"Osmanlı payitahtı"nda semaya ramazan ilgisi

SERGEN SEZGİN - Osmanlı payitahtı Bursa'da her akşam sohbet ve sema gösterilerinin düzenlendiği Karabaş-i Veli Kültür Merkezi, ramazan ayında en yoğun günlerini yaşıyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 16. yüzyılda Şeyh Yakub Çelebi tarafından Veli Şemsettin (İbrahim Paşa) Mahallesi'nde yaptırılan ve 1925 yılından sonra farklı amaçlarla kullanılarak günümüze kadar gelen merkezde son yıllarda her gün aralıksız sema gösterileri sunuluyor.

Özellikle ramazan ayında farklı bir yoğunluğun yaşandığı merkezdeki semaya yerli ziyaretçiler kadar yabancı turistler de ilgi gösteriyor.

Akşam ezanının ardından oruçlarını evlerinde açan vatandaşlar, soluğu bu merkezde alıyor. Haftanın iki günü Mevlevi Üstadı Mustafa Özbağ'ın sohbetlerine de ev sahipliği yapan merkezde, vatandaşlara ücretsiz çay ve lokma ikram ediliyor.

Zaman zaman merkeze sığmayan ziyaretçiler, dışarıya kurulan ekranlardan sohbetleri ve sema gösterilerini izliyor. Tamamı gönüllü olan semazenlerin baş döndüren gösterileri renkli görüntülere sahne oluyor.

- "Ramazanda bu olayın ayrı bir lezzeti ve tadı oluyor"

Mevlevi Üstadı Mustafa Özbağ, zaman zaman asıl görevine ara vermesi rağmen 450 yıllık merkezin son 7-8 yıldır daha aktif bir şekilde hizmetine devam ettiğini söyledi.

Ramazanda vatandaşların iftardan sonra merkezi ziyarete geldiğini belirten Özbağ, "Yerli, yabancı, Müslüman ve gayrimüslim semaya, duaya ve Zikrullah'a katılıyorlar." dedi.

Özbağ, ramazan ayı boyunca buradaki gösterilerin aralıksız devam ettiğini dile getirdi. "Ramazanda bu olayın ayrı bir lezzeti ve tadı oluyor." diyen Özbağ, yapılan sohbetlerle dini, Kuran-ı Kerim ve ilk kaynaktan "tatlı" bir şekilde insanlara anlattıklarını ifade etti.

- "Sema, Allah ile aracısız baş başa kalınan bir andır"

Özbağ, semanın aynı zamanda bir "zikir" töreni olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Sema insanı dış çevrelerden, dünyadan ve etrafından soyutlayıp sadece sevdiği Allah ile aracısız baş başa kaldığı bir andır. Zikrullah'ta hiç aracı yoktur. Örneğin, oruç da bu konuda aracısızdır. Hiçbir ritüeli yoktur. Herkes Allah'ı zikredebilir. Sema ederken Zikrullah noktasında bir kimse sadece kendisini yaratan, kendisine büyük nimetler veren Allah'la baş başadır. O yüzden semada olan Zikrullah başka zamanlarda olan Zikrullah'tan daha derinlemesine ve daha yüksektir çünkü semazen dönerken etrafındaki hiçbir şeye bağlı kalmaz."

- "Vatandaşlar buraya maneviyatı yaşamak için ilgi gösteriyor"

Merkezin sorumlularından Yunus Kaban, bilgisayar mühendisi olduğunu ve burada 5 yıldır gönüllü olarak görev yaptığını söyledi.

Merkezde 2006'dan beri gönüllü çalışanlarla beraber halka ücretsiz gösteriler sunmaya çalıştıklarını belirten Kaban, "Kapıdan giren herkesi Allah'ın dostu olarak görüp onlara hizmet etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Ramazanda vatandaşların manevi yönlerini genellikle dışarıda yaşamayı tercih ettiklerini ve bu yüzden de maneviyatı yüksek bu tür mekanların ilgi gördüğünü aktaran Kaban, şunları kaydetti:

"Vatandaşların iftardan sonra vakitleri bol oluyor. Vatandaşlar buraya maneviyatı yaşamak için ilgi gösteriyor ama burası normale göre Ramazan'da aşırı yoğun oluyor. Dünyanın neredeyse her yerinden sema izlemeye geliyorlar. Aylık ortalama 7 bin yabancı ziyaretçimiz oluyor. Bildiğim kadarıyla yurt dışındaki birçok turizm rehberi kitapçığının içindeyiz. Yabancıların bir çoğu turizm rehberiyle değil kendileri direk geliyor. Gelip hiç kimseye bir şey söylemeden çayını içip ardından sema gösterilerini izleyip giden birçok turist gördüm."