İzmir Büyükşehir Belediyesindeki kayıp tablolara ilişkin dava

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı envanterinde bulunan 33 tablonun kaybolmasına ilişkin haklarında dava açılan sanıkların yargılanmasına başlandı.

12. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz 6 sanık ve avukatları ile müşteki Ali Rıza Avcan ve avukatı katıldı.

Sanık Kasım Ş, Eylül 2007'de, İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kütüphaneler Şube Müdürlüğünde kayıt kontrol yetkilisi olarak çalışmaya başladığını, kendisine kütüphane ile ilgili kayıt yapılması söylendiğinde kayıtlarda yer alan bazı tabloların depolarda bulunmadığını ifade etti.

Durumu daire başkanına ilettiğini söyleyen sanık, "Daha önceki şube müdürüne sorduk, tarif ettiği yerde tablolar yoktu. Ben tabloları hiç görmedim. Araştırma kapısını ilk açan sorumlu olacaktı. İlk olarak ben açtım, ben sorumlu gösterildim." dedi.

Sanık Yılmaz S, 2006'da belediyeye Kütüphaneler ve Müzeler Şube Müdürü olarak atandığını, tabloların olmadığını öğrendiklerinde araştırmaya başladıklarını, ancak bulamadıklarını söyledi.

Yılmaz S, "Eski müdüre söyledik, açık hava tiyatrosunun altındaki depoda olduğunu söyledi. Depoya baktık, birkaç tane yıpranmış resim bulduk, durumu Daire Başkanı Muzaffer Bey'e bildirdik. Onun talimatıyla kayıtlardaki resimlerin düşümünü yaptık. Benim sorumluluğum yoktur." diye konuştu.

Sanık Muzaffer K. ise Kasım 2007'de, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı olarak görevlendirildiğini, eserlerin Kütüphaneler Şube Müdürlüğüne kayıt üstünde teslim edildiğini, ancak fiilen tesliminin yapılmadığını belirtti.

Muzaffer K, "2001 yılında bu kayıt tutulduktan sonra kütüphanede 2008 yılına kadar ambar sayımı yapılmamıştır, normalde her yıl ambar sayımı yapılmalı ve bu tabloların listede yer alması gerekmektedir. Bu eserler, hiçbir şekilde Kütüphaneler Şube Müdürlüğüne teslim edilmemiştir. Bu eserlerin olmadığı anlaşılınca kayıtlara düşümün yapılmasını ben istedim." diye konuştu.

Sanık Veysel Ç, 2000 yılında, Kütüphaneler ve Müzeler Şube Müdürü olarak çalışmaya başladığını belirterek, sanat eserlerini 2002 yılında teslim aldığını aktardı.

Teslim alırken 5 eserin olmadığını ifade eden sanık, "Araştırdım, başkanlık katında olduğu söylendi. Gittim, eserleri depoya koydum. Kapısı kilitlendi. Anahtar, güvenlik odasındaki anahtar panosuna takıldı. 2006 yılında Kültür ve Sanat Şube Müdürü olarak atandım. Kütüphane bölümünden ayrıldım. Bölümde oda ve personel yoktu. Bunlarla uğraşırken, depodaki eserlerin teslim ve sayım işini unuttum. 2008 yılında beni aradılar, eserlerin depoda olduğunu söyledim. Bunun dışında bilgim yoktur." ifadesini kullandı.

Sanık Tufan E. ise 2008 yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olarak görevlendirildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Sekreterliğe bağlı 4 dört daire başkanlığı vardır, Kütüphaneler ve Müzeler Şube Müdürlüğü de bu dairelerden birine bağlıdır. Kayıp tabloların varlığını, 2018 yılında soruşturulduğunda öğrendim. Kayıttan düşümü konusunda olur verdim, ancak imzaladığım belgelerde tablolardan bahsedilmiyordu, sadece demirbaş düşümü yazıyordu. Tablolarla ilgili olduğunu öğrenseydim, mutlaka tabloları araştırırdım."

Sanık Meltem V. de eserler hakkında herhangi bir şey bilmediğini savunarak, üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi.

Müşteki Ali Rıza Avcan da yönetim ve planlama uzmanı olduğunu, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın sanat danışmanının, kendisine bu konuyu açması ile haberdar olduğunu belirterek, tablolarla ilgili araştırma yaptığını ve sonuç olarak bu davanın açıldığını söyledi.

Avcan, bu eserlerin büyükşehir belediyesi tarafından muhafaza edilemediğini savunarak, adli makamlara ve Sayıştay'a başvuru yaptığını dile getirdi.

Hakim, sanık avukatlarına Sayıştay denetim raporu konusunda beyanda bulunmaları için süre verilmesine, tabloların muhafaza edilmemesi konusunda hangi sanıkların sorumlu olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın başkanlığı döneminde belediye envanterine alınan 33 tablonun kaybolduğunun tespit edilmesi üzerine, belediyede o dönem çalışan ve olayla ilişkisi olduğu iddia edilen 6 sanık hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştı.