"Müstakil Düşünceler Konferansı"

Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, "Kırım'ın ilhakının hemen öncesinde petrolün varil fiyatı, 120 dolardan 36 dolara düştü. Rusların petrolden geliri bir anda 240 milyar dolardan 75-80 milyar dolarlara geriledi. Bu, ciddi bir kayıp. Petroldeki düşüşün 1-1,5 yıl daha böyle devam etmesi halinde Rusya'nın derin bir krize sürüklenmesini bekleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Arı, MÜSİAD Bursa Şubesi tarafından dernek binasında düzenlenen "İslam İttifakı ve Bu İttifakın Bölgeye Yansımaları" konulu "Müstakil Düşünceler Konferansı"na katıldı.

Arı, burada yaptığı konuşmada, Rusya'nın, içerisinde çok sayıda farklı etnik gruplar barından, parçalanmaya müsait ve enerji bağımlısı bir devlet olduğu söyledi. 

Rusya'nın bütçesinin yüzde 60'ının enerjiye bağımlı olduğunu belirten Arı, şunları kaydetti: 

"Kırım'ın ilhakının hemen öncesinde petrolün varil fiyatı, 120 dolardan 36 dolara düştü. Rusların petrolden geliri bir anda 240 milyar dolardan 75-80 milyar dolarlara geriledi. Bu, ciddi bir kayıp. Petroldeki düşüşün 1-1,5 yıl daha böyle devam etmesi halinde Rusya'nın derin bir krize sürüklenmesini bekleyebiliriz. İran da keza öyle. Ambargoların kalkması söz konusu olsa bile enerji fiyatlarındaki düşüş ve artan güvenlik problemleri krize işaret ediyor. Bu iki ülkeye nazaran Türkiye çok daha iyi durumda. Biz enerji ihtiyacımızı kısa vadede olmasa bile Katar gibi alternatif ülkelere yöneltebiliriz. Kaldı ki 2018'den itibaren Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) devreye girecek ve 31 milyar metreküplük bir kapasitesi olacak. Bu, Batılı finansörlerin içinde olmadığı Azerbaycan ve Türkiye ortaklığında bir proje."

Türkiye'nin, kendisini batının bir parçası olarak gördüğü için Ortadoğu'yu uzun yıllar önemsemediğini ifade eden Arı, "Bu coğrafyada olup biten, her zaman bizi etkiler. Çünkü sözünü ettiğimiz coğrafyada 400 yıllık bir bakiyemiz var. Biz bu coğrafyadan çıktığımızdan beri Ortadoğu'da kan ve gözyaşı eksik olmadı. Balkan ve Kafkaslar da öyle. Buralar bizim 'Bana ne?' diyemeyeceğimiz coğrafyalar" değerlendirmesinde bulundu.