Başkan Erdoğan, Bir Şiir Bir Hayat-Zindandan Mehmed'e Mektup Sergisi'ni gezdi
Kalemini davasının kılıcı yapanla, kökü dışarıda ideolojilerin maşalığından başka vasfı olmayanın arasındaki fark işte budur. Necip Fazıl bu günkü Türkiye’yi anlamak için önce Sultan Abdülhamid’in anlaşılması gerektiğine inanıyordu. Bu yaklaşımı da 'Marifet büyük kısmı kursaktan dolma uydurmalarla Abdülhamid’i konuşturmakta değil, onun hakkında konuşabilmekte' diyerek farklı bir boyuta taşıyordu. En önemli eserlerinden olan Ulu Hakan kitabı, bir tarih edebiyat ürünü olmaktan ziyade ortaya koyulmuş bir dava manifestosuydu. Ülkemizde bunca yıl sonra hala Sultan Abdülhamid’e dil uzatanların, onunla hesaplaşmak isteyenlerin olduğunu gördükçe üstadın tespitleri ve hassasiyetinin doğruluğunu tekrar tekrar anlıyoruz. Asırlar geçse de maalesef bu ülkenin gündemi ve tarafları hiç değişmiyor. Dün de kendi bencil hesapları için ülkeyi ve milleti ateşe atmaktan, tarihini ve kültürünü hiçe saymaktan çekinmeyenler vardı değerli kardeşlerim, bu günde aynı yoldan giden kifayetsiz muhterisler var. Elbette üstadın her dediği dokunulmaz, tartışılmaz değildir” ifadelerini kullandı.
