Üniversitedeki cinayetin sebebi bakın ne çıktı?

Ankara'da, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Hasan İsmail H., odasında tartıştığı araştırma görevlisi Ceren Damar'ı önce bıçakladı, ardından vurdu. Damar kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Öldürülen araştırma görevlisi Ceren Damar'ın sabah öğrencisini kopya çekerken yakaladığı iddia ediliyor.

Olay dün akşam saat 17.00 sıralarında meydana geldi. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisi Hasan İsmail H., iddiaya göre asistan hoca olarak derslerine giren araştırma görevlisi Ceren Damar'ın akşam saatlerinde fakülte binasındaki odasına gitti. Hasan İsmail H., burada tartıştığı Ceren Damar'ı önce karnından ve bacağından bıçakladı, ardından emekli polis olan babasına ait tabancayla vurdu.

Silah seslerini duyan binadaki öğrenciler ve üniversite personeli ise büyük panik yaşadı. Öğrenciler ve personel panik içinde dışarıya çıktı. Hasan İsmail H., olayın ardından otomobille kaçtı. İhbar üzerine sağlık ekipleri, ağır yaralanan Damar'a odasında müdahale etti. Sağlık görevlilerinin tüm çabasına karşın, aşırı kan kaybeden Damar kurtarılamadı.

Polis, olayın ardından kaçan öğrenci Hasan İsmail H.'yi kısa sürede yakalayıp, gözaltına aldı. Hasan İsmail H.'nin olayda kullandığı tabancanın babasına ait olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

KOPYA VE NOT TARTIŞMASI İDDİASI

Polisin cinayetle ilgili araştırması sürerken, Ceren Damar ile öğrencisi arasında kopya tartışması yaşandığı iddia edildi. Araştırma Görevlisi Ceren Damar'ın, sabah derste sınav sırasında kopya çekerken yakaladığı Hasan İsmail H.'nin sınav kağıdını aldığı ileri sürüldü. Hasan İsmail H.'nin de akşam saatlerinde odasına giderek Ceren Damar'ı öldürdüğü belirtildi. Bir diğer iddia ise öğrencinin not tartışması sonrası vahşi cinayeti işlediği yönünde. 

SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Çankaya Üniversitesi Balgat Kampüsü Hukuk Fakültesi'nde sınavda kopya çekmekten hakkında tutanak tuttuğu öğrenci Hasan İsmail Hikmet (23) tarafından öldürülen Araştırma Görevlisi Ceren Damar (27) için fakülte önünde tören düzenlendi. Törende Ceren Damar'ın Dışişleri Bakanlığı'nda görevli diplomat eşi Levent Şenel, karısının tabutu başından bir an olsun ayrılmadı

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı'nda araştırma görevlisi olarak görev yapan Ceren Damar Şenel, dün sabah gözetmen olarak girdiği sınavda Hukuk Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisi Hasan İsmail Hikmet'in kopya çektiğini tespit etti. Bunun üzerine Hikmet'in kağıdına el koyan Şenel, öğrenci hakkında da soruşturma başlattı.

Akşam saatlerinde emekli polis olan babasının silahıyla Şenel'in odasını basan Hikmet, hocasını vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayarak tabancayla ateş açtı. Ağır yaralanan Şenel, sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen olay yerinde yaşamını yitirdi. Havaya ateş açarak okuldan kaçan Hasan İsmail Hikmet ise polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı.

3 ay önce evlenen Ceren Damar Şenel için bugün görev yaptığı Hukuk Fakültesi'nin bahçesinde tören düzenlendi. Törene, ailesi ve yakınları ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Can Çoğun ve fakülte dekanı ile öğrencileri katıldı.

Ceren Damar Şenel'in cenaze töreninde baba Mustafa Damar'ın gözyaşları yürek aktı. Acılı baba ayakta durmakta zorlandı.

FAKÜLTE DEKANI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende konuşan ve gözyaşlarına hakim olamayan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feriha Bilge Tanrıbilir, "Ceren hepimizin çok sevdiği, sorumluluk sahibi, son derece kibar ve iyi eğitilmiş bin hanımdı. İnanın daha fazla konuşmak istemiyorum. Beni anlayışla karşılayın lütfen" dedi

'İYİ BİR HUKUKÇU, İYİ BİR MÜHENDİS DEĞİL İYİ BİR İNSAN OLMAYA ÇALIŞIN'

Dışişleri Bakanlığı'nda diplomat olarak görev yapan 28 yaşındaki acılı eş Levent Şenel ise, şunları söyledi: 

"Bugün sizlerle bir eş, bir evlat, bir abla, sadık bir dost ve çok değerli bir insan adına konuşuyorum. Bu hayat bizlere hiç ummadığımız anda tahmin edemeyeceğimiz acılar yaşatabiliyor. Bu olay bana bir şeyi gösterdi, Ceren her zaman doğru bildiğini yapan, işini dört dörtlük yapmaya çalışan bir insandı. Hiçbir zaman kimse hakkında kötü konuşmazdı. Çok değerli bir bilim insanıydı. Çok büyük bir acımız var. Bu tarz olaylar kötülüğü kötülükle yenemeyeceğimizi bana hissettiriyor. Biz her zaman iyi olmalıyız. Her zaman iyilikle hareket etmeliyiz. Benim eşim bir eğitim şehididir. Görevini harfiyen yapmaya çalışırken hayatını kaybetmiştir. Bir azılı suçlu tarafından. Tüm Türkiye daha düne kadar ismini bilmediği bir kız için bir birine kenetlenmiş bir halde. Ben herkese çok teşekkür ediyorum. Benim genç arkadaşlarımdan tek bir istirhamım var. Bunu belki söylemek benim haddime düşmez ama, iyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir doktor değil iyi bir insan olmaya çalışın arkadaşlar. İnsanları sevin ve hiçbir zaman kötülüğe kötülükle cevap vermeyin. Bu olayla da inşallah bu ülkede eğitim sisteminde ki bazı yanlışlıklar ve pek çok konuda bir duyarlılık farkındalık oluşacak."