İzmir'deki "paralel devlet yapılanması" davası

İzmir'de "yasa dışı dinleme iddialarına" ilişkin açılan ve 32 emniyet personelinin yargılandığı davada "dinleme talep yazıları"nın asıllarının mahkemeye gönderilmesi istendi

İzmir merkezli 13 ilde gerçekleştirilen "yasa dışı dinleme iddiaları"na ilişkin operasyon sonrası 32 emniyet mensubu hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.

İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 32 polisten 14'ü, müşteki emniyet müdürü Ömer Aydın ve tarafların avukatları katıldı.

Söz alan sanık avukatları, dosyadaki eksikliklerin giderilmesini istedi.

Daha sonra ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Hamdi Çiftçi, emniyet mensuplarının yargılanmasına neden olan "dinleme talep yazıları"nın asıllarının mahkemeye gönderilmesi için İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğüne yazı yazılmasına, daha önceki gibi "fotokopi" ya da "aslı gibidir" mühürlü belgeler gönderilmesi halinde bunu yapan görevli hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini bildirerek, duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan sanık avukatlarından Ali Aksoy, hukukta fotokopi belgelerle yargılamanın olamayacağını öne sürerek, "Mahkemenin son kararı, davanın bu aşamaya kadar fotokopi belgelerle geldiğini bir kez daha gösterdi. Bu kadar emniyet mensubu fotokopi belgelerle mağdur edilmiştir" iddiasında bulundu. 

-Olay

"Çeşitli kurumlarda çalışan kamu görevlilerinin telefonlarının yasa dışı dinlendiği" yönündeki haber üzerine 62 müşteki ve ilgili idarenin suç duyurusu üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmada, aralarında eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ile Elazığ Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı'nın da bulunduğu 32 emniyet mensubu gözaltına alınmıştı.

Zanlılardan tutuklanan 11'i bir üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunda görevli cumhuriyet savcısı Okan Bato tarafından hazırlanan iddianamede 32 sanığa 9 ayrı suçlama yöneltilerek 10 ile 961 yıl arasında değişen hapis cezası istenmişti.