Dünya Tiroid Günü

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel Güldiken, “Gebelik öncesinde özellikle kendisinde veya ailesinde tiroid hastalıkları olan kişilerde bir kez de olsa tiroid hormonlarının görülmesi gebeliğin düzgün ve sağlıklı devam edebilmesi açısından çok önemlidir.'' dedi.

Güldiken, Dünya Tiroid Günü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, çok sık karşılaştıkları tiroid hastalıkları konusunda Türkiye'de farkındalığın daha da artırılması gerektiğini vurguladı.

Tiroid bezinin birçok sistemi etkileyen tiroid hormonlarını üreten bir organ olduğunu aktaran Güldiken, bunun insan vücudu için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

Türkiye'ye ait gerçek verilerin olmamasına rağmen 3. basamak çalışan hekimler olarak tiroid hastalıklarıyla sıkça karşılaştıklarını ifade eden Güldiken, tiroid nodüllerine kadınlarda daha sık rastlanmasından dolayı tiroid kanseri sıklığının da bu grupta daha fazla görüldüğünü anlattı.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimleri olarak oluşturdukları konseyde tiroid hastalıklarında izlenecek yol ve tedavi yöntemleriyle ilgili önemli kararlar aldıklarını ifade eden Güldiken, ''Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tiroid Konseyi endokrinoloji, cerrahi, nükleer tıp, patoloji gibi konu ile bağlantılı branş hekimleri tarafından yürütülmektedir. Tiroid hastalarının tedavi ve takibinde izlenecek yola ortak bir karar veriyoruz.'' değerlendirmesinde bulundu.

Gebe kadınların tiroid hastalıkları konusunda dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Güldiken, ''Özellikle gebeleri unutmamak gerekiyor. Şu anda rutin tetkiklerin içerisinde olmamasına rağmen gebelik öncesinde özellikle kendisinde veya ailesinde tiroid hastalıkları olan kişilerde bir kez de olsa tiroid hormonlarının görülmesi gebeliğin düzgün ve sağlıklı devam edebilmesi açısından çok önemlidir.'' dedi.

Trakya Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atakan Sezer ise tiroid kanserinde erken teşhisin çok önemli olduğunu belirtti.

Sezer, ''Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tiroid Konseyi hekimleri olarak son 10 yıldır her cuma günü tiroid hastalarımızı değerlendirmek amacıyla toplanıyoruz. Hastaların tedavisi için hızlı karar mekanizması olmamız yanında hastalığın ülkemizdeki genel durumu ve süreçleri hakkında da değerlendirmeler yapıyoruz.'' ifadelerini kullandı.

Sezer, doğru yapılmayan cerrahi tedavinin sonradan yapılan tedaviyi daha riskli hale getirdiğini ve bu sürecin dikkatli değerlendirilmesinin gerektiğini vurguladı.

Toplantıya, konsey üyelerinden Doç. Dr. Funda Üstün, Yrd. Doç. Dr. Semra Aytürk, Yrd. Doç. Dr. Ebru Taştekin ile Yrd. Doç. Dr. Nuray Can da katıldı. Konsey üyeleri tiroid nodülleri, biyopsi, patoloji, ışın tedavisi ve tedavi süreçleri hakkında bilgiler verdi.​