İmamoğlu'nun diline doladığı fotoğrafın gerçek hikayesi!
Ve yıl 2002, genel seçimler. Bu sefer İstanbul 1. Bölge seçmeniyim. Ve tevafuka bak ki, oy vereceğim partinin liste başı yine Tayyip Erdoğan. Oyumu yine ona vermeye hazırlanıyorum. Bu sefer kesin seçeceğim. Zira partisi zaten favori ve seçilememe şansı yok. Ama seçemiyorum. Hatta oyumu ona veremiyorum bile. Çünkü seçime birkaç hafta kala YSK Erdoğan’ın ismini çiziyor. Yani Erdoğan seçime giremiyor. Partisi %34 ile tek başına iktidar oluyor ama genel başkanı olarak kendisi seçime giremiyor bile… YSK, Türkiye genelinde 1. Olan ve benim de oy vermeye hazırlandığım bir partinin genel başkanını seçime sokmuyor. Yani başbakan olması gereken Erdoğan, milletvekili bile olamıyor…
Ancak aylar sonra -ara seçimle- milletvekili olabiliyor. Onu da milletvekili/başbakan olsun da ekonomik koşullar nedeni ile 1-2 yıl içinde silinsin gitsin, Erdoğan karizması bitsin diye mecburen yapıyorlar (bunu Baykal bizzat itiraf ediyor).
