Asrın ulemasının dilinden Bediüzzaman
03.05.2011
10:37
Halil Gönenç Hoca
Gerçekten insaflı olarak Risale-i Nuru okuyan bir kimse, akla ve nakle uygun bir hakikatler manzumesiyle karşılaştığını görmektedir. Risale-i Nur asrın ihtiyacını karşılayacak bir şekilde gerçekleri ifade ettiği, zamanın bütün manevi hastalıklarına maruz beşerin kalplerine şifa verdiği için, okuyanlar bu şaheserlere boyun eğmektedir.
Bediüzzaman'ın talebesi Mehmed Kırkıncı Hoca'nın Nakşibendi Şeyhlerinden Trabzonlu Abdurrahman Beşikçi Hoca'dan aktardığı sözler: Cihan harbinden önce Hazret, İstanbula giderken buraya uğradı ve bir müddet kalıp ulema ile görüşüp sohbet etti, kendilerini o zaman tanıdım. Sohbetlerinde İstanbula gidiş gayesinin şarkta bir Darül Fünun açılmasını padişaha teklif etmek olduğunu belirtiyordu. Bediüzzaman Hazretleri bu asrın müceddididir. O zat da çok çileler çekti, zulme maruz kaldı ve çok mağdur oldu. Halen hapiste midirler? diye sordu. Biz de: Şu anda hapiste değiller. Kendilerini ziyaret için Ispartaya gidiyoruz. dedik. Benim yerime de selâm söyler ve elini öperseniz memnun olurum. dedi.