Gaziantep

Suriyelilerin bayram sonrası buruk dönüşü

11:12 01 Temmuz 2017
Suriyelilerin bayram sonrası buruk dönüşü

KEREM KOCALAR/İZZET MAZI - Ramazan Bayramı'nı ülkelerinde geçirdikten sonra yeniden Türkiye'nin yolunu tutan Suriyeliler, terör örgütlerinin köylerine verdikleri zarar nedeniyle ülkelerinde kalamamanın hüznünü yaşıyor.

İç savaşın daha ilk günlerinden itibaren "açık kapı" politikasını benimseyerek mağdur ve mazlumlara kucak açan Türkiye'de, yaklaşık 6 yıldır yeni bir hayata kucak açan Suriyeliler, Fırat Kalkanı Harekatı ile özgürlük umutlarını artırdı.

Savaş mağduru insanlar, daha önceleri huzur ve güven ortamının "bir daha uğramaz" denildiği topraklarda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) sayesinde huzurun yeniden sağlanmasıyla umutlandı.

İç savaştan canlarını kurtarabilmek için farklı zamanlarda Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, vatan özlemini dindirebilmenin hayalini kuruyor. Ramazan Bayramı'nı ülkelerinde geçiren Suriyeliler, Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye dönmeye başladı.

Özellikle terör örgütlerinin evlerine zarar vermesi nedeniyle kalacak yer sıkıntısı çeken ve dönmek zorunda kalan Suriyeliler, ülkelerinin tamamen özgürleşeceği günü bekliyor.

Cerablus, Bab ve Çobanbey bölgelerindeki huzurlu ortam dolayısıyla bir nebze olsa yüzleri gülen Suriyeliler, şimdilik geri dönmüş olsa bile Türkiye'nin desteğiyle köylerinin yeniden eski haline geleceğine ve bir gün sıla hasretinin biteceğine inanıyor.

- "Çatışmalardan kaçtık"

Bayramı Suriye'de geçirdikten sonra yeniden Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Suriyelilerden Muhammed el-Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cerablus'un Gandure köyünde yaşadığını, DEAŞ'ın saldırıları sonrası köyünü terk etmek zorunda kaldığını söyledi.

4 yıldır İstanbul'da yaşadığını aktaran Muhammed, "Türk devleti sağ olsun bayram için bize izin verdi ve uzun bir süre sonra ülkeme döndüm. Akrabalarımı görme fırsatı bulup şükürler olsun gerçekten bir bayram yapma imkanım oldu." dedi.

Teröristlerin köylerindeki bir çok bölgeyi yıkıp viraneye çevirdiğini anlatan Muhammed, şöyle konuştu:

"İnşallah Türkiye oradaki hakimiyetini artırıp Allah'ın izniyle oraların düzelmesini sağlayacak. Giderken orada kalmak isteyerek gittim ama iş durumu yok, okullar yıkık, elektrik ve su yok. Gittim gördüm sağ olsun Türkiye teker teker onarıyor. Ailem de bırakmak istemiyordu zorla döndüm. Keşke memleketimde işim gücüm ve evim eskisi gibi olsa. Türkiye'nin desteğiyle orası tamamen düzeldiğinde ülkeme kesin dönüş de yapacağım."

- Eğitimi için geri döndü

Baran el-Şeyh ise 6 yıldır "kardeş topraklar" diye nitelendirdiği Türkiye'de yaşadığını ve ilk geldiği zamanlar Türkçeyi hiç bilmediğini anlattı.

Türkiye'ye sığındıkları ilk anları "Üzerimizdeki kıyafetlerimizin dışında hiç bir şeyimiz yoktu" diye özetleyen el-Şeyh, zor günler geçirdiklerini ama artık bir nebze de olsa rahatladıklarını vurguladı.

Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının kendilerine her zaman destek olduğunu ifade eden el-Şeyh, şunları kaydetti:

"Ramazan Bayramı için Türk devleti bize izin verdi uzunca bir zamandan sonra ülkemize tekrar döndük. 6 yıldır yakınlarımı görmüyordum. Şu an çok mutlu oldum, Azez'in hemen her yerini gezdim dolaştım. Fırat Kalkanı Harekatı sonrası güvenli bir ortam oluşmuş. İçeride Türk askerlerinin olması bize hem memnuniyet hem de güven veriyor. Aslında geri dönmek istemiyordum ama her taraf harabe, iş yok, okul yok. Benim şimdi üniversiteye girmem lazım ama gidemedim. Eğitimime devam etmek için Türkiye'ye yeniden gelmek zorunda kaldım."

- "Mülteci olmayı kim ister?"

Suriye'nin farklı bölgelerinde gerçekleştirdikleri insani yardımlarla bilinen Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir de canlarını kurtarmak için Türkiye'ye gelmek zorunda kalan Suriyelilerin her zaman memleket özlemi çektiklerini vurguladı.

Çoğu Suriyelinin ülkesine dönmek için gün saydığını anlatan Aldemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama bazen uzaktan bakınca her şeyi göremeyebiliyorsunuz. O yüzden şimdi insanlar neden ülkelerine gitmediklerini sorabilir ama bu insanların büyük çoğunluğu Türkiye'de mecburiyetten duruyor. Bizler sosyal projelerimizle Suriyelilerin kendi ülkelerinde vatan hasreti çekmeden yaşamalarını sağlamalıyız. Kardeşlerimize iş ve sosyal imkanlarıyla vatanlarını cazibe merkezi haline getirmeliyiz. Mülteci olmayı kim ister. Onlara kendi topraklarımızda ne kadar iyi bakarsak bakalım, elbetteki kendi memleketlerine özlem duyacaklardır. O yüzden bizim onlara yardımcı olup, Suriye'deki koşulları daha yaşanabilir hale getirmemiz gerekir."

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.