Köylü kadınların tarhana mesaisi başladı

SONER KILINÇ - Türk mutfağının geleneksel lezzeti tarhana, Uşak'ta törensel bir hazırlık süreciyle üretiliyor. 

Anadolu'nun vazgeçilmez damak tatları arasında yer alan tarhananın en fazla üretildiği yerlerden olan Uşak'ta, sonbaharın gelmesiyle köylerde tarhana yapma telaşı yaşanıyor.

Murat dağı eteklerindeki yörük köylerinden Selvioğlu'nda da kadınlar, yaklaşan kış öncesi toplandıkları evlerde imece usulüyle tarhana yapıyor.

Sabahın erken saatlerinde başlayan tarhana yapımında doğal ürünleri kullanan kadınlar, çalışırken bir yandan maniler ve türküler söylüyorlar.

Uşak tarhanasında kullanılan malzeme çeşitliliği, üretim yöntemi ve doğal ürünler nedeniyle lezzetinin çok farklı olduğunu savunan Halime Cambaz (54), tarhana üretimiyle ilgili AA muhabirine verdiği bilgide tarhananın bin yıldır aynı yöntemle üretildiğini söyledi.  

Yoğurt, kendi arazilerinden ürettikleri nohut, fasulye, mısır ile buğdaydan elde ettikleri unu, yine kendi bahçelerinden topladıkları biber, domates, nane ve soğan ile karıştırarak tarhana hamurunu oluşturduklarını söyleyen Halime Canbaz, şöyle konuştu:

"Sabah erkenden toplanıyoruz. Hep birlikte tarhananın içine koyacağımız malzemeleri kıyıp, büyük bir leğende yaklaşık yarım saat yumruklayarak karıştırıyoruz. Elde edilen hamuru güneş görmeyecek bir bölgede üzerine bez örterek bekletmeye alıyoruz. Hamur fermente olmaya başlayınca kabarıyor, her sabah ve her akşam yine yumruklayarak hamuru havalandırıyoruz. Yaklaşık 40 gün bekletilen tarhana hamurunu daha sonra ceviz büyüklüğünde parçalara ayırarak güneşte kurumaya bırakıyoruz. Bir gün kuruyan tarhanayı yine imece usulü ellerimizle ufalayıp, kalburdan geçiriyor tepsiler üzerinde güneş görmeyen bir alanda 3-4 gün daha kurutuyoruz. Ardından bez çuvallarda saklamaya alıyoruz." 

Uşak tarhanasının lezzetinin içindeki doğal ürünler ve mayalanma  süresinin uzunluğundan kaynaklandığını aktaran Cambaz, tarhananın iki yıl kadar bekleme süresi olduğunun altını çizdi. 

Tarhananın insan sağlığı üzerindeki koruyucu etkisinin kanıtlandığını, sadece çorba değil ilaç olarak da görülmesi gerektiğini ifade eden Cambaz, "Bizim tarhananın lezzetli olmasının bir diğer nedeni de hep birlikte yapıyor olmamız. Tarhanaya ne kadar çok kadın eli değerse o kadar lezzetli olur" diye konuştu.