“Çam Balımız Yok Olmasın” projesi

Akdeniz Yeşilleri Derneği tarafından Satoyama Girişimi Toplum Kalkınması ve Bilgi Yönetimi (COMDEKS) Projesi kapsamında başlatılan "Çam Balımız Yok Olmasın" projesinin değerlendirme toplantısı Muğla'da yapıldı.

Konakaltı Kültür Merkezi'nde geçen yıl başlatılan projenin değerlendirme toplantısında konuşan proje sorumlusu Şamil Tuncay Beştoy, projenin Datça, Bozburun ve Gökova Bölgesi'nde uygulandığını söyledi.

İnsanoğlunun doğayla uyumunu, doğayla savaşa dönüştürdüğünü belirten Beştoy, doğayla ilgili her konuda olduğu gibi arıcılıkta da uyumun bozulduğunu ifade etti. Beştoy, günümüzde kovan başına azami verimi elde etmek amacıyla gezginci arıcılık yapıldığını belirtti.

Projelerinin, ekosistemin korunması için bir model önermeyi amaçladığını aktaran Beştoy, "Projemiz, sürdürülebilir, yerel, doğal ve diğer geçim kaynaklarıyla entegre bir arıcılık tarzını yeniden tanımlamak. Çam balı koşnili çerçevesinde oluşan sosyokültürel yapının ve var olan ekosistemin korunması için de bir model önermeyi amaçlıyor. Endüstriyel arıcılık sadece arıcıları değil, üreticiden tüketiciye, toptancıdan birliklere ve ilaç firmalarından akademisyenlere kadar tüm aktörleri kapsayan bir sektör haline gelmiştir" dedi.

Beştoy, arıcılığın Muğla'nın temel üretim ve geçim kaynaklarının başında geldiğini, plansız turizm uygulamalarının, geleneksel yerel aile tarımının yok olması ve endüstriyel arıcılık özelliğini yitirme sürecinde bulunduğu kaydetti.

- "Proje, yerinde arıcılığın olanaklı olduğunu gösterdi"

Yöre halkının taşımalı arıcılığa karşı olduğunu ve ne yapacaklarını bilmedikleri için var olan durumu bilinçsizce ve çaresizce sürdürdüklerine değinen Beştoy, şunları kaydetti:

"Taşımalı arıcılık tarzının ortadan kaldırılması için ekonomik bir tercih ve siyasi bir irade gerekmektedir. Projemiz, proje kovanlarıyla elde ettiğimiz sonuçlara bakarak, yerinde arıcılığın olanaklı olduğunu göstermiştir. Çam balı rekoltesinin yarı yarıya düştüğü bir senede, arılara bırakılan bal hariç, kovan başına 13 kilo bal elde edilmiştir. Ancak geçim kaynağı olması açısından bakıldığında, Muğla'nın her yöresinin yerel flora ve mikro iklim özellikleri açısından bakıldığında yerleşik arıcılığa uygun olmadığı kabul edilmelidir. Proje sonucunda, geçim kaynağı olarak ele alındığında en uygun yöntemin her yörenin doğal özellikleri saptanarak, kimi yerde yerleşik, kimi yerdeyse geleneksel rotaları izleyen bir arıcılık modeli olduğu anlaşılmıştır."