Başbakan Yardımcısı Yılmaz:

Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, terör saldırılarına ilişkin, "Bir taraftan terörle, teröristle mücadele ederken diğer taraftan halkı bundan çok net bir şekilde ayırmamız gerekiyor. Bu ayrımı yapmadığımız sürece isteyerek veya istemeyerek teröre hizmet etmiş, terörün tabanını genişletmeye destek vermiş oluruz" dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bingöl'e gelen Yılmaz'ı havalimanında Vali Yavuz Selim Köşger ve diğer yetkililer karşıladı.

Yılmaz, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör olaylarından en büyük zararı bölge halkının gördüğünü belirterek, son dönemde elim hadiseler yaşandığını hatırlattı.

Saldırılarda şehit olan asker ve polislere Allah'tan rahmet, aileleri başta olmak üzere güvenlik güçlerine ve tüm millete başsağlığı dilediğini ifade eden Yılmaz, böyle acı hadiselerin bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

- "Terör karşısında mücadelemizi sürdüreceğiz"

Yılmaz, "Ancak bu yaşananlar bizi doğru gittiğimiz yoldan, uyguladığımız politikalardan hiçbir şekilde geri çeviremeyecektir. Terör neyi amaçlıyorsa, bizi hangi yöne sevk etmeye çalışıyorsa biz tam aksine o yola girmeyip doğru olanı, halkımız için iyi olanı yapmaya devam edeceğiz. Terör karşısında moralimizi bozmadan kararlı ve çok yönlü bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

Terörle mücadelenin çok boyutlu bir hadise olduğuna işaret eden Yılmaz, terörle mücadelede esas sorumluluğu güvenlik güçlerinin üstlendiğini ancak bütün toplumun bu mücadeleye destek vermesi gerektiğini belirtti.

Terörle mücadele eden güvenlik güçlerine teşekkür eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diğer taraftan sadece güvenlik güçlerine bu mücadele bırakılmamalı. Toplum olarak, sivil toplumuyla, medyasıyla, akademik dünyasıyla, iş dünyasıyla herkesin bu mücadeleye katkıda bulunması, terörün karşısında durması lazım. Bir defa terörün en büyük maliyeti tabi insan yani can kaybı. Bir tek insanın canı her şeyden daha değerli. İnancımıza göre haksız yere bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir. Bir insan can vermek ise tüm insanlığa can vermek gibidir. Dolayısıyla en büyük bedel insan hayatı."

- "Terör bölge insanına büyük zarar veriyor"

Terörün can kaybının yanı sıra bölgeye de büyük zararlar verdiğine işaret eden Yılmaz, "Terör bölgeye özelikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan insana büyük zarar veriyor. Buradaki yaşamın akışını, ticareti, ekonomiyi, aşı, işi olumsuz etkiliyor" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, gümrük kapılarına saldırılar düzenlenerek ticarete darbe vurulmaya çalışıldığına dikkati çekerek, yollarda araçlar yakılarak da yine ticaretin engellenmeye çalışıldığını dile getirdi.

Yatırımlara dönük saldırılar gerçekleştirildiğini kaydeden Yılmaz, tüm yatırımların bölge insanı için yapıldığını, bu saldırılarla bölge insanına zarar verildiğini aktardı.

Yılmaz, bu terör olaylarıyla en büyük sıkıntıyı yoksul insanların çektiğini kaydederek, bu olaylar nedeniyle hayatını kurmaya çalışan gençlerin büyük darbe alacağını anlattı.

- "Terörle mücadele ederken halkı bundan ayırmamız gerekiyor"

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, bölgeye yatırım gelmesi için uğraş verdiklerini ancak terörün mevcut yatırımların da bölge dışına kaçmasına sebep olacak bir hadise olduğunu vurgulayarak, terörün bölge ekonomisine, bölgedeki yaşam kalitesine ve huzura darbe vurduğunu söyledi.

"Terörün istediği birliğimizi bozmak, kardeşi kardeşe düşürmektir. Bu oyuna ve bu tuzağa gelmememiz lazım. Terörün hedefinde Türk de, Kürt de, Zaza da, Arap da, Laz da, Çerkez de var. Teröre karşı tam aksine kardeşliğimizi, birliğimizi beraberliğimizi daha da pekiştirmeliyiz" diyen Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bu anlamda bazı olumsuz hadiseler maalesef görüyoruz. Az sayıda insan da katılmış olsa bu hadiselere karşı da mutlaka hepimizin ortak tavır sergilemesi gerekiyor. Bir tarafta terörle, teröristle mücadele ederken diğer taraftan halkı bundan çok net bir şekilde ayırmamız gerekiyor. Bu ayrımı yapmadığımız sürece isteyerek veya istemeyerek teröre hizmet etmiş, terörün tabanını genişletmeye destek vermiş oluruz. Dolayısıyla yapılması gereken terörle insanımızı çok net bir şekilde ayırt etmektir. Tam aksine terör karşısında hangi etnik gruptan gelirsek gelelim, hangi mezhep, inançtan olursak olalım, birlik beraberlik içinde olmalıyız ve buna ortak tepki göstermeliyiz."

- "İnadına daha fazla kardeşlik demeliyiz"

Yılmaz, birlik beraberlik çağrısı yaparak, "İnadına daha fazla kardeşlik demeliyiz, birbirimizle kucaklaşmalıyız, selamlaşmalıyız, daha fazla birbirimizi sorup, dayanışma içinde olmalıyız" dedi.

Uzun vadede terörle mücadelenin en büyük zeminini bu kardeşlik, dayanışma ve birlik duygusunun oluşturacağına yürekten inandığını aktaran Başbakan Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu vesileyle bir takım olumsuz hadiseler yaşandı ve onları hiçbir şekilde tasvip etmemizin mümkün olmadığını da altını çizmek istiyorum. Tekrar şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyorum. Bu terör hadiselerinin geride kaldığı, bunun yerine ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine, halkımızın refahına yoğunlaştığımız çok farklı konuları konuştuğumuz bir ortamın bir an önce oluşmasını temenni ediyorum."

Daha sonra valilik binasına geçen Yılmaz, Vali Köşger ile görüştü.