Bay Ekrem, Mansur Bey; yerelde kendinizi günümüze uyarlayın

  • GİRİŞ12.07.2022 09:17
  • GÜNCELLEME12.07.2022 09:17

Çok partili demokratik hayata geçilmesinden bu yana sol siyaseti temsil eden CHP ve geleneği hiçbir zaman Türkiye’yi tek başına yönetecek şekilde iktidarı kazanamamıştır. Bazı dönemlerde koalisyonlarla iktidar ortağı olabilmiştir. Son yıllarda ise bazı şehirlerin yönetiminde birkaç dönemdir söz sahibidir. Ancak CHP’nin yerel yönetimlere ilişkin vizyonunu değerlendirebilecek yeterli malzeme elimizde fazlasıyla mevcuttur.

CHP, 1969-1980 ve 1989-1994 (o dönem adı SHP) yılları arasında İstanbul’da seçimleri kazanan partidir. Dolayısıyla gelenek anlamında, nasıl AK Parti 1994 sonrası Erdoğan belediyeciliği üzerinden bir gelenek oluşturduysa; aslında CHP’nin yerel yönetim vizyonunda da İstanbul’un önemli bir yeri vardır. AK Parti yerel yönetim vizyonunun oluşmasında İstanbul’da Erdoğan belediyeciliği olumlu anlamda hafıza oluştururken, CHP’de ise durum tam tersidir. Çünkü 1989’da İstanbul’u kazanan ve 1994’e kadar yöneten Nurettin Sözen döneminde, Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluklarından biri olan İSKİ’deki rüşvet skandalı patlak vermiştir.

Endüstri toplumundan bilgi toplumuna, iş gücü ağırlıklı ekonomiden ileri teknoloji ağırlıklı ekonomiye, merkezi ekonomiden piyasa ekonomisine, ulusal ekonomiden dünya ekonomisine, temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye, yönetimden yönetişime geçiş dinamiklerinin etkisinde girmekteyiz. Bu süreçlerin tamamını seçimlerde ifade eden Sn. Ekrem İmamoğlu’nun sel ve yangınlarda hep tatilde olduğunu biliyoruz. Bireysel hak ve özgürlükler bağlamında insan hakları ve çevre hakları diye bağırıp, vatandaşın canına okuyan başkan olarak görüyoruz. Yerelde yetkinin altında milleti, İstanbul halkını çileden çıkaran başkan…

Sn. Başkan bu yerel yönetimlere yönelim, küreselleşme sürecinin dinamiklerinden biri olarak batı tarafından çok parlak olarak görüldünüz. Bu yoğun değişim ve dönüşüm yerel yönetimlerin misyon ve vizyonunun şekillenmesinde sizden beklentiler ve umutlar vardı… Dostlarınız tarafından parlak olarak biliniyordunuz nerede o sihirli değneğiniz?

Mansur Bey, yerelyönetimlerin teşkilatlanma yapısı, karar ve yürütme organlarının birbiriyle ve sunulan hizmetlerle olan ilişkileri önem kazanması sizlerin becerilerinize bağlıdır, lafla gemi yürümez. Birilerinin sizlere ulusal kaynak ve yönetimin nasıl kullanılacağı kısmını ders olarak anlatması gerekir. 

Sn. Mansur Yavaş, yerel kaynaklar kısmı üzerinden Sn. Melih Gökçek Bey’den ders almanızı tavsiye ederim. Yerel yönetim halkla kaynaşmayı, kamu kaynakları üzerinden belediye yönetimini becerebilmeyi gerektirir. Projeler nasıl üretilirmiş, kaç günde kaç köprü kavşak açılır, sorunsuz trafik nasıl olurmuş, dünya kenti sıralamasına nasıl girilirmiş bence ders olarak dinleyin. 

Gelelim gelişen metropol yaşam ve yerel yönetim anlayışına. Yerel idarenin bütünlüğü ile yerellik ilkelerinin hassas dengesi çerçevesinde iş birliği zorunludur. Kendini merkezi hükümet üstü görenler bir zafiyet ve şımarıklık üzerinden alan açmaya çalışır ki bu da beceriksizlik olarak yorumlanır. Kendini gizleme yoluyla sorunların çözümünden çok sorun üretmeye çalışan zihin olarak çöken karakterin özelliğidir.

Yerelde mevcut ya da geliştirilecek kaynakların verimli, etkili ve tutumlu kullanılmasıyla en yüksek kamusal değerin yaratılması temel ölçüt alınarak bu dengenin kurulması yereldeki büyük başın işidir ancak CHP’nin büyük başları tatili daha çok önemsemektedir. 

Yerelde iş bölümünde ilkesel olarak, bir alanda yaşamaktan kaynaklı yerel ve ortak nitelikli hizmetlerin yürütülmesinde yerel yönetimlerin yetkili olması ve bu yönetimlerin kendileri ile ilgili konularda belirli oranda sahip olması esastır ancak bu kadar beceriksizlik ne İstanbul’u ne de Ankara’yı paklar.

Bu esas çerçevesinde merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin görev ve yetki alanları gözden geçirilerek, çakışan ve yukarıda belirtilen ilkelerle çelişen görevlerin yerel yönetimlerin idari ve mali savurganlığın uygun biçimde yeniden düzenlenmesi sağlanmalıdır. 

Başta bütün ‘sosyal demokratlar zihniyeti’ yerel ve küçük bütçeli belediyelerde ön eğitime tabi tutulmalıdır. Büyük ölçekteki bir kenti rezil etmek istiyorsanız mutlaka yetkiyi sosyal demokratlara verin. 

Sn. Ekrem İmamoğlu, planı olmayan, yol haritası olmayan bir kentin yaşamı güzelleştirme şansı yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin fazla değil, bundan on yıl önceki süreç planlamasında, “İstanbul’un nüfusunun en fazla 16 milyon olması gerekir” şeklinde bir plan açıklandı. Bunu yapan Metropolitan (İstanbul Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi) adında bir kuruluştu.

Daha sonra Metropolitan lağvedildi. Öngörüden uzak, ufku dar insanlar tarafından büyük şehirler yönetilemez. Yangında, selde, felakette yerelde olmayan yönetici milleti temsil edemez. 

Vesselam. 

Yeni Akit

Yorumlar2

  • Türk beyi 1 yıl önce Şikayet Et
    Derhal kayyum atanmalı İBB ye başkan oradan alınıp yargılanmalı.gerekçe çok.temel atmama töreni nedir ya.o bile yeter yargılanmasına.ibb yerleştirdiği PKK liler sonu olmalı.milletle dalga geçmek nedir ya.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Ahmet Kemal 1 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık, noktayı koymuşsunuz...
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat