Gül dağına giden derviş: Olcay Yazıcı

04.04.2009 16:37
4 / 6
Bu hüzün ve çile yoğunluğu Olcay Yazıcının “Sessiz Çığlık” diye adlandırdığı ama aslında apansızın bastıran dolu tufanını andıran şiirinin şu dörtlüğünde bir sağanak haykırışa hatta tufana dönüşür:

Mührümüz mühür değil, hükmümüz hüküm değil
Onursuz bir terkiple bozdular mayamızı
Melez- Grek havası: Bu türkü türküm değil
Çatladı cihannüma, kırdılar kayamızı

“Yitik Ömrün Düşleri” şiiri bana göre çağdaş bir Leyla ve Mecnun şiirinin özelliklerini taşımasının yanında Şairimizin şiire yaklaşımı açısından da önemli ipuçları taşımaktadır. Yerelden evrenselliğe ulaşan bir yaklaşım sergileyen bu şiir özellikle tekrar edilen beyitleriyle çok etkileyici ve adeta büyüleyicidir. Bu şiirin özeli ise şu beyitidir:

Meğerki değmez imiş bütün aşklar bir âha
Şiire sığınalım, şiire ve Allah’a
Bu hüzün ve çile yoğunluğu Olcay Yazıcının “Sessiz Çığlık” diye adlandırdığı ama aslında apansızın bastıran dolu tufanını andıran şiirinin şu dörtlüğünde bir sağanak haykırışa hatta tufana dönüşür: <BR><BR> Mührümüz mühür değil, hükmümüz hüküm değil <BR>Onursuz bir terkiple bozdular mayamızı <BR>Melez- Grek havası: Bu türkü türküm değil <BR>Çatladı cihannüma, kırdılar kayamızı <BR><BR> “Yitik Ömrün Düşleri” şiiri bana göre çağdaş bir Leyla ve Mecnun şiirinin özelliklerini taşımasının yanında Şairimizin şiire yaklaşımı açısından da önemli ipuçları taşımaktadır. Yerelden evrenselliğe ulaşan bir yaklaşım sergileyen bu şiir özellikle tekrar edilen beyitleriyle çok etkileyici ve adeta büyüleyicidir. Bu şiirin özeli ise şu beyitidir: <BR><BR> Meğerki değmez imiş bütün aşklar bir âha <BR>Şiire sığınalım, şiire ve Allah’a