Bursa

"İkinci el ayakkabı" kazanç kapısı oldu

16:22 17 Aralık 2015
"İkinci el ayakkabı" kazanç kapısı oldu

 Bursa'da, galericilik yaparken 10 yıl önce iflas eden 72 yaşındaki Mehmet Yavuz, ucuza temin ettiği ikinci el ayakkabıları onarıp satarak geçimini sağlıyor. 

Demirtaşpaşa metro istasyonu yakınındaki bir alt geçitte açtığı dükkanda, çöpten topladığı ve vatandaşlardan aldığı ayakkabıları tamir eden Mehmet Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, galericilik yaparken 10 yıl önce iflas ettiğini ve yalnız başına yaşadığını söyledi.

Yavuz, insanların 1 lira bile vermeyeceği ayakkabıları alıp yeniledikten sonra sattığını belirterek ekmek parasını çıkarmak için çalıştığını dile getirdi. Yavuz, şöyle devam etti: 

"Yamuk, yumuk, ezik, çürük kopuk yerleri varsa onları yapıyorum. Daha sonra kalıba koyuyorum. Onlara güzelce dekor ve boya yapıyorum. Daha sonra da müşteriye satıyorum. Müşteriye de bir sene garanti veriyorum. Kendimi eğite eğite bu işin ustası oldum. Bir çift ayakkabı boyamasını bilmeyen insandım, şimdi gözlerim kapalı yapıyorum. Birazcık param olsa çok güzel işler yaparım ama kimseden borç istemiyorum. İstesem 'Bak, dilencilik yapıyor' derler. Bana biraz para verseler, daha fazlasını kazanıp veririm. Benden başka bu işi yapan kimse yok. Ben, bu işi devam ettireceğim çünkü mecburum."

Yavuz, tamir ettiği ayakkabıları 7-15 liraya sattığını ifade ederek "Çok şükür, günde 3-5 tane ayakkabı satıyorum. Genelde garibanlar ve Suriyeliler, daha çok alıyor. Bu sene, yaklaşık 150 botu Suriyeliler aldı" dedi. 

- Tek dostu, kedisi

Tek dostunun "Osman" adını verdiği kedisi olduğuna da değinen Yavuz, bir arabanın çarptığı kediye sahip çıktığını vurguladı. Yavuz, şunları kaydetti: 

"Aşırı derecede yağmur yağıyordu. Üzerimdeki kazağı çıkardım, hemen sardım. Çevredeki herkes, bana bakıyordu. Onu aldım getirdim, sobanın önüne koydum sonra iyice kuruttum. Gittim bir de sucuk aldım, yedirdim, karnını doyurdum. Sonra kendine biraz geldi. Kucağıma oturdu, kıvrılıp uyudu. Sabah olduğunda yakınlardaki bir veterinere götürdüm ve 'Bu hayvan, benim canım, buna bir bak' diye rica ettim. Bana kırık bir tarafı olmadığını ve iyileşeceğini söyledi. Biraz ilaç tedavisi yaptı. Osman, ertesi gün sürüne sürüne yürümeye başladı. O gün bu gündür benim yanımdan hiç ayrılmaz. Hangi lokantaya, kahveye gittiğimi bilir. Müşteri geldiğinde beni kahveden çağırır. Sabah evde beni kaldırır. Tezgahın orada kendi yeri var. Kapısını kendi açar, girer içeriye."

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.