Sevgi ve hoşgörünün adı "Mevlana"

METİN BOLAT -  Büyük İslam ve Türk düşünürü, mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, yaşadığı dönemin siyasi karışıklık ve savaş ortamında dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu sevgi, hoşgörü ve barış temasını İslam'ın ışığında sıkça işlemesiyle hala ilgiyle takip ediliyor.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel, Hazreti Mevlana'nın, "Sevgiden tortulu, bulanık sular, arı duru bir hale gelir. Sevgiden dertler şifa bulur. Sevgiden ölü dirilir, sevgiden padişahlar kul olur" cümleleriyle, karşılaşılan problemlerin çözümünde sevgiye işaret ettiğini söyledi.

Mevlana'nın dünya barışı, küresel ahlak, evrensel adalet, çatışmaya karşı uzlaşı, üstünün hukukunun yerine hukukun üstünlüğü alanındaki düşünceleri ve tavsiyelerinin 8 yüzyıldan beri tazeliğini yitirmeden günümüze kadar ulaştığını vurgulayan Temizel, günümüzde de bu düşünceler yeniden daha derinlemesine incelendiğinde, günlük yaşamda etkin biri biçimde kullanılabilir nitelikte olduğunun görüleceğini kaydetti.

Hazreti Mevlana'nın başta Mesnevi olmak üzere, diğer eserleriyle günümüze kadar ulaşmış büyük bir Türk-İslam düşünürü olduğunu dile getiren Temizel, yetiştiği siyasi karışıklık ve savaş ortamında dönemin en çok ihtiyaç duyduğu, "sevgi, hoşgörü ve barış" temasını İslam ışığında işlediğini aktardı.

- İnsanların daima iyi şeyler yapması gerektiğini belirtiyor

Temizel, Mevlana'nın hoşgörüye ilişkin sözlerine dikkati çekerek, Hazreti Mevlana'nın sevgiyle ulaşabilecek hoşgörüyü, 'Merhamete nail olmak istersen zayıflara merhamet et. Zira er kişinin avı, merhamettir. Biz; Hakk'a küfran-ı nimette bulunmuş olan kafirlere dahi acırız' beyitleriyle anlattığını bildirdi.

Temizel, Mevlana'nın eserlerinde, 'Hatta halk, onları taşlıyor diye köpeklere bile acırız. Ben, beni ısıran köpeğe de dua eder; Yarabbi sen onu bu huyundan vazgeçir, adamları ısırmasın da halkın taşını, sopasını yemesin derim' diye buyurduğunu aktardı.

"Mevlana, yaptığı kabahatten dolayı dayak yiyen köpeğe bile acıyabiliyor. Herhalde gerçek hoşgörü bu olsa gerek. Hani Hacı Bektaş-ı Veli'nin 'incinsen de incitme' dediği gibi" ifadelerini kullanan Temizel, şunları kaydetti:

"Burada şunu unutmamak gerekir. Yüce Allah'ın Kur'an'da buyurduğu gibi, haddi aşanlara da gereken cevabın verilmesi gerekiyor. Mevlana da bu konuda, 'Böbürlenerek başlar kıran kişiye ne Allah'ın merhameti nasip olur, ne de halkın' der ve kişi, iyi, kötü ne yaparsa aynı şekilde kendisine geri döneceğini bildirir. Kötülük yapanın ömrü boyunca kötülükle karşılaşacağını, insanın yaşamı boyunca ne ektiyse ahirette onu biçeceğini anlatan Mevlana, bu gerçekler gün gibi ayan bir şekilde ortada dururken insanların buna göre hareket ederek daima iyi şeyler yapması gerektiğini belirtir."