Konya

33 metre derinliğinde! Kentteki kâbus her geçen gün büyüyor

15:50 21 Temmuz 2025 33 Yorum Var
33 metre derinliğinde! Kentteki kâbus her geçen gün büyüyor

Konya'da yer altı sularının tarımda arımda kullanılması ve iklim değişikliği, obruk oluşumuna zemin hazırlarken, Karapınar'daki 25 metre çapında 33 metre derinliğindeki İnoba Obruğu da bu şekilde oluşan obruklardan biri olarak biliniyor.

 

Konya Karapınar'daki İnoba Obruğu'nda, Selçuklu Dağcılık ve Arama Kurtarma Spor Kulübü (SEDAK) ekipleri tarafından teknik kurtarma tatbikatı yapıldı.

25 metre çapında, 33 metre derinliğindeki İnoba Obruğu.

SAYI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR 

  • Yeraltı sularının tarımda kullanılması sonucu oluşan obruklar en çok Karapınar bölgesinde görülüyor.

  • Sayıları her geçen gün artan obruklara ve oluşturduğu tehlikelere dikkat çekmek için farkındalık tatbikatı düzenlendi.

  • Tatbikat Konya Karapınar'da bulunan İnoba Obruğu'nda, Selçuklu Dağcılık ve Arama Kurtarma Spor Kulübü (SEDAK) ekipleri tarafından yapıldı.

  • Tatbikat obruklarla ilgili belgesele de konu oldu. "Miras" adı verilen belgeselde Konya Ovası'ndaki çevresel dönüşüm, kuraklık ve obruk oluşumunun etkileri ele alındı.

Konya'da çiftçilere kuraklığa karşı dayanıklı bitki destekleriKonya'da çiftçilere kuraklığa karşı dayanıklı bitki destekleri

Konya'da korkutan görüntü: Her geçen gün derinleşiyorKonya'da korkutan görüntü: Her geçen gün derinleşiyor

33 METRE DERİNLİĞİNDEKİ OBRUĞA İNDİLER

SEDAK ekipleri, 25 metre çapında, 33 metre derinliğindeki İnoba Obruğu'na senaryo gereği düşen bir kişiyi kurtarmak için harekete geçti.

Obruğun kenarında kurulan istasyonlar, sabitleme sistemleri ve dikkatli teknik inişler, her anı profesyonel ekipler tarafından kaydedilen dikkat çekici bir sahne oluşturdu.

Tatbikat sürecinde kaydedilen görüntüler, "Miras" adlı bir belgesel projesinin de parçası oldu. Yapımcılığını Meral Esme Yurdakul'un, yönetmenliğini ise Mehmet Ali Poyraz ve Mehmet Burak Bürkük'ün üstlendiği 60 dakikalık belgeselde, Konya Kapalı Havzası'ndaki çevresel dönüşüm, bilimsel veriler ve insan hikayeleriyle birlikte aktarılıyor.

Çekim aşamaları devam eden belgeselde ayrıca Konya Teknik Üniversitesi'nin ölçümlerinden çiftçilerin yaşadığı dönüşümlere, kooperatiflerin sürdürülebilir tarım çabalarından bölgedeki yerel halkın tanıklıklarına kadar birçok başlık yer alıyor.

Selçuklu Dağcılık ve Arama Kurtarma Spor Kulübü (SEDAK)

KURAKLIĞA VE OBRUK TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Belgeselin yönetmeni Mehmet Ali Poyraz, "Biz, Konya Kapalı Havzası'nda kuraklığa dikkat çekmek için bir belgesel hazırlamak istedik. Burada da önemli konulardan bir tanesi obruklar. Biliyorsunuz, yeraltı sularının çekilmesiyle birlikte özellikle Karapınar bölgesinde çok büyük obruklar oluşuyor. Burada hem obruklara hem de kuraklığa dikkat çekmek, aynı zamanda daha sonra oluşabilecek olası kazaları engellemek için de belgeselimizin içinde bir tatbikat olmasını istedik. Konya Selçuklu Dağcılık Ekibiyle iletişime geçtik. Başarılı bir tatbikat gerçekleştirdik. Aşağı obruğun içine indiler. İnoba obruğuna inildi. Burada, ileriki süreçte olabilecek insan ya da hayvan düşmesi gibi durumlara karşı bir kurtarma tatbikatı gerçekleştirdik. Gayet başarılı oldu. Belgeselimize de renk kattığını düşünüyoruz. Buradaki tatbikatın asıl amacı kuraklığa dikkat çekmek. Özellikle obruk oluşumlarına dikkat çekmek için farkındalık amaçlı yaptığımız bir tatbikat oldu bu. Başarılı ve güzel bir tatbikat gerçekleştik.

Selçuklu Dağcılık ve Arama Kurtarma ekibi tarafından kurtarma tatbikatı yapıldı.

"YERALTI SULARI 250-300 METREYE İNDİ"

Miras belgeseli su temelli, Konya Kapalı Havzası'nda ya da Anadolu'da yer altı suyunun her geçen gün azalmasıyla 'Yarına ne bırakıyoruz' sorusunu cevaplayan bir belgesel olacak. Bunun belki de Göller Bölgesi olarak ikinci bölümünü de yaparız diye düşünüyoruz. Uzun metrajlı 60 dakikalık bir belgesel olacak. Biz bunun için bir sonbaharda bir de ilkbaharda olmak üzere iki çekim yaptık. Hem kurak hem de yağışlı dönemini çekmek istedik.Konya Kapalı Havzası'nda her geçen gün yer altı su seviyeleri düşüyor. Özellikle bu son 15-20 yıldır hem su kullanımı hem de iklim değişikliğine bağlı olarak yeraltı su seviyeleri inanılmaz derecede düşüyor. Biz, bu ovanın geleceği ne olacak, buna da belgeselde cevap aradık. Çiftçilerle konuştuğumuzda en çok dikkatimizi çeken şey, özellikle 15-20 yıl öncesiyle kıyaslama yapmamız oldu. 15-20 yıl önce yeraltı suyunu 50 metreden çekebiliyorken, şu an 250-300 metrelere ulaşmışlar. Hatta daha fazla derine indiklerinde tuzlu suya ulaştıklarını, bu tuzlu suyun da kullanılamaz halde olduğunu bize söylediler. Bu da bize ovanın yeraltı suyunun, her geçen gün azaldığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Ekiplerin obruğa indiği anlar.

"ÇÖLLEŞME RİSKİ EN YÜKSEK BÖLGE"

SEDAK tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, "Konya'nın Karapınar ilçesi, Türkiye'nin çölleşme riski en yüksek bölgelerinden biridir. Bölgedeki yer altı su kaynaklarının hızla azalması, tarımsal aşırı su kullanımı ve kuraklık, yeryüzünde devasa çöküntülere yol açmaktadır. Bu doğa olaylarının en dikkat çeken örneklerinden biri ise İnoba Obruğu'dur. İnoba, Karapınar çevresinde sıkça rastlanan obrukların tipik ve etkileyici örneklerinden biridir. Yüzeydeki sessizliğin altında büyük bir jeolojik dengesizliğin yattığı bu alan, sadece bilimsel açıdan değil, çevresel farkındalık açısından da büyük önem taşımaktadır." denildi.

Devasa obruğun yukarından görünümü.

"DOĞAYA VERİLMİŞ BİR SÖZ BİR UYARI NİTELİĞİNDEYDİ"

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Bizler, bu coğrafyada gerçekleştirdiğimiz teknik bir tatbikatla hem arama kurtarma becerilerimizi geliştirmeyi hem de kamuoyunun dikkatini obruk gerçeğine çekmeyi amaçladık. Tüm süreç profesyonel bir çekim ekibi tarafından belgelenerek, gelecekte yayımlanacak bir belgeselin parçası haline getirildi. Ancak bu sadece bir teknik iniş değildi. Bu, aynı zamanda doğaya verilmiş bir söz, bir uyarı niteliğindeydi. Obruklar birer doğal felaket değil, insan müdahalesinin sessiz sonuçlarıdır. Kuruyan her kuyu, bilinçsizce açılan her sondaj, dengesiz kullanılan her damla su. Bu bölgeyi her geçen gün biraz daha çökertiyor. Bu tatbikatla şunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz: Doğayı anlamak, onu korumakla başlar. Ve kurtarma, sadece insanı değil, geleceği de kapsar."

Selçuklu Dağcılık ve Arama Kurtarma ekibi obruk içine inerken.

YORUMLAR

33 Yorum Var
  • Ay ay 1 ay önce Şikayet Et
    Çilek ekmeye devam etsinler. Kendilerine ekecek toprak bulamayacaklar
    Cevapla İlk beğenen sen ol
  • Mehmet 1 ay önce Şikayet Et
    Küresel ısınmayı çok fazla yaşıyoruz. Acil, bilimsel ve halkı da işin içine katacak önlemler gerekiyor. Örneğin bu batı ve güney Anadolu 'da yanan alanlara zeytin fidanı dikim teşviği olabileceği gibi, Orta Anadolu 'da küçükbaş, Doğu Anadolu 'da büyükbaş hayvancılık mera alanlarının çok acil genişletilmesi şekilde olabilir. Vakit çölleşmeyi durdurmak için çok acil adım atma vaktidir.
    Cevapla
  • Hamza kaya 1 ay önce Şikayet Et
    Bu kadar petrol le yapılan yatırımlar suya gıdaya yatırılması zamanında boşalan kuruyan gölleri denizlere dökülen nehirlerin destekleselerdi bu gün bu sıkıntı lar yaşanmazdı
    Cevapla
  • Emrullah özel 1 ay önce Şikayet Et
    2009 yılında obruk inceleme projesi çerçevesinde birkaç obruğa indik. Bu çok tehlikeli, tabanda karbondioksit gazı oksijeni kovmuştu zehirlenme tehlikesi atlattık. Dikkatli davranın. MTA karst ve mağara araştırmaları birimi.
    Cevapla
  • Fatma 1 ay önce Şikayet Et
    Ne kadar tehlikeli Allah korusun,bu obruklar böyle açık mı kalacak
    Cevapla
  • Bülent Buharali 1 ay önce Şikayet Et
    Yok,biz obruk meydana getiren faaliyetleri sürdürmeye devam edecekimiyiz? Bunun cevabını verdikten sonra ne olacağına bakılır obruklarin.
Daha fazla yorum görüntüle
ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.