10. TMMOB Enerji Sempozyumu

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, "Enerji alanında özellikle doğalgazda Rusya'ya bağlı olduğumuz bilinen bir gerçektir. Hele kış aylarında doğalgaz kesintisiyle karşı karşıya kalınması, yeterli depolama tesisinin de bulunmaması, Türkiye için hanelerin ısınmasında büyük sorunla karşılaşılması anlamına gelmektedir" dedi.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından 10'uncusu düzenlenen "Enerjide Toplumsal Yarar ve Kamusallık" konulu Enerji Sempozyumu, Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı.

Yeşil, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hava sahasını ihlal etmesi nedeniyle angajman kuralları çerçevesinde düşürülen uçağın ardından Rusya ile yaşanan gerginliğe değindi.

Rusya ile ilişkilerinin gerilmesinin başta enerji olmak üzere pek çok sıkıntıyı beraberinde getirdiğini ifade eden Yeşil, ""Enerji alanında özellikle doğalgazda Rusya'ya bağlı olduğumuz bilinen bir gerçektir. Hele kış aylarında doğalgaz kesintisiyle karşı karşıya kalınması, yeterli depolama tesisinin de bulunmaması, Türkiye için hanelerin ısınmasında büyük sorunla karşılaşılması anlamına gelmektedir" diye konuştu.

Türkiye'de doğalgazın, elektrik üretiminde de büyük payı olduğunu vurgulayan Yeşil, ekim sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 37’sinin doğalgazdan sağlandığını bildirdi.

"Rusya ile yaşanan gelişmeleri, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı açısından olumsuz olmakla birlikte nükleer santraller konusunda olumlu bir gelişme olarak görüyoruz" diyen Yeşil, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaşanan süreçten siyasi iktidarın ders alması, nükleer santral projelerinden vazgeçmesi gerekmektedir. Bugünkü dünya konjonktüründe nükleer santral sevdasına düşülmesi gerçekten her anlamıyla çılgınlıktır. Fukuşima felaketi bir kez daha dünyaya nükleer santrallerin gerçek yüzünü göstermiş, 'nükleer rönesans' denilen süreç çoktan sona ermiştir. Türkiye ise Fukuşima gerçeğinin ardından 'tüp de patlar' gibi bilimsellikten yoksun akıl dışılık örneği beyanatlarla üstelik Japonlarla Sinop’ta bir nükleer santral kurma hevesi içine girmiştir."

Türkiye'nin çok zengin yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olduğunu dile getiren Yeşil, bu kaynakların üretime geçirilmesi gerektiğini söyledi.

- "Halkın büyük bir sorunu da elektriğin pahalılaşmasıdır"

Elektrik piyasasının zor günler geçirdiğini belirten Yeşil, gazetelerde yer alan bir enerji şirketinin iflas haberine değinerek, şunları kaydetti:

"Spot elektrik piyasa fiyatlarının düşük seyretmesi nedeniyle sektörde sıkıntılı günler yaşanıyor. Uygulanılan enerji politikalarının çökeceğini söylemek kehanet olmaz. Bugün üretici şirketler fiyatların artırılması için baskı yapmaktadırlar. Sürekli kayıp ve kaçak hedefleri yükseltilmektedir. Bunun faturasını da vatandaşlar ödemektedir.

Özelleştirmelerin ardından kayıp ve kaçak sorunu yanında halkın büyük bir sorunu da elektriğin pahalılaşmasıdır. 2008 yılından itibaren elektriğe yapılan zam, 230 kilovat saatlik asgari bir tüketim gerçekleştirilen 4 kişilik bir aile için yüzde 150’ye ulaşmıştır. Böylece 2007 yılında aylık 36,4 lira olan elektrik harcaması, ekim 2015 itibarıyla 90 lirayı aşmıştır. Fatura içinde en dikkati çeken kalem perakende satış hizmet bedelidir. Bu kalemde yüzde 545 artış gerçekleştirilmiştir."

- "YEDAŞ kamudayken zarar eden bir şirketti"

Yeşilırmak Elektrik Dağıtım Şirketi (YEDAŞ) Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu ise YEDAŞ'ın kamudayken zarar eden bir şirket olduğunu vurguladı.

YEDAŞ'ın bugün kar eden ve devlete katkı sağlayan bir şirket olduğunu dile getiren Türkoğlu, "YEDAŞ 2010'da kamudaki son yılında 20 milyon lira zarar eden bir şirketti. Müşteri memnuniyeti diye bir sorun yoktu. 25 milyon lira yatırım yapılıyordu. Şu anda 2010 fiyatları ile 100 milyon lira yatırım yapılan, müşteri memnuniyeti odaklı ve 2010-2011 fiyatlarına baktığımızda 100 milyon dolar yıllık devlete bir bütçe sağladı" değerlendirmesinde bulundu.

CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek de savaşlarının enerji kaynaklarının paylaşımı nedeniyle çıktığına işaret ederek, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olduğunu ifade etti.

Samsun Vali Yardımcısı Hakan Kubalı da enerjinin ulusal bir konu olduğunu, ulusal bağımsızlık açısından özel bir önemi bulunduğunu vurguladı.

Kubalı, enerji alanında yapılması gereken bir şeyin de enerji tasarrufu ve verimliliği konusunun ele alınması olduğunu anlatarak, "Türk toplumu enerjiyi daha tasarruflu kullanmak yönünde eğitilmelidir" dedi.

EMO Samsun Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özdağ, Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı'nın konuşmalarının ardından Prof. Dr. Filiz Zabcı, sempozyumun açılış bildirisini açıkladı.

Birinci ve ikinci günü Samsun'da, üçüncü günü ise Sinop'ta gerçekleştirilecek sempozyumda enerjide toplum yararı, sürdürülebilirlik ekseninde enerji politikaları, elektrik özelleştirmeleri ve getirdikleri, Sinop özelinde Türkiye genelinde Nükleer Enerji Santrali gerçeği gibi konular ele alınacak.