Aktarlığı "Bilimsel" yapmak için ABD'de yüksek lisans yaptı

CİHAN OKUR - Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaşayan Adnan Yıldırım, dede mesleği aktarlığı daha iyi yapabilmek amacıyla ABD'de "Bitki Bilimiyle Tedavi Yöntemleri" programında yüksek lisans yaptı.

Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5'inci kuşaktan dedesi Alişan Hafızoğlu'nun 1895 yılında Osmanlı-Rus savaşı nedeniyle Kafkasya'dan göç ederek Merzifon'a yerleştiğini ve aktar dükkanı açtığını söyledi.

Dedesi Hafızoğlu'nun Kafkasya'dan getirdiği mesleği kendisinden sonra çocuklarının devam ettirdiğini anlatan 35 yaşındaki Adnan Yıldırım, böylece ailesinin 5 kuşaktır bu işi sürdürdüğünü belirtti.

Kendisinin de dedesi ve babasından işin geleneğini, inceliklerini öğrendiğini dile getiren Yıldırım, "Bu işe biraz daha bilimsellik katmak için üniversite okudum. Afyon Kocatepe Üniversitesinde biyokimya bölümünü bitirdim. Daha sonra ABD'de yüksek lisans yapmaya karar verdim. Bir yıl kadar önce Güney Kaliforniya Üniversitesinde 'Bitki Bilimiyle Tedavi Yöntemleri Programı'nda yüksek lisans yaptım. Ben de dedelerim gibi bu meslekten başka bir meslek yapmayı düşünmedim" ifadelerini kullandı.

- "Mesleğimi bilimsel olarak yapmaya çalışıyorum"

Adnan Yıldırım, mesleğini bilinçli ve bilimsel olarak yapmaya çalıştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Aktarlık, Anadolu'da bin yıllık geçmişe sahip 'halk hekimliği' türü, Allah'ın bitkilere bağışladığı şifa kaynaklarını insanlara aktarılmasına aracılık yapan bir kurumdur. Aktarlık sadece 'esnaflık' olarak düşünülemez, bilimle iç içe bir meslektir. Bu yüzden aktarların bilimsel olarak kendini yetiştirmesi gerekiyor. Bu iş bir 'klasik esnaf' olmaktan çok farklı, insan sağlığını ilgilendiriyor. Aktar olan kişinin sadece bir ürünü tartıp vermekten ziyade insanlara bilgi vermesi, bu konuda eğitimli olması gerekir. Sonuçta işi insan sağlığını ilgilendiriyor."

Şifalı bitkilerin yararlarının yanında yan etkileri de bulunduğunu, bu nedenle vatandaşların bilinçlendirilmesi için bilimsel bilgisi olan aktarlara ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Yıldırım, insanların şifalı bitkilerden şifa bulduğunu görmenin kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.

Aktarlığın, bitki ve bitki özlerinin kullanımına dayalı, tıp dışında kalan geleneksel tedavi yöntemi olduğunu anlatan Adnan Yıldırım, "Bazı umut tacirleri, alternatif bitkisel tedavi konusunda önemli araştırmalar yapan gerçek aktarların isimlerinin karalanmasına, halk arasında yeteri kadar dikkate alınmamasına neden oluyor. Bu durumdan üzüntü duyuyorum" dedi.