Isparta

168 yıllık lezzet! Gelen unutamıyor...

14:20 25 Mart 2019
168 yıllık lezzet! Gelen unutamıyor...

Isparta'da 168 yıl önce derme çatma dükkanda hizmet vermeye başlayan kebapçı, vazgeçilmez lezzet durakları arasında yer alıyor. İşletmede, Toroslar'da yetiştirilen kuzu ve oğlakların kaburga kemiklerinden yapılan Isparta kebabı müşterilere servis ediliyor.

Kentte 4 sinili yer sofrasının sığdığı küçücük dükkandan 'Isparta kebabı'nı bugüne taşıyan Kebapçı Kadir, 168 yaşında. İlk başta 'Hafız Hoca' lakaplı Hafız Açıkalın, ardından 'Siyasi Osman' lakaplı Osman Açıkalın tarafından işletilen dükkan, bugünkü adını Hüseyin Açıkalın'ın babası Kadir Açıkalın'dan aldı. Bu isimle markalaşan ve 'Kebapçı Kadir' adıyla tescillenen işletme, şu anda ailenin dördüncü kuşağı olan Hüseyin Açıkalın tarafından işletiliyor. Kebapçı Kadir'in Isparta Valiliği Hükümet Konağı arkasındaki Kebapçılar Arastası'nda yıllarca hizmet verdiği dükkan, 1996 yılında kentsel dönüşüm nedeniyle yıkıldı. Kebapçı Kadir, o günden sonra aynı yerde daha modern tesisle hizmet vermeye başladı.

DERME ÇATMA DÜKKANDA TEMELLERİ ATILDI

İşletmeci Hüseyin Açıkalın, 1851 yılında babası Kadir Açıkalın'ın dedesi Hafız Açıkalın ile o dönemler İplikçi Camii yanında küçük bir kasap dükkanı işlettiğini, ardından kepenkli, derme çatma dükkanda fırın yaparak kebap satmaya başladığını söyledi. Bugünkü işletmenin temellerinin böyle atıldığını anlatan Hüseyin Açıkalın, Isparta kebabının diğer kebaplardan çok daha lezzetli olduğu iddiasında bulundu.

KOLESTROLÜ EN DÜŞÜK KEBAP

Hüseyin Açıkalın, tamamen kuzu ve oğlakların kaburga kısımlarından taş fırında özel olarak pişirdikleri Isparta kebabının kolesterolü en düşük kebap olarak bilindiğini söyledi. 2 saat boyunca kurutulmuş meşe odunu alevinde 1 saat korda pişirilen etlerin, içinde su bulunan tavalara bir demir şiş yardımıyla asıldığını ve etin zararlı yağlarının tamamen eriyerek, buharlaşması sonucu ete hem lezzet kattığını hem de zararlı yağların yok olduğunu anlatan Hüseyin Açıkalın, "Herkes çekinmeden yiyebilir" dedi.

'NE ZAMAN ISPARTA'YA GELSE MUTLAKA KEBAP YERDİ'

Merhum 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de Isparta kebabını çok sevdiğini belirten Hüseyin Açıkalın, "Merhum Cumhurbaşkanımızı rahmetle yâd ediyoruz. Ne zaman Isparta'ya gelse mutlaka kebap yerdi. Gelemediği zamanlarda da mutlaka her hafta Ankara'ya gönderdiğimiz oldu. Şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için de her gelişinde mutlaka kebap hazırlamışızdır" diye konuştu.

Herkesin mutlaka Isparta kebabını tatması gerektiğini kaydeden Hüseyin Açıkalın, "Eyvah eyvah demesinler, bu kebabı yesinler" ifadesini kullandı.

NASIL YAPILIYOR?

Isparta kebabı, Toros dağlarında kekikle beslenen kuzu ve oğlakların kaburgasından yapılıyor. Kaburgalar pişirilmeden önce dolaplarda dinlendiriliyor. Fırın sabah erken saatlerde özel kurutulmuş meşe odunları ile yakılarak ısıtılıyor. Fırına atılacak kaburgalar fırının içinde bulunan tavalara bir şiş yardımı ile dik yerleştiriliyor. Sıcak fırında kaburgalardan akan yağlar, içinde su dolu tavaya akıyor ve su kaynadıkça bu yağlar buharlaşmaya başlıyor. 2 saat boyunca odun atılan fırın daha sonra kendi halinde bırakılıyor ve 1 saat süresince de kor ateşte kalıyor. Gün boyu sıcaklığını muhafaza eden fırından siparişe göre kaburga çıkarılıyor ve bakır tabaklar içerisinde müşteriye servis ediliyor.

Domates, biber ve kelle soğandan oluşan söğüşün yanında Senirkent'te yetişen kurutulmuş üzümlerden elde edilen, içerisinde mersin yaprağı, karanfille hoş bir aroma kazandırılan üzüm hoşafı da isteğe göre müşteriye servis ediliyor. 200 gramlık porsiyon halinde servis edilen Isparta kebabının yanında işletmede yine Isparta'ya özgü, etin kaburga kısmından elde edilen kıymayla yapılan Isparta şiş kebabı ve geleneksel Isparta kabunesiyle irmik helvası da veriliyor.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.