60'ından sonra "sanatçı" oldu

MELTEM YILMAZ- Trabzon'un Maçka ilçesinde yaşayan ve eşinin vefatından sonra acısını hafifletmek için sanata yönelen 74 yaşındaki Yadigar Birinci, taşa şekil veriyor.

İlçeye bağlı Köprüyanı Mahallesi'nde yaşayan 4 çocuk babası Birinci, 10 yıl önce eşinin vefatından sonra yalnızlığını hafifletmek için çiçek ve bahçe işleriyle uğraşmaya, ardından da taş duvar örmeye başladı.

60 yaşından sonra yeteneğini keşfeden Birinci, zamanla duvar örme işini geliştirerek taşlarla duvarlara figürler yapmaya başladı.

Günlerini taşlara ve kaya parçalarına şekil vererek geçiren Yadigar Birinci, AA muhabirine, mesleğinin hafızlık olduğunu ancak bunun yanında berberlik de yaptığını söyledi.

Bir süre nakliye işiyle de ilgilendiğini anlatan Birinci, "Uluslararası nakliyecilik de yaptım. Arabistan'a, İran'a, Suriye'ye gittim. Daha sonra eşim hastalandı, felç geçirdi. Hastanede yatırdık, onunla ilgilendim. Çok mücadele verdik ama bir yıl içinde eşimi kaybettim. Ondan sonra yalnız kaldım." ifadelerini kullandı.

Birinci, eşini kaybettikten sonra günlerinin sürekli evde geçtiğini belirterek, "Kendimi dışarıdaki hayattan soyutladım. Sonra evde ve evin çevresinde bir şeyler yapmaya başladım. Gün geçirmek için arazi işleriyle çiçek ve bahçe işleriyle uğraşmaya başladım. Meyve aşıladım, arazide çalıştım, evin çevresiyle uğraştım ve taş duvar işleri yaptım." dedi.

- "Bu sayede yeteneğimi de keşfettim"

Taş ve duvar işleriyle ilgilenirken farklı şeyler yapmak istediğini dile getiren Birinci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aklıma taşlara bir şeyler resmetmek geldi. Bu sayede yeteneğimi de keşfettim. Yaklaşık 10 yıldır taşlara şekil veriyorum. Nereye gitsem farklı ve tarihi eserler ilgimi çekerdi. Bu işi de sevdim. Küçükken de bu tarz şeylere ilgim vardı. Resim işi o zamanlar da aklımda vardı ama yapamam diye düşünüyordum. O nedenle de hiç denememiştim. Boş kalınca bu işe başladım. İlk bahçe duvarı ve sütunlar yaptım. Daha sonra da Seyit Ali Onbaşı, Atatürk gibi tarihi şahsiyetleri de taşa resmettim. Bunun dışında bahçemde şömine, köyün girişine de adını 'Çınar' koyduğum taştan çeşme yaptım."

Birinci, kendisini çok geliştirdiğini vurgulayarak, "Yaptığım işi görenler çok beğeniyor. Oğlum da yanıma geldiğinde bazen bana ince işlerde yardımcı oluyor. Bu iş hoşuma gidiyor. Arkadaşlarıma, dostlarıma ve çocuklarıma yapıyorum. Bu yaştan sonra parayı ne yapayım? Bu işe evden dışarı çıkmak, stres atmak ve zaman geçirmek için başladım. Paralı bir şey yapmıyorum, tamamen hayır işi yapıyorum. Huzurluyum, kendime küçük de olsa bir atölye kurdum ve artık bütün vaktimi burada taşlara şekil vererek geçiriyorum. Yalnızlığımı burada unutuyorum." diye konuştu.

Zor ve zahmetli olmasına rağmen bu işi severek yaptığına işaret eden Birinci, "Bu yaşta anladım ki yapılamayacak bir şey yok. Yeter ki insanlarda sabır olsun. Bu iş titizlik ve sabır istiyor. İstekli yapınca da her şey oluyor. Bir insan eğer isterse, hevesi de olursa bana göre yapamayacağı hiçbir şey olmaz." dedi.