Herkes İstanbul’u yağmalayan ‘İmamoğlu suç örgütü’nün akıllara zarar soygunuyla ilgilenirken, Ankara’da Mansur Yavaş, saman altından su yürütüyordu.
İmamoğlu gibi ön planda olmayı seçmeyen Yavaş, hiçbir şey yapmayarak ve olabildiğince az konuşarak kendisini saklamayı becerdi doğrusu…
Mansur Yavaş, “Ne kadar çok yol yaparsan trafik o kadar kalabalık olur” diyebilecek kadar akıldan, mantıktan ve bilimden yoksun bir insan evladı.
Aklı sıra, bu zırva bile denemeyecek mazeretle sorunlarına çözüm bekleyen Ankaralıları teskin etmeye çalışıyordu lakin tarihe geçecek bir izansızlığın altına imza attığının farkında bile değildi.
İşte bu sözden sonra herkes anladı ki, geçmişte suskun kalarak ‘makul’ bir portre çizen Mansur Yavaş, aslında mantıksız ve bilgisiz olduğu için susuyormuş…
AK Parti milletvekili ve Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek birçok belge ve kanıt göstererek Mansur Yavaş’ın aslında gırtlağına kadar yolsuzluğa battığını ortaya çıkardı fakat İstanbul’daki hırsızlık öyle büyüktü ki, Ankara’daki ‘yavaştan yavaştan’ yürüyen yolsuzlukların kimse farkında bile varmıyordu…
Ta ki, ayyuka çıkan bir takım iddialar arz-ı endam edinceye kadar…
Yavaş yavaş yol alan bahse konu yolsuzluk, konserler üzerinden gerçekleştirilmiş meğer.
İddialar ve şikâyetler üzerine yapılan soruşturmada Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2021-2024 yılları arasında düzenlediği konserlere ilişkin çarpıcı bulgular ortaya çıktı.
Hazırlanan bilirkişi ve MASAK raporları, yüz milyonlarca liralık konser harcamasının usulsüz gerçekleştirildiğini ve büyük kamu zararına yol açıldığını gösteriyordu.
Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konser harcamalarına ilişkin soruşturması kapsamında, iddianame tanziminden sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkındaki iddiaların “görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevini ihmal” olduğunu ileri sürerek, İçişleri Bakanlığından soruşturma izni talep etti…
Aradan geçen 2 aylık süre sonunda İçişleri Bakanlığı bu talebi yerinde buldu ve Mansur Yavaş ile Nevzat Uzunoğlu hakkında, “görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevini ihmal” iddialarının araştırılması için soruşturma izni verdi.
Şimdi, artık mezkûr yolsuzluk iddiasının tüm ayrıntıları ile irdelenme ve incelenme vakti…
Yani bir anlamda çanlar bu kez Mansur Yavaş için çalışıyor…
Dilerseniz yapılan soruşturma ve inceleme sonunda ortaya çıkan bilgi ve bulguların neler olduğuna hep birlikte bakalım ama ondan öncesinde şu hususa dikkat çekmek şart.
Mansur Yavaş, iddialar ilk kez ortaya atıldığında meselenin vahametini gördü ve Kültür ve Sosyal İşleri Dairesi Başkanı Haluk Erdemir ve Kültür ve Sosyal İşleri Dairesi Koordinatörü Hacı Ali Bozkurt’u geçici olarak görevden aldığını duyurdu.
Bunu neden mi yaptı?
Savcılığın soruşturma ve incelemede aldığı mesafeyi ve bunun nereye varacağını gördüğü için elbette…
Zira bütün oklar kendisini gösteriyordu ve o da daha en başından ön alabilmek maksadıyla piramidin daha aşağı kısmındaki isimleri aslanların önüne atarak kurtulmayı denedi.
Nitekim bakanlığın soruşturma izni vermesinin hemen ardından; “Geçmiş döneme ilişkin onlarca şikâyette, birimlerin yaptıkları işlerden belediye başkanının sorumlu tutulamayacağını” ileri sürdü ve Danıştay’a itiraz edeceğini beyan etti.
Bunun anlamı aslında tam olarak şu:
“Evet, işin içinde yolsuzluk ve hırsızlık var ama bunu ben yapmadım, bürokratlarım yaptı….”
Şimdi gelelim yapılan soruşturma sonunda nelerin ortaya çıktığı hususuna…
Adli makamların tespitlerine göre, 32 konser için yapılan ödemeler piyasa rayiçlerinin çok üzerinde.
Belediye yalnızca bu konserler nedeniyle yaklaşık 154 milyon 453 bin TL zarara uğradı.
MASAK raporuna göre, konser sanatçılarına ödenen miktar toplam harcamanın yalnızca %20’sine denk geliyor. Geri kalan %80 yüklenici firmalar arasında pay edilmiş.
Ankara Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinin faaliyet konularıyla ilgisi bulunmayan hizmetleri faturalandırdığı ve bu yolla 304 milyon TL’nin üzerindeki paranın konser organizasyonları üzerinden aktarıldığı, Çetinkaya Otopark ve Altaş06 Tekstil gibi şirketlerin milyonluk konser faturaları kestiği ortaya çıktı.
Konserler için ödenen 759 milyon TL’nin 608 milyon TL’si ENFEST, FESTİVA, EVREN ve UNIVERCE firmalarına aktarıldı. Bu firmaların sahipleri arasında akrabalık ilişkileri bulunduğu ve ödenen paraların şahsi hesaplara geçtiği öğrenildi.
Rapora göre, bazı şirketler üzerinden 163 milyon TL’nin İstanbul’da “Yolkenarı” isimli bir restorana ve eğlence mekânına transfer edildiği, ayrıca Evren Teknik Grup Müzik Organizasyon firmasının mal alımlarında sahte faturalar kullandığı ve bazı özel şahıslara da para aktarıldığı belirlendi.
Evren Teknik unvanlı firma üzerinden toplam 365 milyon TL’lik çek tahsilatı yapıldığı ortaya çıktı. Bunun 325 milyon TL’sini İrfan Ç., 39 milyon TL’sini ise Murat Ö. isimli şahısların aldığı kaydedildi.
Evren Teknik Grup Müzik Organizasyon firmasının 240 milyon TL tutarında fatura düzenleyerek Hacıoğulları Orman Ürünleri, Juna Elektroteknik, Devran Turizm, Uzunkent Tekstil, Astopia İnşaat ve Altaş06 Tekstil’den mal alımı yaptığını beyan ettiği, ancak bu şirketlerin yeni kurulduğu, adreslerinde bulunmadığı ve sahte fatura düzenlediklerinin tespit edildiği raporda yer aldı.
Belgeler, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konser adı altında yüz milyonlarca liralık kamu kaynağını usulsüz şekilde dağıttığı ve büyük miktarlarda paranın kamudan dışarı çıkarılarak belirsiz cihetlere aktarıldığı iddialarını güçlendirdi. Rapora göre toplam 759 milyon TL kamu kaynağı yüklenici firmalara aktarıldı.
Evet, İstanbul’daki yağmaya göre daha az gibi görünen bu rakamlar ne yazık ki, Ankara Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluklara perde olageldi hep.
Oysa 759 milyon gibi astronomik bir rakam söz konusu ve bu miktar, yandaşlara ve yoldaşlara yavaş yavaş da olsa peşkeş çekilmiş.
Söz artık yargıda ve gelişmeleri hep birlikte izleyip göreceğiz…
Nihat Nasır / Haber7
Çanlar bu kez Mansur Yavaş için çalıyor!
Herkes İstanbul’u yağmalayan ‘İmamoğlu suç örgütü’nün akıllara zarar soygunuyla ilgilenirken, Ankara’da Mansur Yavaş, saman altından su yürütüyordu.
İmamoğlu gibi ön planda olmayı seçmeyen Yavaş, hiçbir şey yapmayarak ve olabildiğince az konuşarak kendisini saklamayı becerdi doğrusu…
Mansur Yavaş, “Ne kadar çok yol yaparsan trafik o kadar kalabalık olur” diyebilecek kadar akıldan, mantıktan ve bilimden yoksun bir insan evladı.
Aklı sıra, bu zırva bile denemeyecek mazeretle sorunlarına çözüm bekleyen Ankaralıları teskin etmeye çalışıyordu lakin tarihe geçecek bir izansızlığın altına imza attığının farkında bile değildi.
İşte bu sözden sonra herkes anladı ki, geçmişte suskun kalarak ‘makul’ bir portre çizen Mansur Yavaş, aslında mantıksız ve bilgisiz olduğu için susuyormuş…
AK Parti milletvekili ve Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek birçok belge ve kanıt göstererek Mansur Yavaş’ın aslında gırtlağına kadar yolsuzluğa battığını ortaya çıkardı fakat İstanbul’daki hırsızlık öyle büyüktü ki, Ankara’daki ‘yavaştan yavaştan’ yürüyen yolsuzlukların kimse farkında bile varmıyordu…
Ta ki, ayyuka çıkan bir takım iddialar arz-ı endam edinceye kadar…
Yavaş yavaş yol alan bahse konu yolsuzluk, konserler üzerinden gerçekleştirilmiş meğer.
İddialar ve şikâyetler üzerine yapılan soruşturmada Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2021-2024 yılları arasında düzenlediği konserlere ilişkin çarpıcı bulgular ortaya çıktı.
Hazırlanan bilirkişi ve MASAK raporları, yüz milyonlarca liralık konser harcamasının usulsüz gerçekleştirildiğini ve büyük kamu zararına yol açıldığını gösteriyordu.
Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konser harcamalarına ilişkin soruşturması kapsamında, iddianame tanziminden sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkındaki iddiaların “görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevini ihmal” olduğunu ileri sürerek, İçişleri Bakanlığından soruşturma izni talep etti…
Aradan geçen 2 aylık süre sonunda İçişleri Bakanlığı bu talebi yerinde buldu ve Mansur Yavaş ile Nevzat Uzunoğlu hakkında, “görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevini ihmal” iddialarının araştırılması için soruşturma izni verdi.
Şimdi, artık mezkûr yolsuzluk iddiasının tüm ayrıntıları ile irdelenme ve incelenme vakti…
Yani bir anlamda çanlar bu kez Mansur Yavaş için çalışıyor…
Dilerseniz yapılan soruşturma ve inceleme sonunda ortaya çıkan bilgi ve bulguların neler olduğuna hep birlikte bakalım ama ondan öncesinde şu hususa dikkat çekmek şart.
Mansur Yavaş, iddialar ilk kez ortaya atıldığında meselenin vahametini gördü ve Kültür ve Sosyal İşleri Dairesi Başkanı Haluk Erdemir ve Kültür ve Sosyal İşleri Dairesi Koordinatörü Hacı Ali Bozkurt’u geçici olarak görevden aldığını duyurdu.
Bunu neden mi yaptı?
Savcılığın soruşturma ve incelemede aldığı mesafeyi ve bunun nereye varacağını gördüğü için elbette…
Zira bütün oklar kendisini gösteriyordu ve o da daha en başından ön alabilmek maksadıyla piramidin daha aşağı kısmındaki isimleri aslanların önüne atarak kurtulmayı denedi.
Nitekim bakanlığın soruşturma izni vermesinin hemen ardından; “Geçmiş döneme ilişkin onlarca şikâyette, birimlerin yaptıkları işlerden belediye başkanının sorumlu tutulamayacağını” ileri sürdü ve Danıştay’a itiraz edeceğini beyan etti.
Bunun anlamı aslında tam olarak şu:
“Evet, işin içinde yolsuzluk ve hırsızlık var ama bunu ben yapmadım, bürokratlarım yaptı….”
Şimdi gelelim yapılan soruşturma sonunda nelerin ortaya çıktığı hususuna…
Adli makamların tespitlerine göre, 32 konser için yapılan ödemeler piyasa rayiçlerinin çok üzerinde.
Belediye yalnızca bu konserler nedeniyle yaklaşık 154 milyon 453 bin TL zarara uğradı.
MASAK raporuna göre, konser sanatçılarına ödenen miktar toplam harcamanın yalnızca %20’sine denk geliyor. Geri kalan %80 yüklenici firmalar arasında pay edilmiş.
Ankara Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinin faaliyet konularıyla ilgisi bulunmayan hizmetleri faturalandırdığı ve bu yolla 304 milyon TL’nin üzerindeki paranın konser organizasyonları üzerinden aktarıldığı, Çetinkaya Otopark ve Altaş06 Tekstil gibi şirketlerin milyonluk konser faturaları kestiği ortaya çıktı.
Konserler için ödenen 759 milyon TL’nin 608 milyon TL’si ENFEST, FESTİVA, EVREN ve UNIVERCE firmalarına aktarıldı. Bu firmaların sahipleri arasında akrabalık ilişkileri bulunduğu ve ödenen paraların şahsi hesaplara geçtiği öğrenildi.
Rapora göre, bazı şirketler üzerinden 163 milyon TL’nin İstanbul’da “Yolkenarı” isimli bir restorana ve eğlence mekânına transfer edildiği, ayrıca Evren Teknik Grup Müzik Organizasyon firmasının mal alımlarında sahte faturalar kullandığı ve bazı özel şahıslara da para aktarıldığı belirlendi.
Evren Teknik unvanlı firma üzerinden toplam 365 milyon TL’lik çek tahsilatı yapıldığı ortaya çıktı. Bunun 325 milyon TL’sini İrfan Ç., 39 milyon TL’sini ise Murat Ö. isimli şahısların aldığı kaydedildi.
Evren Teknik Grup Müzik Organizasyon firmasının 240 milyon TL tutarında fatura düzenleyerek Hacıoğulları Orman Ürünleri, Juna Elektroteknik, Devran Turizm, Uzunkent Tekstil, Astopia İnşaat ve Altaş06 Tekstil’den mal alımı yaptığını beyan ettiği, ancak bu şirketlerin yeni kurulduğu, adreslerinde bulunmadığı ve sahte fatura düzenlediklerinin tespit edildiği raporda yer aldı.
Belgeler, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konser adı altında yüz milyonlarca liralık kamu kaynağını usulsüz şekilde dağıttığı ve büyük miktarlarda paranın kamudan dışarı çıkarılarak belirsiz cihetlere aktarıldığı iddialarını güçlendirdi. Rapora göre toplam 759 milyon TL kamu kaynağı yüklenici firmalara aktarıldı.
Evet, İstanbul’daki yağmaya göre daha az gibi görünen bu rakamlar ne yazık ki, Ankara Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluklara perde olageldi hep.
Oysa 759 milyon gibi astronomik bir rakam söz konusu ve bu miktar, yandaşlara ve yoldaşlara yavaş yavaş da olsa peşkeş çekilmiş.
Söz artık yargıda ve gelişmeleri hep birlikte izleyip göreceğiz…
Nihat Nasır / Haber7