'Türkücü sinemacı oldu, bende türkü söylüyorum'

Hangi türküler ruhunuzun yoldaşıdır?

Hüzünlü türküler. Hüzünü de biraz seviyorum galiba. Çok hareketli, eller havaya türkülerini pek bilmem.

Ağlar mısınız?

Ben de insanım canım, ağlamaz mıyım? Ben ağlamam diyen var mı? En son İbrahim Tatlıses abinin haberini duyunca ne yalan söyleyeyim bayağı bir hüzünlendim.

Ne hissettiniz İbrahim Tatlıses vurulduğunda?

"Ah İbrahim abi" dedim." Sadece şarkılarını ve türkülerini söyleyen garip bir türkücü olarak kalsaydın! Fakire fukaraya yardım etmek için konser veren birisi olsaydın. Bu düzen seni oraya buraya bu kadar çok su taşıyan bir insan yapmasaydı?' diye düşündüm. Üzüldüm tabii k, çok üzüldüm. Yanına gidip bunları ona da söylemek istedim.

Müzikte Neşet Ertaş, oyunculukta Şener Şen ile özdeşleştiriyorlar sizi. Ne hissettiriyor bu?

Valla bana bir şey hissettirmiyor, ben işimi yapıyorum, kim ne yorum yaparsa yapıyor. Öyle benimle ilgili bir şey söyleyen herkese cevap vermek gibi bir alışkanlığım yok. Benim fikrim, herkesin kendi kendine dair özellikler taşıdığı ve herkesin başka bir değer olduğu. Birine benzemek gibi bir derdim yok. İnsanın kendisi olabilmesi lazım. Ben de kendim olmaya ve kendi zenginliğimi sunmaya çalışıyorum.

Türkiye tiyatro hâlâ eski yöntemlerle yapılıyor, samimi bulmuyorum

Tülin Özen'in Beyaz Gelincik dizisinde belalısı, Kapalıçarşı'da aşkıydınız. Üçüncü dizi de herhalde karı-koca rolünü oynayacak mısınız? (Gülüşmeler)

Kapalıçarşı'da karı-koca da olduk zaten. Tülin'le öyle bir tesadüf yaşandı. Tülin'le oynamak çok keyifli, oyun oynamak dışında günlük hayatta da görüştüğüm bir insan. Aklına inanıp güvendiğim ve samimi bulduğum bir arkadaşım Bakalım, belli olmaz, daha neler olacak?

Bir tiyatro oyununda oynadınız. Sahne kapandı mı sizin için?

Otogargara'dan sonra tiyatro yapmadım. Türkiye'de tiyatronunun hala eski yöntemlerle yapıldığını düşünüyorum. Samimi bulmuyorum. Bugün bunu gerçekleştiren çok az tiyatro topluluğu var. Belki bir gün onlarla çalışırım.

93'ten bu yana 18 yıl geçti aradan. Olgun Şimşek, oyunculukta olgunluğa ulaşmış mıdır?

(Gülüşmeler) Valla onun cevabını benim vermem doğru olmaz. Ben bir yola girdim, o yolda ilerliyorum. Yolda giderken sağdan soldan ne diyorlar diye dönüp bakmayı da çok tercih etmedim. Çünkü inandığım doğrultuda ilerlemeye çalışıyorum. Bunun içinde başarı da var, hata yapmak da var. Hayat böyle zaten. Nefes almak için bile nefes vermeniz gerekiyor. O yüzden ne kadar başarılıyım, oyunculuğumu aşmış mıyım bunu bilmiyorum.

Kendinizi nasıl bir oyuncu olarak kabul edersiniz? Her rolü kabul etmediğiniz için size butik bir oyuncu diyebilir miyiz?

Bu söylediğiniz bana çok yabancı değil. Böyle tanımlanabilir yani. İşime bakışım da böyle. Kendi halinde, az olsun... Bir sürü rol oynayayım diye bir telaşım yok. Pazarlarda köyden eciş bücüş ürünler getirip satan köylü kadınlar vardır. Sabah ilk onlar satılır, daha parlak ve şekli şemali yerinde olan ürünler sonraya kalır. Ben o pazardaki köylü kadınlardan olmayı tercih ediyorum. Hormonsuz ve az olmak, tadı damağında kalan bir ürün olmak... Bu da kolay değil, sabır istiyor. Oyunculuk ego işi, bunu dizginlemek çok kolay bir şey değil. Her şeyi yapmak isteyebiliyor insan. Ben yapmak istemeyenlerden birisiyim.

Sizi tutan ne?

Kişiliğiniz belirliyor bunu. Bu yöntemi kendi kendinize geliştiriyorsunuz. Dolayısıyla kendiliğinden oluyor bu. Siz durdurmuyorsunuz, kişiliğiniz durduruyor. Nasıl bir insansanız, öyle bakıyorsunuz. Açgözlü bir insansanız, hem dizide oynayayım, hem türkü söyleyeyim, hem sinema yapayım dersiniz. Açgözlü değilim, daha az ve etkili olan biri olmayı tercih ediyorum.

Bir oyuncuyu büyüten şey de bu kanaatkarlık sanırım?

Bunu ben söylersem ukalalık olur. Bu benim planlanmış bir davranış değil. Ama içimden geldiği gibi davranan birisiyim.

Kendime şaşırmak en büyük keyfim

Kendinizi yirmi otuz yıl sonra nerede görüyorsunuz?

Valla ayakları yere basan, sağlıklı, yürüyebilen, doğaya çıkabilen bir insan olmayı hayal ediyorum. Özel bir beklentim yok. Planlarında çok işe yaradığını düşünmüyorum. Japonların da kimbilir ne planları vardı. Bir şey oluyor ve daha büyük bir plan devreye giriyor, bütün planlar alt üst oluyor. Büyük hayal kırıklığı yaşamamak için planlar yapmıyorum. Sürprizlere açığım. Her şeyi bilmekten daha çok şaşırmayı seviyorum, şaşırmak istiyorum. Kendi kendime de şaşırmak en büyük keyiflerimden bir tanesi.