Şanlıurfa

Üç dine hizmet eden mabet, manevi atmosferiyle büyülüyor

11:20 08 Ekim 2016
Üç dine hizmet eden mabet, manevi atmosferiyle büyülüyor

RAUF MALTAŞ - İnanç turizminin önemli merkezlerinin başında gelen Şanlıurfa'da daha önce sinagog ve kilise olarak hizmet veren ve Anadolu'nun ilk namaz kılınan mabetlerinden biri olma özelliği taşıyan Ulu Cami, manevi atmosferiyle büyülüyor.

Kent merkezindeki en eski camiler arasında yer alan, ilk yapıldığında sinagog olarak hizmet veren tarihi ibadethane, MS 435 yılında piskopos Rabula tarafından Stephon Kilisesi'ne dönüştürüldü.

Bölgede pek rastlanmayan kırmızı renkteki mermer sütunların çok kullanılması nedeniyle "Kızıl Kilise" olarak da adlandırılan yapı, 1170'li yıllarda Zengiler tarafından Ulu Cami olarak Müslümanların kullanımına açıldı.

Dört kez onarım gördüğü rivayet edilen Ulu Cami, ihtişamıyla halen kentin namaz kılmak için en çok tercih edilen mekanlarının başında geliyor.

- "Manevi atmosferi ayrı"

Şanlıurfa Müftüsü İhsan Açık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Peygamberler Şehri" olarak da nitelendirilen Şanlıurfa'nın, dünya inanç turizminde Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra 4'üncü sırada geldiğini söyledi.

Tarihi Ulu Cami'nin kadim bir şehrin özelliklerini taşıdığını dile getiren Açık, ibadethanenin İslam'dan önce de değişik dinlerin mabedi olarak hizmet verdiğini belirtti.

İslam dininde ilk safın önemine binaen caminin İslamiyet döneminde dikdörtgen bir yapıya dönüştürüldüğünü aktaran Açık, "Anadolu'nun ilk mescitlerindendir. Anadolu'da ilk İslam şehri olma özelliğini kazanan Urfa, bu cami ile de Anadolu'da ilk namaz kılınan mekanların başında gelmektedir. Ulu Cami'ye bir mümin geldiğinde burada sahabe ve ondan sonraki tabiinin namaz kıldığını hisseder, 1400 yıllık o havayı koklamış olur. O yüzden de Ulu Cami'de namaz kılmanın ayrı bir manevi atmosferi olur." diye konuştu.

- "Çok eski bir mabet"

Tarihi yapının farklı dinlere mensup insanların asırlardır dua ettiği bir mekan olduğunu anlatan Açık, "Kırmızı sütunlarından dolayı bir dönem Kırmızı Kilise denmiş. Sinagog olarak da kullanılmış daha önceki dinlerde. Yahudilikten önce de kullanılmış çok eski bir mabet burası. Yapılış tarihini kesin bilmiyoruz. Kitabelerinde yapılış tarihi yok, sadece kitabelerinde tamir edilme tarihleri var. O da 4 kez olmuş çeşitli zaman dilimlerinde. Son şeklini ise Nureddin Mahmud Zengi tarafından bin 600'lü yıllarda almış." ifadelerini kullandı.

Kentteki camiler arasında cemaatin Ulu Cami'ye ayrı bir önem verdiğini belirten Açık, şunları kaydetti:

"Burada hiç durmadan 365 gün boyunca sabah ve ikindi namazlarında hatim okunuyor. Ayrıca hatimli teravih namazlarında normalde şehirlerde Ulu Camiler yerine daha küçük camiler tercih edilir ama bu camimizde Şanlıurfalıların yoğun ilgisi dolayısıyla ramazan ayında hatimle namaz kıldırıyoruz. Cemaati en bol olan camilerimizin başında geliyor. İnşallah bu tip camileri bir sonraki neslimize miras olarak bırakırız."

- "İlgi fazla"

Caminin müezzini Mustafa Yeşildağ da Ulu Cami'de hizmet etmekten ve namaz kıldırmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Özellikle öğle ve ikindi namazlarında cemaatin kalabalık olduğunu belirten Yeşildağ, camide günde 2 vakit mukabele okuduklarını, her ay da 2 hatim yapıldığını anlattı.

Cemaatten 70 yaşındaki Hüseyin Yılmaz ise vakit namazlarının tamamını ihtişamı ve manevi atmosferi dolayısıyla tarihi Ulu Cami'de kılmaya çalıştığını söyledi.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.