İzmir

Soma'daki maden faciası davası

16:37 28 Ocak 2016
Soma'daki maden faciası davası

Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden madencilerin yakınlarının açtığı tazminat davasında şirket avukatlarının reddihakim talebinde bulunduğu bildirildi.

Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 Mayıs 2014'te 301 madencinin hayatını kaybettiği kazanın ardından madenci yakınlarının açtığı maddi ve manevi tazminat davaları arasından "pilot dosya" olarak belirlenen davada, Soma Kömürleri AŞ'nin reddihakim talebinde bulunduğunu belirtti.

Arslan, facianın ardından ailelerin, ceza davasının yanı sıra manevi tazminat davalarıyla da hukuk mücadelelerini sürdürdüklerini ve 400'e yakın tazminat davası açtıklarını anımsattı.

Geçen aralık ayında, tazminat davalarından ilkinin sonuçlandığını ve mahkemenin şirketin ölen madencilerden Özay Eren'in, anne babasına 75'er bin, 7 kardeşine ayrı ayrı 35'er bin lira tazminat ödenmesine hükmettiğini, Eren'in, eşi ve çocuklarının açtığı davanın ise devam ettiğini aktaran Arslan, diğer 400 dava için de emsal teşkil edecek olacak bu dava sonrasında Soma Kömür İşletmeleri AŞ avukatlarının reddihakim talebinde bulunduğunu söyledi.

Bu talebin mart ayında görülecek duruşmada ele alınacağını belirten Arslan, şunları kaydetti:

"Şirket avukatları, hem bundan sonraki tazminat davalarının aleyhlerine sonuçlanmamasını ya da daha az miktarlarda tazminat tutarlarıyla karara bağlanmasını hem de zaman kazanmak istediler. Amaçları davayı geciktirmek, süreci uzatmak. Bu faciadan dolayı manen ve madden çökmüş, psikolojileri bozulmuş eşlerin, çocukların üzüntülerini daha da arttırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Belki iki üç aylık bir zaman kazanacakları, ama reddihakim talebinin hiçbir hukuki değeri bulunmamaktadır. Büyük ihtimalle bu talep reddedilecek ve mahkeme kaldığı yerden devam edecektir diye düşünüyoruz."

- "Dilekçedeki ifadeler aileler için can acıtıcı"

Şirketin avukatları aracılığıyla mahkemeye sunduğu reddihakim dilekçesindeki ifadelerin aileler için can acıtı olduğunu savunan Arslan, Manisa İş Mahkemesi hakiminin tarafsızlığını yitirdiğinin öne sürüldüğünü aktardı.

Arslan, şirketin avukatları aracılığıyla mahkemeye sunulan dilekçede, "Dava konusu olay iş kazası, Türkiye'nin en büyük iş kazasıdır. Türkiye'nin en büyük iş kazası olması, yargılamanın taraflı yapılması için neden oluşturmaz. Bu tür davalarda, yargılamanın usulü işlemlerini, tamamlayıp toplumun beklentisi doğrultusunda karar oluşturmak, toplum karşısında yalnız olan davalıyı daha da korumasız hale getirecektir. Yargı, güçsüz olan davalıyı korumadığı gibi bir de tarafsızlığını bozup toplum gücüyle birlikte hareket etme kolaycılığına kaçarsa adalet ciddi şekilde yara alacaktır" ifadelerine yer verildiğini bildirdi.

Arslan, dilekçede, mahkemenin, haksız şekilde şirketin TKİ nezdindeki hak ve alacaklarına tedbir koyduğunun savunulduğunu belirterek, "Şirket varlıkları ve gelirleri üzerinde ağır tedbir uygulayan mahkeme, davacı tarafça yapılan 'adli yardım' taleplerini gerekçesiz olarak, kanunun aradığı ekonomik durum araştırmasını yapmadan kabul etmiştir. AFAD tarafından her bir davacıya, 184 bin lira civarındaki ödemelere rağmen, adli yardımlı olarak davanın devamını sağlamıştır. Yargılama masraflarını ödemekten aciz olduğunu beyan eden davacıların hesaplarında 184 bin TL gibi astronomik paraların varlığına dair, dosyada bilgi ve belge olmasına rağmen dava adli yardımlı olarak görülmeye devam etmiştir. Mahkemenin bu kararı, harçtan muaf oldukları için açılan davalarda, dava miktarlarının fahiş olarak artmasına neden olmuştur" denildiğini kaydetti.

Baro Başkanı Arslan, şirket avukatlarının, aralık ayında sonuçlanan tazminat davasında istenen tazminat miktarının hemen hepsinin ödenmesine karar verilmesini eleştirdikleri dilekçede, "Bu miktarların felaketi özlenir kılacağının" iddia edildiğini belirtti.

Dilekçede, Yargıtay kararlarına atıfta bulunulduğunu dile getiren Arslan, "Yargıtay'ın yerleşik kararlarında, manevi tazminat çekilen üzüntüye, acıya birebir karşılık değildir. Duyulan acı ve elemin bir nebze olsun hafifletilmesi için belirlenen bir tutardır. Yerel mahkemenin, davacı tarafından yapılan yüksek miktarlı talebin olduğu gibi kabul edilmesi, 'felaketi özlenir hale getirebilecek' niteliktedir. Meydana gelen kaza sebebiyle oluşan acı gerçekten çok büyüktür. Bu acı hepimizin ortak acısıdır. Para ile tazminat ile bu acı giderilmez. Belki azaltılması sağlanabilir ancak hükmedilen manevi tazminat miktarı, felaketi özlenir hale getirecek nitelikte bir miktardır" ifadelerinin kullanıldığını kaydetti.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.