Siirt

"Filografi" merakı ev kadınına gelir kapısı oldu

12:20 07 Haziran 2016
"Filografi" merakı ev kadınına gelir kapısı oldu

FECRİ BARLIK - Siirt'te yaşayan 2 çocuk annesi ev hanımı 32 yaşındaki Hülya Başyiğit, lise yıllarında merak sardığı ve izlediği videolardan yapmayı öğrendiği "filografi"yi zamanla geliştirerek aile bütçesine katkı sağlamaya başladı.

Yaklaşık 15 yıl önce Ulu Cami'yi görmek için gittiği Bursa'da tel ve çivi ile yapılan "filografi" ile tanışan Başyiğit, önceleri hobi olarak ilgilendiği sanatını ilerletme kararı aldı.

İnternetten "çivi ve telin büyüleyici dansı" olarak adlandırılan filografi sanatının tekniklerini öğrenen, eksik olduğu alanlarda ise telefonla ulaştığı ustalarından destek alan Başyiğit, evinin bir köşesinde ahşap zemin üzerine çivi ve tel kullanarak yaptığı tabloların satışından elde ettiği gelirle aile bütçesine katkı sağlıyor.

Hülya Başyiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, liseden mezun olduktan sonra çocuklarının bakımı nedeniyle üniversite eğitimini Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İktisat Bölümünde aldığını söyledi.

Filografide kullanılan renklerden çok etkilendiğini ifade eden Başyiğit, şöyle konuştu:

"Filografi sanatı, ahşap zeminin üzerine çivilerin belirli aralıklarla çakılmasından sonra belirli şekillerde telin örgü sanatıdır. Benim de bu sanatla ilgilenmemin sebebi renkleridir. Lise yıllarında Bursa'ya yaptığımız bir gezi sırasında orada gördüğüm filografi tablolar beni çok etkiledi. Önce, 'Yapabilir miyim?' diye kendimi sınadım. Başarılı olduğumu görünce devam ettirdim."

Aslen Trabzonlu olduğunu, eşinin görevi nedeniyle 3 yıldır Siirt'te yaşadığını aktaran Başyiğit, 15 yılda yaptığı ürünleri bir süre önce sergilediğini aktardı.

- "Ustalar beni cesaretlendirdi"

Yakın çevresinin de kendisine büyük destek olduğunu vurgulayan Başyiğit, şunları kaydetti:

"İlk önce bu sanatın telle yapıldığını bilmiyordum. İplikle yapmaya başladım ve başardığımı gördükten sonra bu sanatın inceliklerini araştırdım. İnternetten bu işin ustalarına ulaştım ve bilgi aldım. Bu sanatın tekniklerinin olduğunu ve kursa gitmem gerektiğini söylediler. Bunun yanında bu sanatın cesaret, ilgi ve odaklanma işi olduğunu belirttiler. Fakat Siirt'te bu kurs olmadığı için gidemedim. Sanatı icra etmemde kullanmam için tel ve kullanacağım tekniklerle ilgili videolar yolladılar. Kağıtta çizilmiş şekilde tekniklerini de yolladılar. Bunlardan yararlanarak bu sanata başladım."

Gemi yaparak başladığı filografi ile daha sonra semazenler ve dini motifler meydana getirdiğini bildiren Başyiğit, bu sanata yatkınlığını fark edince Türk bayrağı oluşturduğunu, bunun ilgi görmesi üzerine de eserlerini beğeniye sunmaya başladığını ifade etti.

Hobi olarak başladığı sanatın kendisine gelir kapısı olduğunu vurgulayan Başyiğit, şöyle devam etti:

"İlk başta buna hobi olarak başladım ve kesinlikle kazanç elde etmeyi hedeflemedim. Yakın çevremin beğenisiyle bu işi geliştirdim. Zaman içerisinde talepler gelmeye başladı. Ben de bu talepler doğrultusunda hareket etmeye başladım. Yaptığım sanatla elde ettiğim gelirle aile bütçemize katkıda bulunmaya çalışıyorum."

Çalışmalarını sergilerde beğeniye sunduğunu dile getiren Başyiğit, son çalışmasında "Besmele" ve Türkiye haritası yaptığını sözlerine ekledi.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.