Gaziantep

Osmanlı sanatı "hat" için müdürlüğü bıraktı

11:11 26 Mart 2017
Osmanlı sanatı "hat" için müdürlüğü bıraktı

FERİDE PELİN İNAL - Gaziantep'te çeşitli firmalarda müdürlük ve koordinatörlük görevini yürütürken Arapça öğrenmek için gittiği kursta Osmanlı hat sanatıyla tanışan Sema Oğuzhan, açtığı "Semazen" isimli atölyesinde kendini sanata adadı.

Özel sektörde yıllarca yetkili pozisyonlarda çalışan Oğuzhan'ın yaşamı, 10 yıl önce Arapça öğrenmek için gittiği kursla bir anda değişti. Kursta açılan Hüsnü Hat atölyesine önce kısa süreliğine diye başlayan Oğuzhan, bir anlamda kendisini keşfettiği, huzur bulduğu hat ve ebru sanatını hayatına da işledi. Çalıştığı firmadaki tüm yetkilerini devredip makamı adeta elinin tersiyle iten Oğuzhan, açtığı atölyede sanatçılar yetiştiriyor.

Oğuzhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel bir şirkette halkla ilişkiler müdürü, bir ajansta da koordinatör olarak çalışırken işine faydalı olacağı düşüncesiyle 10 yıl önce Arapça kursuna yazıldığını anlattı.

Kursa başladıktan bir süre sonra açılan Hüsnü Hat atölyesine gitmeye başladığını belirten Oğuzhan, "4 ay diye başladım, 9 ay sürdü. Bunlar ilk kademelermiş. Yıllar sonra olayları birbirine bağladığımda zaten bana yol açılmış." dedi.

Bir süre sonra işlerini bırakıp tamamen hat ve ebru sanatına yoğunlaşabileceği bir atölye açmaya karar verdiğini ifade eden Oğuzhan, bu arada hat sanatının ustalarını aramaya koyulduğunu söyledi.

Şanlıurfa'da hattat Mustafa Kaçar'la tanıştığını belirten Oğuzhan, "Hat üstadım Kaçar'ın bende çok emeği var. Çalışırken koşturmaktan iç aleminizle baş başa kalamıyorsunuz. Allah vesilelerle bana bu atölyeyi açtırırken ben hep benim mesleğim var ben işimi bırakamam demiştim, kendimi atölyede buldum. İç alemimde çok şey yaşadım. 'Bu bana Allah'ımın bir güzelliğidir, bana bu kapıyı açıyorsa benim bu yolda ilerleme mi istiyor' dedim." ifadelerini kullandı.

- "Ön yargıları olan herkesin fikri değişti"

Oğuzhan, iş hayatını bırakıp atölye açma kararında bazı yakınlarının tepkisiyle karşılaştığını belirtti. İlk etapta babasının kendisine karşı çıktığını ifade eden Oğuzhan, şunları kaydetti:

"Ailemde babam hariç herkes destekledi. Bir tek babam 'neden böyle işlerle uğraşıyorsun' demişti. Baktı ki ben gerçekten aşık olmuşum, sabahın erken saatlerinde yola düşüyorum, sanatımın, aşkımın peşini bırakmıyorum o da zamanla ikna olmaya başladı. Bu yazılarla ne işin var diyenler yanıma geldikleri zaman huzur bulduklarını söylüyor. Ön yargıları olan herkesin fikri değişti. Bu sanatlara başladıktan sonra içimde sakladığım maneviyatı yaşamaya başladım. Çevremdeki insanlarla etkileşimim değişti. Atölyeme gelip benimle tanışan insanlar hattı sevmeye başladı."

Hat ve ebru sanatının sabır gerektirdiğini dile getiren Oğuzhan, insanların bu sanatları öğrenmede aceleci davrandıklarını sözlerine ekledi.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.