AK Parti Adana Milletvekili Ünüvar:

''Türkiye'nin yeniden dirilmesi, büyümesi ve dünyada çok daha güçlü bir ülke olması bizi mutlu ve ümitvar ederken bazılarını da korkutuyor''

AK Parti Adana Milletvekili ve eski TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, ''Türkiye'nin yeniden dirilmesi, büyümesi ve dünyada çok daha güçlü bir ülke olması bizi mutlu ve ümitvar ederken bazılarını da korkutuyor'' dedi.

Ünüvar, AA Adana Bölge Müdürlüğü'nü ziyaretinde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin önünü kesmek adına geçmişte ve günümüzde pek çok oyunlar oynandığını söyledi.

Türkiye'nin kalkınma hamlesinin önüne geçmek için geçmişte darbeler yapıldığını anımsatan Ünüvar, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin yeniden dirilmesi, büyümesi ve dünyada çok daha güçlü bir ülke olması bizi mutlu ve ümitvar ederken bazılarını da korkutuyor. 1970'li yıllardan 1980'e kadar sağ-sol kavgasında gençler, birbirini tanımadan birbirlerinin amaçlarını hiç bilmeden birbirlerini hunharca katletti. Tam 5 bin gencimiz hayatını kaybetti. Sonra 1980'de bir darbe oldu. Darbeyle terör olayları bir anda durdu. Darbeden sonra Turgut Özal dönemiyle Türkiye yeni bir atak başlattı. Bu atak 1991'e kadar devam etti ve koalisyon dönemi başladı. Koalisyon, belirsizlik ve kaos ortamı demek. Bu dönemde koalisyon ortakları birbiriyle didişmekten memleketin meselelerine kafa yoramamışlardır. 1997 yılında da 28 Şubat'ta postmodern darbe oldu.  Bu dönemde de birçok haklar, vatandaşın elinden alındı.''

Ünüvar, 2002'de AK Parti iktidarıyla Türkiye'nin yeni bir kalkınma hamlesine başlattığını, eğitim, sağlık, ulaşım, konut, sosyal politikalar, tarım gibi birçok alanda inanılmaz ataklar yaptığını vurguladı.

Demokratik haklarda kimsenin hayal edemeyeceği gelişmeler yaşandığını aktaran Ünüvar, ''Devlet Güvenlik Mahkemeleri ve olağanüstü hal kalktı, Kürtçe konuşmanın önündeki engeller kaldırıldı. Sosyal politikalara ağırlık verildi. Gelir dağılımındaki dengesizlik ortadan kalktı. Dünyanın takdir ettiği bir sağlık reformu hayata geçirildi'' dedi.

Ünüvar, 2013'ten itibaren Türkiye'nin önünün değişik yollarla kesilmeye çalışıldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Gezi Parkı hadisesinde ağaçları bahane eden gençlerle başlayan hadise daha sonra Türkiye'nin birçok yerine yayıldı. Halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak eylemlerle Türkiye'nin önünü kesme girişimi oldu. Daha sonra 17-25 Aralık hadisesiyle aynı durum yaşandı. Geçmişteki sağ-sol, Türk-Kürt, Alevi-Sünni kavgasını başlatacak adımlar atıldı. En son vizyona konmaya çalışılan hadise de terörle Türkiye'yi yıldırmak. Suruç'te 32 gencin üzerinde bomba patlatılması, Viranşehir'de iki polisimizin şehit edilmesi, Adıyaman'da bir astsubayımızı şehit edilmesi, farklı yerlerde yollara bomba yerleştirme, en son Ankara Garı'nda 100'ün üzerinde vatandaşın ölümüyle sonuçlanan menfur saldırı... Aslında bu saldırıyla Türkiye'de bir kaos, belirsizlik ortamı oluşturmaya çalışıyorlar.''

Halkın, oynanan oyunların farkında olduğunu anlatan Ünüvar, ''Halk, Gezi Parkı'nın da 17-25 Aralık'ın da askere, polise, vatandaşımıza yönelik saldırıların da farkında ve 'Bu belirsizlik oramında Türkiye'nin ne kaybettiğinin farkındayız' diyor. Vatandaş, devletin bekasını da düşünüyor. Türkiye, hazirandan beri devam eden belirsizlik döneminin sona ermesini istiyor'' diye konuştu.