Gaziantep

"İçlerinde vatan hasreti biriktirmişler"

11:58 31 Ocak 2018
"İçlerinde vatan hasreti biriktirmişler"

ZUHAL KOCALAR - Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'yla, yıllardır komşu ülkelerde mülteci konumunda yaşayan Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmesinin yolu açılacak.

Suriye'nin toprak bütünlüğüne katkıda bulunmak ve sınırı PYD/PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin işgalinden kurtarmak amacıyla 20 Ocak'ta başlatılan harekatta ikinci haftaya yaklaşılırken stratejik öneme sahip birçok nokta etkili ve kararlı operasyonlarla özgürleştirildi.

Teröristlerin büyük zayiat verdiği çatışmaların ardından bölgede ilerlemesini sürdüren TSK ve ÖSO'nun, Afrin'i terörün tehdidinden kurtarmasının ardından daha önce Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi bölge halkına eğitim, sağlık, alt ve üst yapı imkanları sunulacak.

Yeniden cazibe merkezi haline getirilecek zeytinleriyle ünlü Afrin bölgesinde güvenlik sorununun aşılmasının ardından kamplarda barınan sığınmacılara ev sahipliği yapması bekleniyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de en fazla Suriyeliye ev sahipliği yapan kentlerden birini yönettiğini belirterek, yaklaşık 7 yıldan bu yana Suriyelilere sağlık, eğitim ve barınma anlamında en iyi şartları sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Fırat Kalkanı Harekatı ile güvenliğin sağlandığı Cerablus, Çobanbey ve Bab gibi şehirlerin nüfusunun bir anda arttığını ve bölgeye her türlü imkanı sağladıklarını anlatan Şahin, şunları kaydetti:

"Mehmetçiğimiz alana girip de orayı güvenli hale getirince insanlar çok hızlı bir şekilde toprağına, vatanına dönmeye başladı. Dolayısıyla Zeytin Dalı Harekatı'yla da Afrin'de başlayan süreç, bizi sınırımızda gerçek komşularımıza kavuşturacak. Oluşturulacak güvenlik koridoruyla bölgedeki yük hafifleyecek dolayısıyla herkesin kazanacağı bir operasyon olacak."

Bölge halkının ve burada yaşayan Suriyelilerin operasyona ciddi anlamda desteklerinin olduğuna dikkati çeken Şahin, "Allah'ın izniyle Mehmetçiğimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bu konuda çok tecrübeli. Hızlı bir şekilde bu bölge temizlenince, oralara tıpkı Cerablus'ta olduğu gibi hızlı dönüşler sağlanacak. Herkes kendi vatanında huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamaya devam edecek." diye konuştu.

- Nüfusundan fazla Suriyeli yaşıyor

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara ise Suriye'deki iç savaştan en çok etkilenen kentlerin başında kendi şehirlerinin geldiğini söyledi.

Ancak fedakar halkın desteğiyle bugüne kadar Suriye kaynaklı tüm olumsuzlukların göğüslendiğini anlatan Kara, Zeytin Dalı Harekatı'yla destan yazan Türkiye'nin, Suriye'nin tamamına da huzur getirebilecek güçte olduğunu vurguladı.

Suriye'deki huzurlu ortamın büyümesiyle her iki ülkenin halklarının rahat edeceğine değinen Kara, şöyle konuştu:

"Kendi açımızdan baktığımızda bölgemizin güven içerisinde olması iç ve dış ticareti geliştirecek ve böylece bölgemiz kalkınacak. Bu sayede de yatırımdan ticarete, sanayiden turizme kadar her alanda olumlu gelişmeler izleyeceğiz. Olaya Suriyeliler açısından baktığımızda da ortaya çok daha sevindirici bir tablo çıkıyor. Çünkü biz ne kadar iyi bakarsak bakalım, vatan özlemi başka bir şeye benzemez. O yüzden Türkiye'deki Suriyeliler, ülkelerinde can güvenliği endişesi olsun istemiyorlar."

- "Ülkelerine dönmek istiyorlar"

Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir de operasyon başladığı günden bu yana Suriyelilerle pek çok platformda bir araya gelme fırsatı bulduklarını dile getirdi.

Suriyelililerin, Fırat Kalkanı Harekatı'ndan bu yana operasyonun Afrin ve civarına uzanıp uzanmayacağını sorduğuna işaret eden Aldemir, "Biz neden diye sorduğumuzda; 'oralarda bizim topraklarımız, köylerimiz var. Gerek PYD/PKK terör örgütü gerekse DEAŞ uzaklaştırıldıktan sonra işgal altındaki topraklarımıza geri dönmek istiyoruz.' Görebildiğimiz kadarıyla, burada rahat olsalar da Suriye'ye yönelik içlerinde ciddi bir vatan hasreti biriktirmişler." dedi.

Suriyelilerin Türkiye'de iyi ortamlara sahip olduklarını, gerek devletin gerekse Türk halkının kendilerine çok iyi bir ev sahipliği yaptığını ancak yine de vatanlarına gitmek istediklerini vurgulayan Aldemir, şunları kaydetti:

"Suriye'ye gitmeye dair yoğun bir talep var. Türkiye'den oraya tersine göç olur. Özellikle terör örgütünün sivil halka yönelik bir bombardımanı olursa, o taraftan geçici göçler olabilir. Biz şu anda Türkiye genelinde sınır illerinde olası bir hareketliliğe karşı yardım kampanyalarımızı güncelledik. Gelen Suriyelilerin misafir edilmesi, onların ihtiyaçlarının karşılanması konusunda tüm bölgedeki vakıf ve derneklerimiz hazırlığını yaptı. Bu güven ortamı sağlandıktan sonra Türkiye'deki Suriyelilerin vatanlarına döneceği kanaatindeyim."

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise kısa süre önce eğitim alt yapısını değerlendirmek amacıyla, Fırat Kalkanı Harekatı'yla terör unsurlarından temizlenen Cerablus ve Bab'a gittiğini belirtti.

Güvenli bölgelerde kurumsal yapılanmaların oluşturulduğunu dolayısıyla oraların artık cazibe merkezleri haline gelmeye başladığını aktaran Gür, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cerablus, Bab örneklerinde olduğu gibi Afrin ve Münbiç de güvenli hatta dahil edilebilirse insanlar huzurlu bir şekilde yaşayabilirler. Eğitim bazında da artık orada yaşamak, eğitim görmek, çalışmak onlar açısından bir cazibe olur. Bu da geri dönüşleri hızlandırır. Türkiye'de yüksek öğrenime geçmeye aday çok sayıda Suriyeli var ama üniversitelerin kontenjanları sınırlı. Dolayısıyla yerinde eğer eğitim imkanı sunulabilirse, gençlerin dönüşünün önü açılabilir."

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Erdoğan Yayla da Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'yla satranç tahtasının üzerindeki piyonları elinin tersiyle ittiği görüşünü savundu.

Bölgede emperyalist ülkelerin terör örgütlerini kullanarak amaçlarını gerçekleştirmeye çalıştıklarını ifade eden Yayla, "Oluşturdukları terör örgütleri üzerinden bölgeyi bir savaşa sürüklemek, Türkiye'yi bu konuda tehdit etmek, kendi emperyalist amaçlarını gerçekleştirmek için bir operasyon yürütmüşlerdir. Türkiye, PKK ve DEAŞ'ı elinin tersiyle itmiş, kafalarını ezmiştir. Daha önce DEAŞ'a yönelik Fırat Kalkanı, bugün PKK'ya dönük Zeytin Dalı Harekatı bunun göstergesidir. Uluslararası ilişkiler denkleminde dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti küresel satranç tahtası üzerinden bu şekilde ortaya çıkabilecek terör örgütlerine aynı şekilde müdahale etmeye hazır olduğunu göstermiştir." şeklinde konuştu.


YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.