saydı, diri diri sessizliğe gömdüler.. Garaudy’nin çağdaş dünyada adeta söz hakkı yoktu.

Kanal 7’nin diğer kanallardan farkı, Roger Garaudy’nin belgesini yapmasıdır.. Ötesi laf-u güzaftır..  Onun duruşunu ve tavrını anlaması, bir yayın kuruluşu olarak yanında durmasıdır.

Her şeye rağmen Roger Garaudy’nin seçkin bir okur çevresi oluştu. Eserleriyle, dünya aydınları arasında geniş bir kitle tarafından tanınıyor, okunuyor  ve izleniyordu. Bu büyük mücahit, kalemiyle Avrupa’da İslam’ın Hüseyni sembolü oldu..

Müslüman kardeşimiz, büyüğümüz, 20. yüzyılın mücahitlerinden Roger Garaudy, Paris’te, 99 yaşında, hayata gözlerini yumdu. Garaudy’ye Allah’tan rahmet diliyorum.. Allah’tan ailesine, dostlarına ve okurlarına da sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Garaudy 18 Haziran Pazartesi günü Paris’te toprağa verilecek.

Yorumlar1

  • İdris Aziz 11 yıl önce Şikayet Et
    allah rahmet eylesin. merhum garody'nin müslüman olması bazı malum çevreleri çok rahatsız etti ve şoke etti.bir senesi türkiye'ye gelmişti.konferans verecek bir otelin 20.kişi sığmayacak bir odasını vermişlerdi!.sonunda da insanlar koridorlara yığıldıydı.müslüman olmamış garody gelmiş olsaydı acaba öyle mi karşılanırdı!?allah rahmet eylesin,allah yerini boş bırakmasın inşallah.müslümanların başı sağolsun.ne mutlu "hakkı hakk olarak görüp hakka uyabilenlere.batılı da batıl olarak görüp batılı terkedebilenlere,batılı mağlub ve perişan edebilenlere."
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat