Edirne

"Dikkate alınmayan belirtiler kalp krizinin öncüsü olabilir"

14:01 21 Ocak 2016
"Dikkate alınmayan belirtiler kalp krizinin öncüsü olabilir"

SALİH BARAN - Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Ercan, kalp rahatsızlığında bazen diş ağrısının bile belirti olabileceğini, bazı hastalarda ise hiçbir şikayet ortaya çıkmadığını belirterek "Dikkat edilmeyen, umursanmayan mide üzerinde ve iman tahtası arkasında yanma, baygınlık hissi, çarpıntı, fenalık hissi, bayılacakmış gibi olma şikayetleri bir kalp krizi habercisi olabilir" dedi.

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp damar hastalıklarının bu organı besleyen koroner arterlerin damar sertliği nedeniyle daralması sonucu ortaya çıktığını söyledi.

Damar sertliğinin ani kan pıhtısıyla tıkanmasının ise kalp krizine yol açtığını ifade eden Ercan, şunları kaydetti:

"Kalp krizi hemen müdahale isteyen, ölümle sonuçlanabilecek, ciddi ritm bozukluklukları ile birlikte seyreden çok tehlikeli bir durumdur. Öncesinde dikkat edilmeyen, umursanmayan mide üzerinde ve iman tahtası arkasında yanma, baygınlık hissi, çarpıntı, fenalık hissi, bayılacakmış gibi olma şikayetleri bir kalp krizi habercisi olabilir. Kalbi besleyen damarlar kalbin kasına oksijen götürürler. Pıhtı ile tıkanan damar kalbin kasına oksijen gitmesine engel olur. Oksijensiz kalan kalp kası kasılmaz, durur, ritmi bozulur ve ciddi hastalıklara neden olur. Kalp yetmezliği ve kanda oksijen düşmesine neden olur. Bu gidişatın her bir bileşeni ölümcül riskler taşır.”

-"Hastalık farklı bölgelerden işaret gösterebilir"

Prof. Dr. Ercan, kalp hastalarının birçoğunda herkes tarafından bilinen göğüs ağrısı şeklinde şikayetler olduğunu ancak gizli kalp damar hastalığı bulunanlarda şikayetlerin daha farklı seyrettiğini belirtti.

Gizli kalp damar hastalıkları olanlarda ağrının sırt, üst karın bölgesine, boyna, çeneye ve alt dişlere yansıyabileceğini ifade eden Ercan, “Garip bir şekilde sadece örneğin diş ağrısı ile dahi kalp hastalığı kendini belli edebilir. Bundan daha kötüsü ise çok önemli sayıda kalp hastası ise hiçbir şikayet vermez. Yani hiçbir yakınması olmaz. Bu kişiler incelendiğinde önemli kısmında şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve eşlik eden hastalıklar olduğu görülmüştür" diye konuştu.

Ailesinde ani ölümler olan, yüksek tansiyonu, diyabeti bulunan 35 yaş üzeri kişilerin mutlaka kardiyolojik ön muayene yaptırmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Ercan, önerilerini şöyle sıraladı:

“En basit olarak efor testi yapılabilir. Şüpheli durumlarda özellikle yeni model az radyasyon veren koroner bilgisayarlı tomografik cihazlarla inceleme önerilir. Eğer bulgular hastalığı işaret ediyorsa koroner anjiyo denilen kalp damarlarının görüntülenmesi işlemi uygun olur.

Unutulmamalıdır ki sadece efor testi ile elde edilen sonuç yüzde yüz güvenilir değildir. Koroner tomografide yüzde 98, koroner anjiyoda ise yüzde yüz hassas sonuç vardır. Saptanacak kalp damar darlığının özelliği de çok önemlidir. Eğer darlık yumuşak yapıda ise içinde fazla yağ var ise kolayca yırtılıp tıkanabilir ve kalp krizi ve ölümle sonuçlanabilir.“

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.