Ankara

AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

13:26 22 Ekim 2016
AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, bankalara ve iş çevresine seslenerek, "Bizim amacımız, işletmeleri yok etmek değil, orada çalışan mağdurları perişan etmek değil. Bizim amacımız eğer şirketlerde, işyerlerinde FETÖ ile ilişkisi olanlar varsa, onları oradan çekip almak ve gerekli cezayı vermektir." dedi.

Yıldırım, partisinin Afyonkarahisar'da düzenlenen "Millet Yenilmez, Türkiye Bölünmez" temalı, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışındaki konuşmasında, "(17 Aralık, bir paralel örgüttür) diye Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız çıkıp bas bas bağırdığı zaman, 'kanımın son damlasına kadar bu örgütle mücadele edeceğim' dediği zaman, maalesef diğer siyasi partiler duymazdan geldi. Aksine 'AK Parti'nin yolsuzlukları örtbas etmek için böyle bir yola başvurduğunu' hep söyledi." ifadelerini kullandı.

2014 yerel seçimlerinde İzmir'deki belediye başkanlığı aday kampanyasını anımsatan Yıldırım, FETÖ'nün ablaları ve abilerinin nasıl CHP ile beraber kampanya yaptıklarına, sandık başlarını tuttuklarına bire bir şahit olduğunu anlattı.

Yıldırım, o günlerde CHP'nin bazı milletvekillerinin açık açık, FETÖ ile partisinin nasıl sıkı ilişki içerisinde olduğunu ifade ettiklerini ve bu nedenle partisiyle yollarını ayırdıklarını unutmadıklarını vurgulayarak, "Bize, FETÖ ile en büyük mücadeleyi yapan, FETÖ'den en fazla zarar gören AK Parti'ye laf edeceklerine, kendi işlerine baksınlar ve orada gerekli FETÖ temizliğini yapsınlar." diye konuştu.

Bu mücadelenin, hemen bitecek bir mücadele olmadığını yineleyen Yıldırım, önlerinde hiçbir ölçüsü ve ilkesi bulunmayan, tamamen kapalı ve şeffaf olmayan bir örgütün bulunduğunu söyledi. Yıldırım, yıllarca yanında taşıdığı, nefes alışverişini bile takip eden bir komutanın en yakınındaki kişinin bir gün gelip, "Komutanım buraya kadar, sizi tutukluyoruz." sözlerini aktararak, böyle bir örgütün varlığından bahsettiklerini dile getirdi.

- "Buradan bankalara ve iş çevresine söylüyorum"

Vatandaşlara ve özellikle iş alemine çağrıda bulunan Başbakan Yıldırım, "Kendinizden eminseniz korkmayın, eğer bu örgütle öyle veya böyle ilişki içerisine girmemişseniz asla tereddüt etmeyin, korku yaşamayın, size hiçbir şey olmaz." dedi.

Yıldırım, FETÖ'nün bir amacının da iş dünyasını tedirgin etmek ve ekonomiye zarar vermek olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradan bankalara ve iş çevresine söylüyorum. Bizim amacımız, işletmeleri yok etmek değil, orada çalışan mağdurları perişan etmek değil. Bizim amacımız eğer şirketlerde, iş yerlerinde FETÖ ile ilişkisi olanlar varsa, onları oradan çekip almak ve gerekli cezayı vermektir. Yoksa kişileri bırakıp, kurumları cezalandırmak çok büyük haksızlık olacağı gibi bir anlamda kendi ayağımıza da kurşun sıkmaktır, iş alemimizi ve ekonomimizi baltalamaktır.

Savcılarımız, karar vericiler bu konuda özellikle dikkat etmek zorundadır. Bu işlemleri yaparken toptancı bir anlayışla değil, mutlaka kılı kırk yararak, suçluyu suçsuzdan ayırarak karar vermeleri gerekiyor. Adalet Bakanlığımız da bu işin takipçisi olmak durumundadır."

- "Kimse mezhepleri öne çıkarmasın"

Ülkenin, dış politika felsefesinin özünün "herkes için barış, herkes için adalet" olduğunun altını çizen Yıldırım, Türkiye'nin önemli bir bölgede yer aldığına, bölgede daha güçlü olunması için dostlukların artırılmasına, düşmanlıkların azaltılmasına devam edeceklerine dikkati çekti.

Başbakan Yıldırım, Irak meselesinin Türkiye'ye yabancı bir mesele olmadığını dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Irak, kardeşlerimizin meselesidir. Komşularımız Irak'ın, Suriye'nin, Ortadoğu'nun geleceği, bu coğrafyanın ortak geleceğidir. Ayrıca kültürel coğrafyamızda yaşanan hiçbir zulme, haksızlığa ve işgale kayıtsız kalamayız. Kültür coğrafyamızda kardeşlerimizin yaşadığı her acı bizim de acımızdır. Bugün 3 milyon Suriyeli kardeşimiz, bizim misafirimizdir. Bu durum, sözlerimizin samimiyetinin ve gerçekliğinin en güzel ispatıdır. Irak'ta yeni Kerbelalar yaşanmasını istemiyoruz. Hepimiz Ehli Beyt aşığıyız, Kerbela'daki acıyı hala içimizde hissediyoruz.

Hepimiz, İslam'ın şerefiyle müşerref olmuş insanlarız, Müslümanız. Biz, bu dünyadan, ahirete gittiğimizde mezhebimizle yargılanmayacağız. Bizi bağlayan tek şey var, dinimizdir, Rabbimiz'dir, peygamberimizdir, gerisi teferruattır. Kimse mezhepleri öne çıkarmasın. Mezhepleri öne çıkarmak, bu bölge için yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bugün Irak'ta yapılmaya çalışılan maalesef bir mezhep savaşının kapısını aralamaktır. Türkiye olarak biz, buna dikkat çekiyoruz yoksa bizim Irak'ın toprak bütünlüğüne, devletinin parçalanmasına ve bölünmesine yönelik asla ve asla bir düşüncemiz olamaz."

- "Türkiye olarak aldırış edecek değiliz"

Yıllardır PKK terör örgütünün, Irak topraklarında barındığını ve oradan yaptığı eylemlerle Türkiye'nin canını yaktığını vurgulayan Binali Yıldırım, buna rağmen sabır ve kararlılıkla Irak hükümetiyle ilişkileri kardeşçe sürdürmeye devam ettiklerini bildirdi. Ancak son günlerde birtakım telkin ve yönlendirmelerle Türkiye'ye karşı kışkırtıcı beyanatlarla Bağdat hükümetinin çok büyük yanlış yaptığını belirten Yıldırım, "Türkiye olarak biz buna aldırış edecek değiliz. Kimse bizim, 'bölgeyle işimiz olmayacağını' söyleyemez. Sonuna kadar Türkiye, orada güvenliğini tehdit eden, bölgede mezhep savaşlarına kapı aralayan her türlü hareketi önlemek için var olmaya devam edecektir." dedi.

Binali Yıldırım, Başika kampındaki Türk askerlerinin görevinin bölgedeki sivilleri eğitmek, olası bir terör hareketine ve DEAŞ'a karşı hazır hale getirmek olduğunu vurguladı.

"Türkiye bu işin içinde olmayacak" diyenlerin bir kez daha yanıldıklarını kaydeden Yıldırım, Türkiye'nin eğittiği Ninova mücahitlerinin, bugün Musul'da DEAŞ'a karşı ön saflarda yerini aldığını, gerektiğinde Türkiye'nin hava unsurları ve koalisyon güçleri içerisinde de göreve hazır olduğunu ifade etti.

(Sürecek)



YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.