Kahve nasıl köpürtülür, kahve falı nerden çıktı?
19.05.2009
16:37
1
/ 3
Her renk bir devri simgeliyor
Fincan ustası Uğur Atik araştırmaları sonucunda fincanların dönemine göre şekil ve renk değiştirdiğini keşfettiklerini anlatıyor. Osmanlı'nın kuruluş dönemi pembe ve turkuvaz rengi fincanlarla özdeşleştirilmiş. Atik'e göre bu renkler başlangıcın, saflığın simgesi. Bebeklere de bu sebeple pembe giydiriliyor. Araştırmalar Kanuni döneminde lacivert rengin baskın olduğunu gösteriyor ki Kanuni'nin türbesinde de baskın renk lacivert. Dolayısıyla onun döneminin fincanları da lacivert. Osmanlı'nın yükseliş dönemi yeşil. Gücün, hilafetin makamı Osmanlı'nın sancağı da yeşil. Sarı ise Osmanlı'nın son dönemi. Nitekim hastalığın da ayrılığın da rengi. Sonra fincanlar form değiştiriyor. 1876'da 2. Abdülhamit tahta geçince Fabrika-yı Hümayun'u kuruyor, Fransız ustalar boy göstermeye başlıyor. Ağız kısmı geniş, altı dar fincanlar yapılmaya başlanıyor. Oysa kahve, tabanı geniş, ağzı dar fincanda içilmeli. Çünkü böyle fincanlarda kahve daha geç soğuyor, köpük uzun süre muhafaza ediliyor.

2
/ 3
Falı, cariyeler ortaya çıkarmış
Fincan demişken faldan da dem vuruyor ve falın ortaya çıkışını anlatıyor Uğur Atik, "Fal, sarayda cariyelerin birbirlerine söyleyemeyecekleri şeyleri söylemek maksadıyla ortaya çıkardıkları dedikodunun adıdır." diyor. Kahve adap ve erkân içeceği ne de olsa. Atik, saraydaki kahve seremonisinden de bahsediyor: "Zat-ı âliniz saraya teşrif ettiniz, soygu odasında feracenizi çıkardınız, aynada kendinize çekidüzen veriyorsunuz. Kapıda içerisinde gül lokumu olan gülbahar şekerlikle karşılanıyorsunuz. Burada maksat tatlı yiyip tatlı konuşmak. Ayrıca lokum kan şekerini de düzenleyerek heyecanı yatıştırıyor. Huzura çıkmak heyecanlandırıyor ya. Ağzınız tatlandıktan sonra yerinize oturuyorsunuz. Kahvecibaşı nezaretinde üç cariye kahveleri sunuyor. Bu üç kahveci cariyeden her birinin omuzlarından göğüslerine çaprazlama atılmış sırma işlemeli kadife veya atlas kahve örtüleri bulunuyor. Kahve eğilerek veriliyor ve sunulurken karşıdakinin gözlerine asla bakılmıyor."
