İki ev hanımı, köy evini atölyeye çevirdi, dünyaya bu ürünleri pazarlıyor
Aileden gelen ve Kültür Bakanlığı tarafından sanatçı olarak kabul edilmesini sağlayan nakış işlemeciliğinin aileden gelen bir miras olduğunu söyleyen Fatma Dilber, “O benim aileden gelen kültürel mirasım. Önce annem ve anneannemden, daha sonra farklı hocalardan farklı tekniklerle dersler alarak geliştirdiğim işlemecilik sanatı. O benim için ayrı bir aşk, onu ayrı tutuyorum. Geleneksel nakışlarımızla, geleneksel desenlerimizle ilgileniyorum. Yıllardır arşiv yapıyorum, işliyorum aslına uygun olarak. Aslında nakış kolay ulaşılır bir sanat. Nakış yapan çok kadınlarımız var. Benim sadece aileden gelen örneklerim, desenlerim biraz daha derinliğim olduğu için konuya biraz daha sanatsal bakıyorum, araştırmalar yapıyorum onları da yaşatmak için kendi çapımda çaba gösteriyorum. Türkiye’nin bir çok noktasından ilgi var. El boyamalarının zaten kıymetini bilen biliyor, el işleri için de öyle. El yapımı, el boyaması, el işlemesi önceliğimiz bunlar ev tekstili daha sonra geliyor. Atölyeden ayrıldıktan sonra ise annelik ev hanımlığı başlıyor, yemek telaşı başlıyor, dersler yapılıyor” dedi.
