Akademisyenlerin bildirisiyle ilgili soruşturma

Batman Üniversitesince (BÜ), "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunan üniversitede görevli 5 akademisyen hakkında soruşturma başlatıldı.

BÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Durmuş, akademisyenlerin bildirisine tepki göstererek, bildiriye imza atan üniversitelerindeki 5 akademisyen hakkında soruşturma açıldığını söyledi.

Gerçek bilim adamlarının olaylara tek yönlü ve at gözlüğü ile bakmaması gerektiğini kaydeden Durmuş, böyle bakma lükslerinin de olmadığını belirtti.

"Ortada bir terör örgütü ve terör var, insanlarımız katlediliyor. Bu durumda böyle bir açıklamanın olması talihsizliktir. Bilim adamları olayları çok iyi incelemeleri lazım. Şimdi de 'ben bu bildiriyi okumadım, imzaladım' gibi bilim adamlarının böyle bir lüksü de olmaması lazım" diyen Durmuş, gerçek bilim adamlarının ülkenin geleceğini şekillendirdiğini bildirdi.

Böyle bir açıklamayı da zaman olarak da talihsiz olarak gördüğünü kaydeden Durmuş, söz konusu bildirinin ülkenin geleceğine zarar verebileceğine inandığını aktardı.

Haklarında soruşturma açılan Prof. Dr. İsmail Şiriner'in de bulunduğu 5 akademisyene ilişkin olarak Durmuş, "Biz hukuk devletiyiz, hukuk çerçevesinde hukuk ne gerektiriyorsa onları yapacağız. Kimler imza atmış, neden atmışlar, imzayı gerçekten atmışlar mı bunlarla ilgili soruşturma başlattık. Şuanda 5 imza görünüyor" diye konuştu.

Durmuş, şöyle devam etti:

"Ülkemiz zor bir zamandan geçiyor, ülkemize destek olmak zorundayız. Bilim insanları da bir ülkenin lokomotifidir. Bir ülke bilim insanlarının omuzlarında yükselir. Bilim insanları olarak bizlerin de artık bu olayların son bulması gerektiğini duyurması gerekir. Keşke bizim akademisyen arkadaşlarımız, akademisyen camiasında 'artık terör örgütleri ülkede silahları bıraksın' diye bir bildiri yayınlamış olsalardı."

İnsanların terörden dolayı yaşadığı mağduriyetlere de dikkati çeken Durmuş, bölgede yaşayan insanların teröre lanet ettiğini, ancak sesini yükseltemediğini aktardı.

Durmuş, "Çünkü terör örgütleri bir korku imparatorluğu kurmuştur insanların üzerinde. İnsanlar korkup çekinmektedir, ama artık korkunun ecele faydası yok. Bir an önce insanlarımız sesini yükseltmeli ve terör örgütleri silah bırakmalı. Devlete karşı silahlı bir mücadele olamaz" diyerek konuşmasını şöyle tamamladı:

"Silahlı mücadele olan ortamda da barış görüşmeleri yapmak ortamı iyileştirmek mümkün değildir. Bu nedenle bir an önce silahlarını bırakmalı ve insanlarımızın da artık sesini yükseltmesi gerekiyor. Çünkü insanlar, esnaf ve çocuklar mağdur. Çocuklar ölüyor. Çocuklar okula gidemiyor, üniversiteler mağdur, üniversite kayıtlarında düşüşler var. Bir an önce bu sorunun çözülmesi, terör örgütünün kayıtsız şartsız silahını bırakması gerekiyor. Birlikte bir millet olduğumuzu, Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i bir millet olduğumuzu göstermemizin zamanı gelmiştir."

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi adıyla 1128 akademisyenin imzaladığı bildiride, güvenlik güçlerinin terörle mücadele çalışmaları ve sokağa çıkma yasakları bahane edilerek "kasıtlı ve planlı kıyım yapıldığı" öne sürülmüştü.